English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Novice

Novice tradutor Francês

471 parallel translation
Tavukların nasıl ve ne kadar beslendiğini bilmek falan. Hem de daha üç haftalık çiftçisin.
Vous savez bien nourrir les poules pour une fermière novice!
Acemi olduğunu anlamasın.
Ne leur montre pas que tu es novice.
Arabada su fıçıları var.
Ce chariot appartient à un novice.
Benimkisi delilik : ilk korkuya alışmak ister.
Mon étrange illusion est la peur du novice à qui manque la dure expérience.
Bir acemi için hiç de fena değildiniz efendim.
Pas mal pour un novice.
Usta bir denizci için, gemideki en gence saldırmak çok zordur, Jim.
C'est dur pour un capitaine, de devoir se rendre à un novice comme toi!
Fransa'nın en iyi kılıç silahşörü çaylak bir oğlana karşı?
Le maître contre un novice!
Öğretmen okulundan mezun olmuş.
Ce n'est pas le genre novice campagnarde.
Bir acemi, büyük bir sorumluluktur.
Pas de novice sur la piste.
Daha önce hiç başbakanlık yapmamıştım....
Je suis encore novice...
Yarın kıyafet günü olduğu için... bir acemi gibi davranırsanız... ayrılma konusunu şimdiden konuşmalıyız.
Puisque demain, c'est le jour du vêtement, le jour où vous recevrez l'habit de novice, nous devons parler du détachement,
Ona "çaylak" diye sesleniyoruz.
Nous l'appelons la Novice,
Hiçbir subay bölgeyi tanımadan ve düşmanın yerini saptamadan böyle bir taarruza kalkışmaz. Daha acemi olanlar bile.
Un officier ne décide pas le combat... en ne connaissant que par ou : ï - dire la position de l'ennemi... même s'il est novice.
Korkarım.O burada yeni.
Je suis inquiet. C'est un novice.
Sadece yeni yetmeler bu sonuca varır.
Seul un novice au teint frais en viendrait à une pareille conclusion.
Ben Ryutaro Yoshida, deneyimsiz bir kılıççıyım.
Je suis Yoshida, un novice.
Kabul törenine kadar rahibe adayı kıyafeti giyeceksin.
Gardez l'habit de novice, pour l'instant.
Her şeyi bir günde öğrenmesini bekleyemezsin.
On est novice le premier jour.
Ateş edemeyen bir genç için bir tabanca arıyorum.
Un fusil pour un tireur novice.
Bu şekilde kesmek yetenek ister.
Tu es fort pour un novice!
- Daha çok acemi.
Il est trop novice.
Bölgesindekileri iknada hiç acemi olmayacağına eminim.
Mais ce n'est pas une novice quand il s'agit de conversion.
Bir yardımcı gerekirse, ne yaptığını bilen birini alırım.
Je ne veux pas d'un novice.
Çünkü sen bir acemi polissin ve bu senin ilk işin... Sadece beni izle.
Ralph, puisque t'es un novice... et que c'est ta première perquisition... suis-moi.
Moeko Ezawa / Sakumi Hagiwara Akira Okamoto / Shiro Yumemura
MIYASHITA Junko : la novice, Fumie HAGIWARA Sakumi : son amoureux
Bakiresin demek!
Une vraie novice!
Ne olursa olsun, sıradan insanların anlaması çok güç.
Du charabia pour un novice.
Bir çırak olarak şaşırtıcı derecede iyi iş çıkardı fakat öyleyse iyi bir aileden geliyor.
Il s'en est bien sorti pour un novice. Il a de qui tenir.
ÖIdürmeye geliyordu kuyruğumu kıstırıp kaçtım. Şato kapılarını çarparak üstlerine kapadım. Acemilerden birini rehin alarak.
J'ai tourné les talons et j'ai couru à toute vitesse... claquant les portes du château... brandissant une lance, j'ai pris une novice en otage!
Doğrudan beyne girerler ve kişinin ruh ve aklını tamamen değiştirirler.
Elles infusent directement le cerveau et altèrent complètement l'esprit du novice.
Çaylaklar için hiç zaman yok, Athena.
Ce n'est pas d'une novice dont j'ai besoin.
Bir çaylakla konuşmam, ben uluslararası sularda profosyonel bir balıkçıyım.
Vous ne parlez pas à un novice. Je suis un professionnel de la pêche en haute mer.
Biliyorum. Hiçbir şey değil.
Un novice?
Meseleyi anlıyorum. Bu çirkin olayı biliyorum.
Je suis au courant de cet incident lamentable dont l'inspecteur novice s'est rendu responsable.
Elbette, Mr Bligh, profesyonel bir denizcinin yerine Bay Fryer gibi... nispeten acemi birini getirmek akılsızcaydı değil mi?
Certes, M. Bligh, il était imprudent de remplacer un marin qualifié par un novice.
Fletcher Christian'ı acemi olarak nitelendirmek biraz güç, efendim.
Fletcher Christian n'était pas un novice.
Acemi şansı.
Chance de novice.
Çok sevindim. Frasier nerede?
On emmène un chasseur novice dans les bois.
Malum, "Rahibeler ve Rahip Adayı" nı oynamak niyetindeyim.
Ma beauté, j'ai très envie de jouer à "La Petite Novice".
Ben daha çaylağım unuttun mu?
Je suis juste une novice.
Ellerine, tarikatımızdaki çömez bir papazın, herkesin ortasında onlardan birini aşağılamasından daha iyi ne gibi bir koz verebiliriz ki?
- Quel prétexte pour eux : l'un des nôtres, fût-ce un novice, les insulte publiquement.
Bu benim çömezim, Adso Melk Baronu'nun en küçük oğlu.
Mon novice, Adso... le plus jeune fils du Baron de Melk.
Bu benim genç çömezim, Melk'li Adso.
Mon jeune novice, Adso de Melk.
- merak ediyorum dogrusu. - Haksizlik etme. Çocuk daha yeni sayilir.
Ne sois pas injuste, le petit est novice.
Bir evlilik vaadi gerçeklesmeyince kederinden öldü.
Elle est devenue novice... après une promesse de mariage qu'un ami a moi n'a pas tenue. Elle en est morte de chagrin.
Başka? "Okunan eski, okuyansa yeşil ve toy. Venüs ve- -"
-'L'orateur est trop novice.'
Bir acemiye göre fena değilsin.
Bien. Pour un novice.
Galiba sana uymak zorunda kalacağım ki benim gibi bir gemi kaptanı için senin gibi bir çaylağa uymak zor.
Et je crois que je vais devoir t'obéir, ce qui est dur pour un maître marin face à un novice comme toi.
- Başardım!
Un vrai novice.
Ben bu tarz bedensel işlerde çok yeniyim.
Je suis novice à ce jeu.
- Yeni öğreniyorum!
Je suis novice.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]