Notlar tradutor Francês
4,239 parallel translation
Oturup aşk notları karalamayı tercih edersin tabii.
Non. Tu préfères de rester assise à écrire des mots d'amour.
Seks notları.
Des mots de sexe.
Tıptan başka konu konuşmayalım diye yanımda notlar getirdim ama bana devamlı kişisel sorular soruyor ve kartlarım bitmek üzere.
J'ai apporté des notes pour qu'on parle à propos de médecine mais elle continue de me poser toutes ces questions personnelles, Et je ne vais plus avoir de cartes.
Sana ufak aşk notları gönderiyor gibi.
C'est comme s'il essayait de t'envoyer des petits messages d'amour.
İlk çeyrek notlarını inceledim.
Et j'ai passé en revue tes notes trimestrielles.
- Bayan Watson dedi ki ilk çeyrek notlarımın hepsi 5 imiş.
Mlle Watson a dit que mes... mes notes du trimestre sont de 4.0.
Biliyorum, ama notları alan sensin, okul değil.
Je sais. Je sais, mais c'est toi qui a eu ces notes.
Bana notlarını göster, onunla konuşurum.
Montrez-moi vos notes, et je lui parlerai.
Bunlar Capra'yla konuşma notlarım.
Voilà les notes du coup de fil à Capra.
Milletvekilinin el yazısı notlarıyla değil.
Rien qui soit écrit de sa main.
Mailler, notlar, bütün kağıt parçaları.
Emails, notes, chaque bout de papier.
Sadece Cronus Cemiyeti üyelerinin notlarını yüksek tutmaları için yaptığımız küçük bir şey.
C'est juste un petit quelque chose qu'on fait pour que nos membres conservent d'excellents résultats universitaires.
Caleb'ın notlarını umursamamasına şaşmamak lazım.
Pas étonnant que Caleb se fiche de ses notes.
Will ve Diane STM'de çıkmaza girdiler ve benden sizin dava notlarınızı gözden geçirmemi istediler.
Will et Diane ont des problèmes avec la TAS, et m'ont demandé de revoir vos notes.
Nasıl mı bütün notlarım "A", ekstra dersler alıyorum ve Cuma geceleri İsrail Halk Dansları yapıyorum?
Comment je gère avec mes études brillantes et les danses traditionnelles juives?
Sana verdiğim notları unuttun mu yoksa kasten mi göz ardı ediyorsun?
As-tu oublié les notes que je t'ai données ou t'as juste choisi de les ignorer?
Pekala, randımanımızı en üst düzeye çekmek için kapsamlı notlar aldım çünkü sadece onlar kadar iyi olamayız.
J'ai pris de nombreuses notes pour déterminer comment augmenter notre efficacité parce que l'on ne peut pas se contenter d'être aussi fortes que les hommes.
- Duruşmadaki notlarıma bakıyordum da -
Je pensais au procès.
Ne zaman büyüyüp, notların okul dışında bir önemi olmadığını fark edeceksin.
Quand vas-tu grandir et réaliser que les notes n'ont pas d'importance en dehors de l'école?
Notlar açıklandığında kim olduğunu öğreniriz.
Nous découvrirons qui l'a fait quant on recevra notre diplôme.
Vogel'ın notlarında beyin ameliyatıyla ilgili bir şey yok.
Rien dans les notes de Vogel à propos de chirurgie du cerveau.
Notlarım sayesinde muhakeme- -
Mes notes... C'est mon procédé...
Evet, isterseniz çalışma notlarıma bakın.
Oui. Vous pouvez vérifier sur mon agenda.
Bilgisayarında tuttuğun ayrıntılı notlar.
Toutes les notes détaillées que tu gardes dans ton ordinateur...
Mesajlar, Notlar, Tüm bu seri katil saçmalığı, oydu! Hadi farzedelim ki, sana inanıyorum.
Le mos, les notes, tout cette connerie de "serial killer"!
Notlarıma baktığımda benim de şaşırdığım gibi.
Tout comme moi, quand je regarde mes notes
Notlarının pek çoğunu okudum, size katılıyorum.
J'ai lu la plupart de ses notes et je suis d'accord avec vous.
Kayıt cihazına bazı notlar almış.
Il a pris des notes sur son dictaphone.
Annesinin kendilerine ayrılan fonları azalttığı için CIA tarafından öldürüldüğüne inandığını kanıtlayan notlar.
Ces notes prouvent que Sean croyait que sa mère avait été assassinée par la CIA en représailles pour avoir baisser leur financement.
Notlarını mı kontrol ettin yoksa tırnağınla duvara attığın çentikleri mi?
Tu as vérifier tes notes ou tu vérifiais les marques. Tu grattes sur le mur avec un ongle?
Notlarım iyi ama, sadece onların yeterli olduğunu sanmıyorum.
J'ai de bonnes notes, mais je ne suis plus sûre que ça soit assez.
Güvelik duvarından geçebilirsem Mira'yla ilgili ne tür notları olduğunu görebilirim.
Si j'arrive à contourner le pare-feu, je pourrai lire ses notes sur Mira.
Harris'in notlarına göre Mira, Petrovic'in tüm ailesini infaz ettirişine tanık olmuş.
D'après les notes de Harris, Mira a vu Petrovic ordonner l'exécution de toute sa famille.
Sana vermem gereken notlar var. Bir ara ofisime uğraman mümkün mü?
Hum, je voulais te donner quelques remarques... si tu avais le temps de venir... aux heures de permanence?
Öğleden sonramı Len Pontecorvo'un notlarını okuyarak geçirdim.
J'ai passé l'après-midi dans les notes de Len Pontecorvo.
Notları karşılaştırdığımızda ikimiz de utanç verici hissetmeliyiz.
Quand on comparera nos notes, on devrait se sentir honteux.
Adli ekibimizin notlarında, sizin ayrılığınızdan sonra bir kaç yarası varmış.
Notre équipe scientifique a rapporté qu'elle a subi de nombreuses blessures après votre séparation.
Notların mükemmel.
T'as de super notes.
Leslie takımlarım... ya da Leslie saç bantlarım... ya da Leslie notlarım yok.
J'ai pas le tailleur de Leslie ni le serre-tête et les notes de Leslie.
Notlarıma bir bakayım.
Il connait le système. Laisse-moi me référer à mes notes.
"IP adresi" notlarıma doğru yazdığıma emindim.
J'étais sûr d'avoir marqué "adresse IP" correctement dans mes notes.
Notlarımı kenarlara yazdım. Açılış konuşması için endişelenme.
Mes notes sont dans la marge.
- Burada yalnızca notlar var.
- Ce sont des notes.
Sam'in notları buna bağlı olabilir.
Les notes de Sam pourraient en dépendre.
Yataktaki performansımın Sam'in notlarını etkilemesine imkân yok.
Mes performances au lit n'auront pas d'effet sur ses notes
Hem cinsel performansımla Sam'in notlarını bağdaştıracağını nereden bilebilirdim ki?
Et comment pouvais-je savoir qu'elle donnerait à Sam la note de mes prouesses sexuelles?
Dubois'nın notlarını karıştırdım.
Oh, si. J'ai lu ses notes.
Notlarım yetersizdi.
Mes notes étaient mauvaises.
Eski gazete haberleri, fotoğraf albümleri... Bütün notların. Aklından geçen her şey.
Tous les anciens articles de journaux, les albums photos, toutes nos notes, quelque chose à laquelle vous pensez
Notlarımı kontrol ettim.
J'ai verifier mes notes.
Toplantı notlarını göstermek ister misin?
Alors, vous me montrez vos notes?