English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nobby

Nobby tradutor Francês

61 parallel translation
Eğer yaşlı Will'i bulmak istiyorsanız, porselen tamircisini bu gece Nobby'nin konaklama evinde arayın
Vous trouverez le vieux Will au foyer de Gilchester. - C'est loin d'ici?
- İyi akşamlar, Nobby
Bonsoir, Nobby.
Nobby değilim.
Je ne suis pas Nobby.
- Nobby, hayrola?
- Qu'y a-t-il?
Nobby Curtis, Bellamy işinde beni dolandırdığından beri... -... tek tabanca çalışıyorum. - Bromley'deki Bellamy mi?
J'opère toujours seul depuis qu'on m'a vendu dans le coup de Bellamy's.
Dön bakalım evlat. Tam dön.
Il a complètement pété les plombs, Nobby.
İlk katıldığımızda hep beraberdik. Nobby ve ben.
On est ensemble depuis le début, Nobby et moi.
Bize bağıracak.
Nobby qui va nous hurler dessus.
Bill, Robbie çabuk buraya gelin.
Bill! Nobby! Venez vite!
Onları ortalıkta çantasıyla dolaşan Nobby Burton'dan kurtardım.
Je l'ai achetée à Nobby Burton qui en a une valise pleine.
Bilirsin, "Felis nobby blah."
Tu sais, "Felis nobby blah."
Nobby Nobbs, Hogfather
Nobby Nobbs, Père Porcher.
Tim, Nobby ve aynı * Laurence Fisburne gibi konuşan aptal koyunla oturttun?
Tu veux t'assoir sur mes genoux? Viens.
Nobby, sen yaparsın. - Yapar bence de. - Sen yap.
Nobby, tu peux nous aider et lire la réplique.
- Nobby nerden çıktı?
Pourquoi Nobby?
Beni rahatsız ediyor. Nobby'i de ediyordur. - Ediyor aslında.
Il doit déconcentrer Nobby.
Hey, Cissy, uzamış otlar arasında Nobby'nin yerini alıp kısa bir iş becerebilir miyim?
Dis donc, Cissy, tu crois que je pourrais remplacer Nobby pour une petite sauterie dans l'herbe?
- Günaydın, Nobby.
- Bonjour, Nobby! - Ah, bonjour, monsieur Bond!
- İyilik, dostum. Aklıma gelmişken, Nobby fırsatın olursa, her zamankinden bir tane daha kullanabilirim.
Pendant que j'y suis, Nobby, si vous avez l'occasion, j'aurais besoin de la chose habituelle.
Bize sert davranmayın, sert davranmayın... #
Tu peux mettre tout ça là, Nobby?
# Gençlik elbette bildiğini yapacak, kusura bakmayın... #
C'est du terreau et il y en a beaucoup. Ça a l'air lourd. Youhou, Nobby!
Günaydın, Nobby! # La, la, la, la, la, la, la, la, la. #
Youhou, Nobby!
Nobby şu havuza bir el atsa.
Nobby devrait s'occuper de cette mare.
Nobby genelde çiçek kopartmamıza izin vermiyor özellikle koruluktakileri.
Nobby, en général, ne nous laisse pas cueillir des fleurs. En particulier celles qui sont dans le boisé.
Nobby'i de bu yüzden mi kovmuştun?
C'est pour ça que tu as viré Nobby?
Nobby nerede?
Où est Nobby?
Nobby nerede?
Où il est?
Nobby ve Sebastian Butcher.
Nobby et Sebastian Butcher?
Hoşça kal, Nobby.
Adieu, Nobby.
- Nobby, futbolu unut. - Boğulacaksın.
Oublie le foot, tu vas te noyer!
Nobby. Pas ver. Hadi.
Fais-moi une passe!
- İngiltere finali kazanacak. - Nobby, şut çek.
L'Angleterre va gagner la finale!
Tabii ki.
Hein, Nobby?
- Bu benim sevgilim Nobby mi?
Est-ce mon Nobby chéri?
Nobby, taşak mı geçiyorsun?
Pour qui tu me prends?
- Nobby. - Ne var? Burada olduğumu kimse bilmemeli.
Il est impératif qu'on ignore ma présence.
Abim, Nobby'yi gördünüz mü?
Vous avez vu mon frère?
Nobby, neredesin?
Nobby, où t'es?
Geri dön, Nobby!
Reviens, Nobby!
- Nobby, ne yapıyorsun?
À quoi tu joues?
- Nobby! - Ne var? - Buraya gel.
Nobby, amène-toi!
- Abisi mi? - Kyle Alan Butcher nam-i diğer Nobby Butcher.
Kyle Alan Butcher alias Nobby Butcher.
- Abisiyim. Nobby.
Son frère, Nobby.
- Nobby, beni dinle.
Écoutez-moi bien.
Abim Nobby'yi gördünüz mü?
Vous avez vu mon frère?
- Ha Nobby.
- Oh, Nobby.
- Nereye bırakalım, Nobby?
T'es certain?
- Nobby.
Nobby.
- İyi şanslar Nobby.
Bonne chance, Nobby.
Benimle geleceksin, değil mi Nobby?
Tu viens avec moi.
Nobby, Zeke Stanton'ı dövüyorlar.
Ils tabassent Zeke Stanton!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]