English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nursery

Nursery tradutor Francês

110 parallel translation
Matmazel artık babam neden odamıza gelmiyor?
Mademoiselle, pourquoi papa ne vient-il plus à la nursery?
Bunu çocuğun odasına koymam imkansız.
Je ne puis le garder à la nursery.
- Hayır, yapmayacaksın.
- Non, montez à la nursery.
Niçin odanda değilsin Adèle?
Adèle, pourquoi n'êtes-vous pas à la nursery?
Bebeklik odam orası, değil mi?
Ma nursery est par là? Je crois.
Dün gece bebek odasından koku geliyordu.
Ça venait de la nursery, hier.
O gece, bebek odasında da böyle hissetmiştim.
C'est ça que je sentais dans la nursery.
- Onu bebek odasından dışarı çıkarın hemen!
Sortez-la par la nursery, vite!
O gece yatağa girmeden önce bıraktığım bir kitabı almak için eski çocuk odasına uğradım.
Avant d'aller dormir, j'allai chercher un livre dans la nursery.
Konuklarımın hoşuna gitmiyorsa seninle beraber bebek odasına gidebilirler..
disons, guillerette? Si mes invités se déplaisent ici, emmène-les à la nursery, vous y serez tous dans votre élément naturel.
Üstelik, burasının da orman olmadığını size hatırlatayım. İyi günler.
C'est une nursery.
Birinin oyuncağını çaldıkları için mi buradalar sanıyorsunuz?
- Vos marins... ne sortent pas d'une nursery.
Çocuk odası, evin geri kalan kısmından uzakta.
La nursery est très isolée.
Batık bir çocuk odası!
Une nursery sous l'eau!
Abigail Tepedeki Ev'deki çocukluk odasını hep kullandı, orada büyüyüp... orada yaşlandı.
Abigail occupa, jusqu'à y vieillir, la nursery de sa prime enfance.
- Çocuk odası.
- La nursery.
- Çocuk odası var.
- Il y a la nursery...
Çocuk odasında kalayım.
Va pour la nursery!
Çocuk odasında kalmayın. Ben ne dediğimin farkında değildim.
N'allez pas dans la nursery, oubliez ce que j'ai dit.
Çocuk odasının anahtarı bende yok, Dudley'ler de eve gittiler.
Je n'ai pas la clef de la nursery, et les Dudley sont partis pour la nuit.
Yüzünüzdeki ifadeden anladığım kadarıyla korkulan çocuk odası burası.
Vu vos mines, il s'agit de la redoutée nursery...
Çocuk odasında falan değil, burada.
Ce n'est pas du côté de la nursery... C'est en bas.
Çocuk odasında.
C'est la nursery!
Çocuk odasında.
C'est dans la nursery!
Çocuk odası pek derli toplu değil.
La nursery n'est pas bien rangée.
Diğer bir deyişle, Çocuk Odasını Toplayalım.
Autrement dit : "Rangeons la nursery".
Bu oda çok güzel bir çocuk odası olabilir.
Ça ferait une nursery idéale.
Geçici olarak. Orası çocuk odası olacak.
En attendant d'être une nursery.
Konu, bir bakımevinde gönülsüzce baştan çıkartılma. Hep kendi şehvetinin kurbanı olmaktan korkan kadın içeceğine atılmış güçlü bir cinsel uyarıcının kurbanı olacak.
séduite contre son gré dans la nursery, victime, non de sa libido... mais d'un aphrodisiaque versé dans sa bouillie.
Ana okuluna geri dönelim.
Retour à la nursery.
Ve bu da çocuk odası için.
Et ça pour la nursery.
"Hastanenin bebek ünitesindeki ölümler sürüyor."
NOUVEAU CAS DE MORT INFANTILE À LA NURSERY DE L'HÔPITAL
"Hastanenin bebek ünitesindeki ölümler devam ediyor."
NOUVEAU CAS DE MORT INFANTILE À LA NURSERY DE L'HÔPITAL
Çocukları şurada yetiştirir, suçla burada savaşırım.
Je continue bien sûr le dessin. La nursery ici.
Bir yıldız yuvası olan Volterra nebulasının ortasındayız.
Nous sommes au centre de la nursery stellaire Voltera.
Bir erkek var.
Une vraie poupée! Ramenez-la à la nursery, elle ne devrait pas être ici.
Bayan Templeton! Lütfen çocukları odalarına götürün.
Mlle Templeton, ramenez les enfants à la nursery.
- Kreşte bana katılmanızda bir sakınca var mı? - Tamam.
Tu m'accompagnes à la nursery?
- Yani bebek odasını.
- La nursery.
Rotamız üzerinde bir yıldız beşiği olduğunu farkettim. ( yıldız beşiği = stellar nursery = içinde yeni yıldızların oluştuğu nebula )
Il y a une pépinière stellaire sur notre trajectoire.
siz ikiniz bebek odasina gidip, bebek Charlie görüyorsunuz, tamam?
Vous allez à la nursery voir Charlie?
Yatak odasındaki dolaba bebek odası yaptık.
Nous avons aménagé la nursery dans le placard de notre chambre.
Çabuk bebek odasını temizle.
Vite, va ranger la nursery.
Baba, Emma çocuk odasında.
Emma est à la nursery.
Şimdiki zaman geçersek, eskiden çıktığım biriyle bir anaokulu işletiyor gibiyim.
Aujourd'hui, c'est comme si je dirigeais une nursery avec une personne que j'ai fréquentée, avant.
Revir neresi olacak?
What about the nursery?
Sadece onları kreş falan sıkın.
Range tout dans la nursery.
Hemşirelik.
Nursery.
- Haklısınız, kreş temizlemek mi?
- Tu as nettoyé la nursery?
Şimdi, bir müddet benden uzakta, fidanlıkta kalabilirsen, biraz temiz hava alacağım.
Soyez sages dans la nursery, je vais prendre l'air.
Bebek odasında yangın var!
La nursery brûle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]