English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Navigation

Navigation tradutor Francês

906 parallel translation
Heinrich V. Rahner, Olaf Tystendal et Bernard O'Connor, uzayda kaybolan yiğit öncüler. Büyük bir amaç için yaşadılar ve onun uğruna öldüler.
Olaf Tystendal, Bernard O'Connor, aux pionniers courageux de la navigation spatiale qui ne revinrent jamais de leur voyage.
"Dünyanın tüm fabrikalarda, " tüm trenlerinde ve tüm gemilerinde, "uzay gemisinin öncüleri şerefine sirenler çalacak,..."
En cet instant, les cloches sonnent, et les sirènes des usines, des trains et des bateaux hurlent dans le monde entier en l'honneur des pionniers de la navigation spatiale.
Acılarımı unutmak için denizcilik işine sarıldım.
J'ai noyé mon chagrin dans la navigation.
- Harita ve trigonometri.
En navigation et en trigonométrie.
Baylar. Günün sorusu :
Messieurs, le problème de navigation du jour :
Ama seyirde böyle olmaz.
Mais c'est faux en navigation.
Bir seyir problemi, üç batık.
Un problème de navigation et trois naufrages!
Kaptan Bligh, sandalla denizi aşmanız, kanımca denizcilik tarihinin en olağanüstü başarılarından.
Capitaine Bligh, votre voyage en bateau non ponté... fut la plus remarquable navigation dans l'histoire de la mer.
Öyle olsa bile, telsiz sadece sefer amaçlı...
La radio est réservée à la navigation...
- Sparks, geminin seyrinden sorumlusun.
Sparks, vous connaissez la navigation.
Navigasyondan azıcık anlasam da sandalın idaresinde ben yokum.
J'ai des notions de navigation, mais être en charge d'un bateau...
Bu sulara aşina birini bulduk. Denizcilik ve navigasyondan anlar. Ne diyorsunuz?
Voilà, nous avons quelqu'un de familier avec l'eau qui connait la navigation, que vous faut-il de plus?
- Matrac okyanusu biliyor.
- Matrac connaît la navigation.
Akşamın huzurlu havasını ya da günün düzenli ritmini hızlandıracak ne bir sanayi ne de bir liman var.
Pas d'industries, pas de navigation traquant le rythme tranquille du jour et la quiétude du soir...
Ay'a yolculuk için gerekli aletlerin planlarını bana gösteriyorsun.
Ils m'ont montré les plans des instruments de navigation qui mèneront la fusée jusqu'à la lune.
İş seyire gelince Bay Crystal onun çırağı bile olamaz.
En navigation, M. Crystal ne lui arrive pas à la cheville.
Bu filmdeki deniz seferiyle ilgili bütün detaylar ; konuşmalar, olaylar ve genel bilgiler, 1912 yılında ABD ve İngiliz Ticaret Kongresi tarafından yayınlanan soruşturma raporlarından aynen alınmıştır.
DANS CE FILM, TOUS LES DÉTAILS DE NAVIGATION, CONVERSAΤIONS, INCIDENΤS ET DONNÉES GÉNÉRALES, SONΤ EXΤRAIΤS ΤEXΤUELLEMENΤ DE RAPPORTS D'ENQUÊTES PUBLIÉS EN 1912,
"Kaptan E. J. Smith." Bunu kaptan köşküne teslim et ve elini çabuk tut!
"Capitaine E.J. Smith." Apporte ça sur la passerelle de navigation en vitesse.
Donanmaya göre gemi idaresini en iyi bilen kişi kimdir?
Qui est le meilleur juge en matière de navigation, d'après la marine?
Bizim için gelmek de geminin emirlerine aykırıydı. Peder Phillips de, bazı yerliler üstünde baskı kurarak bize bir yelkenli getirmelerini sağladı.
C'était contre les ordres de navigation du bateau... aussi a-t-il persuadé des indigènes de nous embarquer.
Toplam 19 farklı hattın sahibiydi.
il avait19 Cies de Navigation.
Efendim, üzgünüm ama açık denizlerdeki davranış kurallarını düzenleyen federal yönetmelik 249 uyarınca komuta yetkinizi almak zorundayım.
Je suis profondément désolé, mais en vertu du règlement numéro 249 sur la navigation en haute mer, je prends Ie commandement.
İsyanınız başarılı olmadı.
Surveillez-le bien, Quintal. Brown, mes tables de navigation et mon sextant.
Bayan, Yangtze-kiang'ın kullanım hakları.. 3 Ağustos 1885 antlaşması ile bize verildi!
- Madame, le droit de navigation sur le Yang-tseu-kiang nous est formellement reconnu par la convention du 3 août 1885!
Kılavuzlar ve bombacılar sefer brifingi için kalsınlar.
Navigateurs et bombardiers restent pour le briefing de navigation.
Dinle, Lynch, kılavuzluk yap. Uçuşu bana bırak.
Toi, tu t'occupes de la navigation et moi, du vol.
İletişim odası!
Rena! Salle de navigation!
Bölüm amirleri derhal görev yerlerine! Köprü subayları derhal görev yerlerine!
Les officiers au rapport salle de navigation.
Kumanda odası, Michael'i bulun.
Auxiliaire de navigation trouvez Michal!
Yani kayıp mı olduk?
Nos instruments de navigation sont endommagés.
Çünkü kocamın sizin becerinize ihtiyacı var, Viking denizciliğinize.
Mon mari a besoin de vos compétences en matière de navigation.
Navigasyon ve denizcilik.
Navigation et conduite d'un navire.
Denizcilik öğretmeye uygun değilim.
Je ne suis pas convenable pour enseigner la navigation.
Yön bulma konusunda nasılsın bilemem.
J'ignore vos connaissances en navigation.
Manevralı rota, planlandığı gibi.
Navigation en zigzag.
Sonra, sakin bir günde, çarşaf gibi bir denizde Jim hayatının ilk açık deniz kazasıyla yüz yüze geldi.
Puis, un jour de calme plat par une mer d'huile, Jim connut pour la première fois les hasards de la navigation.
Rüzgâr ve akıntılara bağlı olarak gemin 12 ile 14. günler arasında Japonya dışındaki bu bölgeye girecek.
En fonction des vents et des courants votre navire entrera dans cette zone entre le 12e et le 14e jour de navigation.
- Yapamıyoruz. Dümen tepki vermiyor.
- La navigation ne répond pas.
- Dümeni serbest bırakınız.
- Désactivation de la navigation.
Bu rakamları navigasyon destek bilgisayarına gir.
Entre ces chiffres dans l'ordinateur d'aide à la navigation.
- Büyük bir yön belirleme sorunu gibi görünüyor.
- On dirait un problème de navigation.
Mühendislik ve denizcilik görüşe hazır veya sayılmıştır, efendim.
Machines et navigation, présents.
Tek fazeri çalıştırabilirsek, bir atış onu imha edebilir.
Si l'un des phaseurs marchait, un tir suffirait à le faire exploser. - Navigation?
- Gemi seyri.
- Navigation?
Öncü raporu, kıyı devriye ışıklarının yerlerinde olduğunu söylüyor General.
Lumières de navigation côtière en position, général.
Navigasyon.
Navigation.
Karşıtmadde bölmelerini ana seyir dizisine bağladım.
J'ai branché les nacelles d'antimatière à la banque de navigation.
Seyir subayı kontrolden köprüye.
Système de navigation.
" Hedef serbest kalmıştır.
"Cible à la dérive. Danger pour la navigation."
- Ya navigasyon konusunda? - Çok üzgünüm.
- La navigation?
Tahmini bir hesaplamayla, pozisyonumuz burası.
J'ai noté notre position par navigation estimée. Si l'estimation est juste, trois semaines suffiront.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]