English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nav

Nav tradutor Francês

5,851 parallel translation
Colandrea aslında CV sınavını geçemez, biliyor musun?
Colandrea ne passe pas bien sur un CV, tu vois?
-... şınav. "-" Dayanıklılığı arttır. "
- "après l'entraînement." - "Passer au débordement suivant."
Bay Garnett, tebrikler, bu kısa sınavı geçtiniz.
M. Garnett, félicitations, vous avez réussi le test.
Poughkeepsie'de aynı zorlu sınavı yaşamıştım.
J'avais une approche similaire à Poughkeepsie.
Sınavı geçtin.
Vous avez réussi.
Üniversite sınavına girdim.
J'ai fait les tests scolaires.
62 ila 65. sayfaları tekrar okumanızı istedim çünkü sınav sonuçlarınız çok düşüktü.
Je vous ai demandé de bien relire 62 à 65, parce que vos résultats à l'examen ont été désastreux.
Asıl sınav için hazır mısın?
- Tu es prêt pour le vrai test?
Tamam, anne, Yarın bir sınavım var yani...
Maman, j'ai un examen demain...
Sınav zamanı.
- Allez, en examen, tous!
- Sınavı boş ver.
- On s'en tape.
Kurul sınavına çalışmak şakaya gelmez Maggie.
Étudier pour les examens chirurgicaux n'est pas une plaisanterie, Maggie.
Kurul sınavı için çalışma grubu oluşturduğunu öğrendim.
J'ai entendu que tu avais un groupe d'étude pour les exams.
Kurul sınavına çalışma grubu kurduğunu duydum. Ben de katılmak istiyorum.
Hey, hum, j'ai entendu que vous aviez un groupe d'étude de conseil en chirurgie, et j'aimerais....
Üç yıllık ayrıntılı genel cerrahi notları ve geçtiğimiz üç yılın sınav soruları.
J'ai trois ans de notes détaillée sur la chirurgie générale, Et j'ai trois ans d'annales.
Sınavı geçmek için gerekli olan her şey var.
J'ai tout ce qu'il faut pour qu'on réussisse cet exam.
Sahi mi? Daha kurul sınavına bile girmeden erken emekliliği düşünüyorsun demek.
Tu n'as même pas écrit tes conseils, que tu t'inquiètes déjà pour une retraite anticipée.
Kurul sınavımı geçtiğimde bir bölümünden alıntı yapmıştım.
J'ai souligné une citation quand j'ai passé mes certificats.
Sınav sorularını da bu şekilde cevaplarsan sınavı geçemezsin.
Si tu réponds à tes questions d'examen comme ça, tu vas échouer.
Her birinizden şunu istiyorum size verdiğim sınav kağıtlarının üzerine : iki kelime ile "Tanrı öldü" " yazın yeter.
Tout ce que je vous demande c'est que vous remplissez la feuille que je viens de vous donner avec trois petits mots : "Dieu est mort,"
Professor Radisson, açıkca ateist olan bir kişi ahlaki mutlak kurallara inanmaz ders müfredatında diyor ki final haftası bu konuda bir sınavımız olacak.
Professeur Radisson, qui est clairement un athée, ne croit pas en des absolus moraux. dans son plan de cours, il prévoyait nous donner un examen dans les 2 dernières semaines
Sınav çalışması nasıl gidiyor?
Alors, les prépas d'exam?
GED sınavımı verdim, yani zaten üniversitede okuyorum.
J'ai eu mon bac, et je suis des cours à la fac.
Pratik yapar, sonra da bir sınavı geçersin.
On s'entraîne et on passe un examen.
Sınavımı yeni geçtim.
Ça vous arrive souvent de pouvoir conduire une Rolls?
Babam sınav parçalarım üzerinde odaklanmamı söyledi.
Papa dit que je dois me concentrer sur le morceau de mon examen.
Doktorasını üniversite sınavına girmeden almış.
C'est une fraudeuse.
6 hafta içinde baro sınavına gireceksin.
Vous passez l'examen du barreau dans 6 semaines.
Öyleyse şunu da biliyorsundur. Cürüm işlemekten hüküm giyenler baro sınavına giremez.
Et tu sais aussi qu'on interdit l'examen du barreau aux coupables.
Seçme sınavı için kıyafet seçmem gerekiyor.
Je dois choisir mon costume pour cette audition.
Peki. Ooh, Sanırım benim biraz şınav çekmem gerekiyor.
Je devrais faire quelques pompes.
Final sınavını geçemeyince... Gitmiş komedyen olmuş...
Surtout depuis, qu'il a raté son bac, et qu'il s'est lancé dans une carrière de Clown.
Sınavı tamamlamak için tam bir saatiniz var.
Vous avez une heure pour effectuer le test.
Sınavın yok mu?
Et un contrôle, en plus.
Gerçekten sınavı mı var bugün?
Il a vraiment un contrôle?
Ehliyet sınavım da yaklaşıyor, çalışmam gerek.
J'ai vraiment besoin de m'entrainer.
Eve gidiyorum, çünkü pazartesi günü sınavım var.
Je rentre car lundi j'ai exam.
Dinle kardeşin bana bir cevap vermen lazım. Çünkü 34 dakika sonra sosyoloji vize sınavı var.
Mec, j'ai besoin d'une réponse, parce que j'ai cours de socio dans 34 minutes.
Çünkü final sınavlarım o kadar berbattı ki, sınav komitesi beni viva için çağırıp
Mes examens étaient du gribouillis, et les examinateurs m'ont convoqué à un oral
Sokakta ki söylenceye göre S.A.T. müdavimleri sınavı veremediler.
Le bruit court que les réviseurs d'examen ont raté le test.
Çavuşluk sınav sonucumu duymuşsundur.
- J'ai raté mon examen, tu savais?
Anlaşabileceğin birini bul, çavuşluk sınavını hâllet.
Trouvez quelqu'un pour vous prendre en charge, manifestez-vous.
Her yıl, böyle binlerce sınavın yapıldığını düşünmek zorundayız.
Nous devons reconnaître que des milliers de ces examens ont lieu tous les ans.
A - hiç olmadı, B - olsa, istedikleri şeyin birkaç sınav puanı üzerinde oynamak olduğunu mu düşünüyorsun?
Primo : ça n'est jamais arrivé, secundo : quand bien même, vous croyez qu'ils n'auraient demandé que de gonfler des notes d'examen?
Hala sınavı geçmek istiyor musun?
Tu veux vraiment réussir le test?
Ya da birilerinin sınav sorularını senin için çalmasını mı bekleyeceksin?
Ou t'espères que quelqu'un te donne les réponses?
Onun için sadece sınav sorularını almam gerekiyordu.
Je devais juste lui trouver les questions.
Mezuniyet sınavı sorularının cevapları üniversite merkez sunucusunda depolanıyor.
Les copies étaient sur le serveur de l'Université.
Sınavımı geçtim!
J'ai réussi le test.
- Dedektif sınav kitapçığı.
- Manuel d'examen du détective.
Dr. Harris, kurul sınavı için bir çalışma grubu kuruldu.
Il y a un groupe d'étude de chirurgie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]