Nobles tradutor Francês
1,008 parallel translation
Utanmana gerek yok. Tabi, biz öyle soylular gibi, büyük hırsızlar değiliz.
Nous ne sommes pas aussi bons voleurs que Ies nobles.
Soyluların, tapınak hakkımızı almalarına izin vermeyeceğiz.
Les nobles ne nous enIéveront pas Ie droit de sanctuaire.
"... talebini kabul etmeyecektir... "...
" iI refusera aux nobles...
Halk, soyluların sizi ikna etmesinden korkuyor, Efendim. Sizin tapınağı kapatmayacağınızdan emin olmak için geliyorlar.
Le peuple craint l'influence des nobles sur vos décisions... et est venu s'assurer que vous ne Iéverez pas Ie droit de sanctuaire.
Kral olmak isteyen ne kadar sahte soylu varsa yokedin.
Détruis ces faux nobles qui se veulent rois.
Asılmasını isteyen soylulardan kurtarmaya geldik kızı.
Nous sommes venus l'enlever aux nobles qui veulent Ia pendre.
- Soylular bile mi?
- Méme pas Ies nobles?
- Soylular bile.
- Méme pas Ies nobles.
Bu hırsız soyluların, masum bir kızı asmalarına göz yumamazsınız.
Ces satanés nobles ne pendront pas une innocente.
Yüksek emellerinin olmasını ve gerçekleştirmek adına her şeyi göze almanı takdir ettim.
J'apprécie que vous soyez inspiré par de nobles mobiles et que vous soyez prêt à tout pour atteindre votre but.
Şu asil simetriye bir bakın, Bayan Eliza.
Voyez ces nobles proportions, Miss Eliza.
O günden beri zihnimde yaşayan bütün asil kitaplar... Her zaman umut ettim, inancımı korudum.
Tous les nobles livres qui ont hanté mon esprit depuis, et toujours j'ai espéré et gardé la foi.
Denemeye bile tenezzül etmiyorlar.
Trop nobles pour essayer.
Parlamentoyu feshedip zenginleri vuracak ve komünist bir hükümet kuracağız.
On trucide les nobles et le pays devient communiste.
Bunun cezasını ödüyor ama asalet bu dünyada ödenmesi gereken en son şeydir.
Il paie donc le prix que les gens nobles, bons et purs paient dans ce monde.
Gençlik günlerinizde kızlar, eski kafa babaların kendilerine yol vermesi için kalın bir çek defteriyle gelmelerini beklerdi.
De votre temps, les pères nobles dédommageaient les femmes avec un chèque.
Size görkemli köşkler yaptırdı, Ey benim ruhum.
O mon âme Construisez de nobles demeures
Oyunlar oynarsak o büyük, o asil tiyatrolarını kapamak zorunda kalırlar!
Parce qu'on nous craint! Si on jouait la comédie, les nobles théâtres fermeraient!
Herhangi bir asil nedenden değil.
Pas pour de nobles raisons.
Niyetin çok asilce.
- Vous me désapprouvez? - Non! Vous avez de si nobles intentions.
Kralım iyi değil. Oturun, saygıdeğer dostlarım.
Restez assis, nobles amis.
Aldırmayın beyler, olağan bir şey sayın bunu.
Voyez-y, nobles pairs, une chose ordinaire.
Siz asil idealistlerin merak ettiği bu.
Les voilà, vos nobles idéaux.
Niyeti asilceymiş. Gerçekten öyle.
Ses intentions étaient nobles.
Siz ayrıcalıklı hanımlara, fazla gelen ayrıcalıklarınızı paylaştığınız için kasabanın ayrıcalıklardan yoksun çocukları adına teşekkür etmek istiyorum.
Les orphelins de cette ville vous remercient, nobles dames, pour vos dons.
Lordlar ve Leydiler orada gayet iyi olacaktır.
Confiez-la à ces nobles et à Mr Adare, tout ira bien.
Yoksul düşmüş soylu bir kadın... boynunda 50.000 dolarlık inci kolyeyle dolaşmaz da ondan.
Les nobles pauvres ne se baladent pas avec des colliers de perles à 50000 $.
O halde hanedanlığın asilleri arasında sizi gerçekten kimin sevdiğini sorabilir miyim?
Tu es incapable de comprendre l'élégance des nobles.
Seni ne parça parça nede bütün halde adamlarıma öldürtmeyeceğim.
Cessez d'exterminer mes nobles, collectivement ou individuellement.
Kendini düşünmek ruhun ilacıdır...
L'égoïsme est l'apanage des âmes nobles.
Onun için soylu kişiler yalnız kendi benzerleriyle düşüp kalkmalıdır.
Il convient que les nobles esprits restent entre eux.
Pek sevinirim buna, çünkü bir zevktir benim için yiğit kişilerden ders almak.
Quant à moi, j'aime les nobles exemples.
Benim hayatıma bakış açını hafifçe anladım.
Oui, je crois assez bien comprendre tes nobles principes.
Biz, Roma'nın soyluları sadece zevk için yaşarız.
Nous, les nobles de Rome, sommes libres de vivre pour le plaisir.
Roma'nın senatör ve asillerinin huzurundasın.
Tu es devant les sénateurs et les nobles de Rome.
Bir zamanlar Roma Sezarları asildi. Bu asil kan sizde bir zehire dönüşmüş.
Il fut une époque où les Césars étaient nobles, mais le sang est devenu poison.
Düşkün soylular için pansiyon işletiyorlar.
Ils tiennent une pension pour nobles ruinés.
Asil konuştun Bleda.
De nobles paroles, Bleda.
Aristokratların sayısı hizmetkarları aştığında aristokrasi de çökmeye başlar.
L'aristocratie s'est effondrée quand il y a eu plus de nobles que de servants.
Evet. Bu soylular, hesabı ancak biz ödersek bizimle içmeye tenezzül ediyor.
Ces nobles daignent boire avec nous, quand nous payons.
- Olamaz... Seni Desiree'ye getiren, asil duygulardı.
Non, tu consultais toujours pour des organes plus nobles.
Şu bahsettiğin şey de değil. Hayır.
Ce n'est aucune des nobles choses dont tu parlais.
çok uzun zaman önce bu gezegende güçlü ve asil bir ırk yaşıyormuş.
Il y a des millenaires... une race d'etres nobles habitait cette planete.
İlk gün, Büyük Salon'da soylular ve konuklar toplantısı.
Premier jour : assemblée des Nobles et des invités au Grand Salon.
Soyluların yüzlerinde güçlü ve tehlikeli hisler gizliydi.
Les visages des Nobles masquaient de redoutables passions.
Şerefinize, asil ceddim!
A la vôtre, nobles ancêtres!
Her ne kadar bizden daha asil daha yetenekli olsalar da.
Même s'ils sont plus nobles, et plus capables.
Asil Romalılar, Tiber'in adamları, dünyanın efendileri Roma'yı dünyanın hakimi yapan cesaret nerede?
Nobles Romains, hommes du Tibre, maîtres du Monde... l'audace romaine, la témérité romaine, où sont-elles?
- Doktorluk en soylu ve bencil olmayan...
La médecine est l'une des professions les plus nobles...
Paris'in asil lordlarını ve kadınlarını eğlendirmek için.
Pour divertir Ies nobles de Paris.
Güzel prenses, soyluların soylusu prens, size mütevazi bir köylünün selamlarını getirdim.
Ah! Belle princesse. Très nobles princes!