English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nevada

Nevada tradutor Francês

976 parallel translation
Carson City Nevada'da.. .. 1897 Ekimi'nde Amerikan ağırsiklet şampiyonu.. .. Jim Corbett'i yendi.
Bob Fitzsimmons a défait Jim Corbett, champion poids lourd des Etats-unis, à Carson City, Nevada, en octobre 1897.
Hayatım, Sierras yolculuğumu anlatıyordum, o kadar.
Je lui racontais ma pêche dans la Sierra Nevada.
Benim, bankanıza teslim etmek istediğim 5000 Altın madeni hissem var.
- Oh, oui. J'ai 5000 actions des Mines Beefsteak à Leapfrog, au Nevada... - que je veux remettre à votre banque.
Çünkü Bass Nehri'nin diğer tarafında Nevada eyaletine aidiz.
Nous appartenons au Nevada.
Öğrendiğimiz şey şu ki : 1936'yla bugün arasında Nevada'da Idaho eyaleti kanunlarına göre evlenen herkes yasal olarak evli değildir.
Tous les mariages prononcés depuis 1936 ne sont donc pas légaux.
- Las Vegas, Nevada.
- À Las Vegas.
- Las Vegas, Nevada.
Las Vegas, Nevada. Le café "Busy Bee".
Nevada'ya giden koca bir konvoy!
Tout un convoi de chariots se dirigeant vers le Nevada.
Bütün işlerini New Orleans'tan taşıyor.
Il est allé au Nevada et il fait venir tous ses biens de la Nouvelle Orléans.
Haftada üç gün Max duvarda duran Nevada ticaret odasından hediye edilen tabloyu kaldırırdı.
Trois fois par semaine, Max faisait remonter le tableau, un présent de la chambre de commerce du Nevada.
Hollywood'dan ayrıldıktan sonra Nevada'da bir çiftlikte işe girdim.
Quand j'ai quitté Hollywood j'ai travaillé dans un ranch au Nevada.
Nevada'lı mısınız Bay Beckwith?
Vous êtes du Nevada, M. Beckwith?
Nevada'da bir çiftlik alınca denizi bir daha göreceğimi sanmıyorum.
Quand j'ai acheté mon ranch, je ne pensais plus revoir la mer.
Hedefimiz Las Vegas, Nevada.
Voici notre objectif. Las Vegas, dans le Nevada. Mission?
Ben Don Murphy, burası Las Vegas, Nevada, KLAS-TV istasyonu.
Ici Don Murphy qui vous parle de la station KLAS, à Las Vegas.
Nevada'nın sloganı ; "Hiçbir şey olmaz, ama olursa da şikayet etmeyin" dir.
Le slogan du Nevada : "Tout est permis mais te plains pas si tout a disparu."
Bu yüzden, onsuz sürücü belgesi almak neredeyse imkansızdır.
C'est dur d'obtenir son permis de conduire sans ça. Non, j'adore le Nevada.
Hayır, Nevada'yı severim. Bilirsiniz, burada yemek saatleri bile düzensizdir.
Ils ne prennent même pas leurs repas à heures fixes, ici.
Nevada usûlü.
Les mustangs du Nevada.
Colorado'daydım. Ama şimdi Nevada'dayım.
Je suis dans le Nevada, là.
Merkez Pasifik hatları Sierra Dağları'nı delip geçmişti ve batıya doğru düz Nevada vadisine ulaşmaya çalışıyordu.
La Central Pacific avait traversé les sierras et poussait vers l'Est, à travers le Nevada.
Şurası Arizona, orası Nevada. " Yahut, burası biz, orası Meksika, yazanlar var.
Ici l'Arizona, là le Nevada... ici, c'est nous, là-bas, c'est le Mexique. "
- Hayır. Nevada'yla karıştırdın.
- Non, vous confondez avec le Nevada.
Omaha, Nevada'ya.
- Omaha, Nevada.
Özgüven eksikliği. Nevada'da çok sevilen bir avukattın. Ne değişti?
Si tu étais un grand avocat au Nevada, où est la différence?
Evet. Sana güvenirsem Nevada'da bir yerdeki o koca deliğe düşerim.
Si je m'appuie sur toi, je vais tomber dans ce grand trou du Nevada!
Lincoln, Nebraska. Nevada değil.
A Lincoln, Nebraska, pas Nevada.
Nevada değil.
Pas Nevada.
Ama onlar profesyoneldi. Biz amatörüz. Climax, Nevada'ya gömülmüş durumdayız.
C'étaient des professionnels... et nous sommes des amateurs perdus dans le Nevada.
Nevada'da yaşarken.
- Presque? - C'est pourquoi je suis ici.
Nevada'ya gittik. Geceyi orada geçirdik.
Nous avons conduit jusqu'ici... et sommes restés pour la nuit.
Bayan Nevada adayıydı.
Elle s'est présentée pour Miss Nevada.
Vegas'tan dönüşümde Climax diye bir yerde durdum. Nevada'da.
J'étais en chemin pour Vegas... et je me suis arrêté à Climax, Nevada.
Polisler geldiğinde Nevada'ya gidiyorduk.
Nous partions pour le Nevada quand la police est arrivée.
Ve üç Sivil Savunma danışma kurulu üyesi ; iki stratejist : bir doktor ;... bir biyofizik uzmanı ile bir psikiyatristin... sağladığı bilgilere dayanmaktadır. BBC, Kent şehri halkına, özellikle de, yokluklarında bu belgeselin... çekilemesinin mümkün olamayacağı...
d'informations recueillies sur les tests nucléaires effectués dans le désert du Nevada en 1954 ;
Nevada Smith.
Nevada Smith.
Daha sonra Sierra Nevada'da ufak bir madenci kasabasına.
Au-delà de la Sierra Ne vada. Du côté des neiges éternelles.
Hey, dediğin gibi Nevada'ya gitmiyor musun?
Tu es retourné au Nevada?
Nevada'da okulda ders verebilirim ve orada kendi okulum olur.
Je pourrais enseigner dans le Nevada. Avoir mon école à moi.
Ben rahip Joshua Duncan Sloane, bütün Doğu Nevada'nın sözcüsü...
Je suis le révérend Joshua Duncan Sloane, prédicateur de l'est du Nevada
Harika! Nevada'yı batırdık!
On vient de couler le Nevada!
Nevada önden torpido yedi ve burnu gömüldü.
Le Nevada a pris une torpille. Enfoncé jusqu'au pont.
Bu Nevada.
C'est le Nevada.
FLATROCK BELDESİ, NEVADA...... 11 : 55
Comté de Flatrock, Nevada... 11h55
- Bazıları Reno ve Nevada'ya gider ama paran varsa gideceğin yer Palm Beach'dir.
La plupart vont à Reno au Nevada, mais pour ma course, c'est Palm Beach.
Kabusun, dehşetin, çaresizliğin tuzaklarını kuşanmış bir eşek şakası. Küçük insan draması. Reno, Nevada'ya 160 km. mesafedeki çöl...
Un drame humain dans le désert, à 150 km de Reno, dans le Nevada, aux États-Unis, en Amérique du Nord, sur Terre et bien sûr, dans la Quatrième dimension.
1954 yılında Nevada Çölündeki Nükleer denemelerden elde edilen bilgiler ;
Darmstadt, Hambourg, Hiroshima et Nagasaki ;
Kardeşi Bodo tüm Nevada'nın en iyi silahşörüdür.
Son frère est la plus fine gâchette du Nevada.
Reno, Nevada.
- À Reno.
Vanderberg, Hava Kuvvetleri Üssü ve Flatrock, Nevada'daki Wildfire laboratuvarından çok büyük yardımlar aldık.
Nous avons été aidés par de nombreuses personnes rattachées au projet Scoop et au laboratoire Wildfire.
Nevada'da özel bir laboratuvarda.
- Dans un laboratoire du Nevada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]