English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Necro

Necro tradutor Francês

69 parallel translation
Yunanca bir kelime, Cassidy.
Du grec "necro" : Mort.
"Necro", "ölüm", "philia", "aşkı".
Et "philia" : Amour de.
Necro'ların benim için geldiğini anlamışlardır.
Ils ont compris que les Nécros venaient me chercher.
Necro'lar.
Des Nécros.
Ve bolca Necro ateş gücü.
Et un tout un tas de Nécro avec de l'artillerie lourde.
O bir gece açan necro-bir şey sarmaşığı.
C'est un, euh... necro-truc violacé qui fleurit la nuit.
Biz buna "Necro-sound" ismini verdik "ölüm soundu"
On a appelé cela "necro-sound" "corpse sound"
Joe Necro'nun topu zımparaladığını hatırlıyor musunuz?
Remember When Joe Necro était chaud éraflures la balle avec une lime d'émeri?
Anma yazısına bunu yazabilir miyim?
Je peux vous citer dans la nécro?
30 yıldır ölü olan biri için anma yazısı nasıl yazılır?
Comment écrire la nécro d'un homme qui est mort depuis 30 ans?
Hiç kız arkadaşım olmadı.
Jamais eu de copine. Sur sa nécro :
Ölüm ilanlarıyla emlak bölümünü birleştirseler daha kolay olur.
Ils devraient faire une rubrique nécro-immobilière.
Donald Barthelme'in ölüm ilanını gördün mü?
Vous avez lu la nécro de Donald Barthelme?
Burada "snuff" filmler yapıp tüm dünyaya sattıklarına dair bilgi aldık.
Asseyez-vous. D'après nos informations, ils réalisent des "nécro-films" ici... et les vendent dans le monde entier.
"Snuff" film.
"Nécro-film".
Siz hiç, nasıl diyorsunuz, "snuff" film gördünüz mü? Siz hiç, nasıl diyorsunuz, "snuff" film gördünüz mü?
Avez-vous vu, comment vous dites, un nécro-film avant?
Karındeşen, onu bütün gece uyutmayan ve bir "snuff" a tanık olan kadınla tanışmak istiyor.
L'Éventreur veut voir la femme... qui l'a empêché de dormir cette nuit et a assisté à une scène de nécro-cinéma.
Herkes tarafından seviliyor.
"Aimé de tous." La rubrique nécro?
Ölüm ilanlarını okumak. Garip bir iş.
Lire la nécro, c'est quand même bizarre.
Eğer Billy'i vurmasaydım yarın benim ölüm ilanım okunurdu.
Si je n'avais pas tiré sur Billy... je suis sûr que c'est ma nécro que vous liriez demain.
- Okuduktan sonra tanımış gibi oluyorum.
J'apprends â les connaître avec leur nécro.
Ertesi gün öldüğü duyuldu.
Le lendemain, il a sa nécro dans la presse.
Ölüm ilanı gibi yani.
T'es bon pour les pages nécro.
Şimdi bu ölüm ilanı olayını halledebilecek misin?
Tu crois que tu peux te charger de la nécro?
Şu ilan işini halledelim, olur mu?
Écrivons cette nécro.
- Ölüm ilanı!
- La nécro!
Ölüm ilanı nasıldı?
Ils ont aimé la nécro?
Ölürsem, ölüm ilanımı başkası yazsın, tamam mı?
A ma mort, ne te charge pas de ma nécro.
Ama bu olayda, belki kötü bir karar veya kötü bir davranış, ona bir ün kazandırmıştır, ve bu öldüğünde ilanın başyazısı olur.
Mais un incident ou un autre, une mauvaise décision ou une mauvaise action qui lui a valu un moment de notoriété, deviendra le titre de sa nécro quand il mourra.
Ben Dean, ölüm ilanlarından.
Dean, de la Nécro.
- Güzel.
- Ta nécro.
Biliyor musun, Yunanlılar ölüm ilanı yazmazlarmış.
Tu sais, les Grecs n'écrivaient pas de nécro.
Özel yalıtımlı camları var. Yanma yok.
Ils ont des vitres nécro-teintés...
Ölü-korumalı cam.
Du verre nécro-réflécteur.
1990 yılında ölmüş bir adamdan bahsedip duruyor
Elle trimbale la nécro d'un type mort en 1990.
"Ölüm sayfası" deriz biz.
On appelle ça... la "nécro".
Ölüm ilanları insanlar hayattayken mi yazılıyor?
On écrit la nécro du vivant des gens?
- Hala ölüm ilanı yazıyor musun?
- Toujours à la nécro? Y a du boulot?
Aslında işim... - Biliyor musun, yazdığın ölüm ilanları için her gün gazete alıyorum. İçinde olmamak güzel.
Je lis le journal tous les jours pour ta nécro et la joie de pas m'y trouver.
Ölüm ilanlarıyla dalga geçme. Gazetelerin en hoş bölümü.
Ne dis pas de mal de la rubrique nécro, c'est la meilleure page du journal.
Ölüm ilanında çok ortak noktanız vardı. - Güçlü, adanmış, sadık.
D'après la nécro, c'est fou ce que vous aviez en commun.
- McClain'in ölüm ilanını güncellediğiniz gün öldürülmesi inanılmaz bir tesadüf gibi geldi.
Je trouve que c'est une incroyable coïncidence que Doug McClain ait été tué précisément le jour où vous mettiez sa nécro à jour.
Satterfield'ın ölüm ilanı. The Chicago Defender.
La nécro de Satterfield, dans le Chicago Defender.
O yazıyı yazmak için cinayet işleyebileceğim zamanlar oldu.
Tu sais quoi, il fût un temps où j'aurais tué pour une nécro.
- Ölüm ilanları, metan sızıntıları.
Nécro, fuites de méthane...
Şehirdeyim ve gazetede ölüm ilanını gördüm...
- Arrivée en ville, j'ai lu la nécro dans le Times et je...
- Vefat yazısı mı?
- La rubrique nécro?
Zaten ölüm ilanlarını kontrol ediyordum.
Je vérifiais même la nécro.
Garip. - Ne garip? - Evan Gildea'nin arabasındaki arka farlar.
Tu veux être dans le journal demain, à la rubrique nécro?
Bay Jordan'nın ölüm ilanını izlemesine izin verdim.
Je lui ai montré sa nécro.
Ne demek benim ölüm ilanım yok?
Comment ça, j'ai pas de nécro?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]