English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nopd

Nopd tradutor Francês

28 parallel translation
New Orleans Polisi, Katrina'dan sonra zor günler yaşıyoruz.
NOPD, qui au passage, a été traité injustement après Katrina.
Sen NOPD'deyken ben, Şerif departmanındaydım.
J'étais avec le Sheriff de Jefferson quand vous étiez au NOPD.
Yanımda NOPD'den Teğmen Durgan bulunuyor.
Lieutenant Durgan,
Şu anda bir yorum yapmayacağım ancak size şunu söyleyeyim, NOPD bunu dibine inmek için...
Je ne ferai aucun commentaire à ce stade, mais je vous assure que nous allons tout mettre en œuvre
Teğmen Richards, NOPD.
Lieutenant Richards, police de la Nouvelle Orléans.
Devam eden bir soruşturmanın ortasında yorum yapacak değilim ama size şunu söyleyebilirim ki NOPD, meselenin aslını öğrenmek için yetkisi dahilinde her şeyi yapacaktır.
Je ne ferai aucun commentaire pour l'instant. Une enquête est en cours. Cependant, je peux vous dire que la police fera tout pour établir ce qui s'est passé.
NOPD tarafından ele geçirilen bir güvenlik kaseti Gerard'ın Alan Marsh'ı öldürmediğini aksine Marsh kendisine Broad Street üstgeçidi altında saldırdığında kendini korumaya çalıştığını açıkça kanıtlıyor.
Un vidéo de surveillance retrouvée par la police prouve clairement que Gerard n'a pas tué Alan Marsh mais qu'il ne faisait que se défendre contre Marsh qui l'attaquait sur la passerelle piétonne de Broad Street.
Destek için FBI'ı ve NOPD'yi arayın.
Appelez le FBI et la police locale en renfort.
Şerif ve NOPD şehri çeşitli arama bölgelerine ayırdılar.
Le shérif local et des unités du NOPD ont quadrillé la ville pour répartir les recherches.
FBI, NOPD, herkes içinde.
Le FBI, la police, tout le monde est d'accord.
- NOPD!
Police!
NOPD, yaya geçidinin oradan kovalamaya başlamış.
La police de NO a essayé de l'arrêter pour un contrôle de routine.
NOPD, şuan bir yer belirleyebilmek için çalıntı mallarla alakalı ihbarları kontrol ediyor.
La police recoupe les vols avec le butin pour trouver le lieu.
NOPD davayı kapattı.
La police a clos le dossier.
Jacob Tarlow'ın NOPD dava dosyası ne alemde?
A propos du dossier de la police sur Jacob Tarlow.
NOPD çete ile alakalı olduğunu söyledi, ama raporlarında Lester'ın banyosunda ucuz saç boyası buldukları yazıyordu.
La police de New Orleans a dit que c'était en relation avec un gang mais... le rapport a noté le colorant capillaire bon marché trouvé dans la salle de bain de Lester.
NOPD'yi arayıp BOLO araması çıkarttırayım.
J'appelle le NOPD, pour mettre en place un signalement.
NOPD ve DEA diğer klinikleri kontrol ediyor.
Le NOPD et la DEA enquêtent sur les autres cliniques.
NOPD ve DEA, diğer kliniklere uyuşturucu deposu olarak kullanıldığı için baskın yaptı.
Le NOPD et le DEA ont enquêtés sur les autres cliniques qui servaient d'usines à pilules.
NOPD ne zaman geliyor?
Quand le NOPD sera t'il sur place?
Hepimizin bildiği gibi, Balık Yemi'nin NOPD'de gözleri üzerimizde olan bir adamı var.
D'après ce que nous savons, Baitfish, a une taupe au sein du NOPD, il nous surveille en ce moment.
NOPD, bir millik çapta kordon kurdu.
La police a bouclé le périmètre sur 2,5 kilomètres carrés.
NOPD yarıçapı genişletiyor.
La police étend le rayon.
Federal Şerif Departmanı'ndaki, Yüzbaşı Messier'in yardımıyla ve NOPD'deki arkadaşlarımızla, Güney Louisiana'daki bütün havaalanlarını, otobüs ve tren istasyonlarını izliyoruz.
Avec l'aide du Service Fédéral des Marshals, du Capitaine Messier et de nos amis de la police, on surveille tous les aéroports, arrêts de bus et dépôts de trains du Sud de la Louisiane.
NOPD destek yolluyor.
La police envoie des renforts.
NOPD davasında birleşmişti yollarımız.
J'ai été mis sur une affaire.
Patron. NOPD bunları buldu.
La police a trouvé ça.
with money paid ne NOPD delil olarak tanıttı?
Vous m'avez bien piégé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]