Nutella tradutor Francês
58 parallel translation
Çikolatanın bulaşmasına hayır demezdim!
- Avec du Nutella, je dis pas non.
- Çikolatam.
- Nutella!
Kurabiye evde var, Yer fıstığı ezmesi...
On a du Nutella, du beurre de cacahuètes...
Muzlu sütten daha iyi!
Mieux que le Nutella au beunne de cacahuète!
Üstünde Nutella veya Marmite sürdüğünü biliyorum ama o hâlâ, "Bizce bok gibisin" diye bağırıyordu.
J'ai vu que c'était de la Nutella, mais quand même! J'ai compris le message : "T'es une merde".
- Pil ve Nutella'ya ne dersin? - Tüh, öğlende onu yemiştim.
Et si... euh... des piles et du Nutella?
Bu, Nutella gibi...
C'est du Nutella.
Bütün öğleden sonra arkadaşlarıyla görüşmesi, Barbie, çikolata ve bir sürü ıvır zıvır.
Et les copines tout l'après-midi, avec Barbie, Nutella et tout le toutim!
Bir tane Nutella alabilir miyim, lütfen?
Je peux en avoir une au Nutella?
Ya birileri çöpe kalan Crucnchy Skippy'i * atmışsa? ( * : Nutella gibi, fıstık ezmesi markası )
Si quelqu'un a jeté un reste de cacahuètes?
- Köpeğin fıstık yağı yediği gibi öpüyorsun! Biliyorum.
Quand t'embrasses, on dirait un chien qui mange du Nutella.
Ekmek.
Nutella, pain...
Annem tavuğun, fıstık ezmesi gibi yenmesini sağlar. Bunu uykusunda bile pişirebilir.
Maman fait le poulet rôti, comme le pain au nutella, en dormant.
Pişirmekle filan uğraşmıyor.
Il n'a pas eu tant de pain au nutella.
Birşeyler pişirmeye çalışan - biri işte anne.
- Il a vécu de pain au nutella.
Ve Nutella istiyorum! İçinde kimsenin bilmediği garip meyveli reçellerden değil.
Avec du Nutella et pas avec les confitures bizarres.
Savcılık için şaka olabilir ama bizim için değil.
Peut être que les pères fondateurs sont une blague pour le procureur "Nutella", mais pour nous non.
Bak, iki dakika içinde bir abdominatör alırsanız ikincisi için kargo ve taşıma kesinlikle ücretsiz sadece minik bir işlem ücreti var.
Et maintenant, si vous achetez ce super-réducteur de cellulite dans les prochaines minutes vous emportez gratuitement une douzaine de donuts au chocolat, un kilo de Nutella et 3 paquets de laxatif format familial.
İnanacaklar. Çünkü bunu Nutella gibi yayacağız.
Ils vont bouffer ça comme du Nutella.
Sanırım teknik olarak Nutella kaplıydı.
Je pense que techniquement c'était un festin de Nutella.
Annem, küçükken Castide'e gittiğinde seni yanına alan kadın. Ekmeğine Nutella süren, doğum gününde Beşler Kulübü paranı ödeyen, annem babam, Henri'nin karısı. Bunlar senin için bir şey ifade ediyor mu?
Celle qui t'a accueilli à la Castide quand t'étais petit, qui a tartiné ton Nutella, qui t'as payé tes Club des Cinq, maman, la femme d'Henri, mon père.
İyi, o zaman nutellalı waffle yap.
Bon, alors, faites des gaufres au Nutella.
Lanet olsun. Nutellalı biftek ve yumurta?
Alors, un steak et des œufs au Nutella?
Özellikle kulaklık setime fındık ezmeli sandviç koyduktan bir hafta sonra.
Surtout une semaine après avoir mis du nutella sur mon foutu casque.
Nutella ve çörekli yumurtalı ekmekler de orada.
Ça comprend le pain perdu avec le Nutella.
Krem şanti ve nutellalı krep.
Un dollar d'argent avec chantilly et nutella
Bir kısmı bıyık, bir kısmı da Nutella.
Là, c'est moitié moustache, moitié Nutella.
Elimizde 12 şişe su, 56 bira, 2 votka, 4 viski, 6 şarap, tekila, Nutella peynir, pizza, yumurta, muz, elma, domuz pastırması, biftek krep, mısır gevreği, süt, ketçap, bir Milky Way 150 gram Sour Diesel, 3,5 gram Grandmaster Kush 300 gram mantar, 15 adet ekstazi hapı porno dergisi, beysbol sopası ve 27 Saat filminden kamera.
On a 12 bouteilles d'eau, 56 bières, 2 vodkas, 4 whiskies, 6 bouteilles de vin, tequila, Nutella, fromage, pizza, œufs, bananes, pommes, bacon, steaks, mélange pancakes, céréales, lait, ketchup, un Milky Way. 15 gr de Diesel, 3,5 gr de Grandmaster Kush, 30 gr de champi, 15 ecsta, un magazine de cul, une batte et la caméra de 27 heures.
- Kan şekerin düşerse bir parmak Nutella alabilirsin.
Si ça arrive, tu prends un doigt de Nutella.
- Dayan, Nutella.
- Tiens bon, Nutella.
Bu fıstık ezmeli ve Nutella'lı kızartmaları asla kaçırmazdım.
Je ne manquerais ces frites au beurre de cacahuète et Nutella - pour rien au monde.
Hatta dün gece bir kavanoz Nutella yedim Jake'e anlatmamak için.
En fait, j'ai dû manger tout un pot de Nutella hier soir pour éviter de le dire à Jake.
Bana hemen yapraklari ayrilmis ingiliz lavantasi Shakespeare'in 18. sonesinin bir kopyasi ve 60 yasinda bir kadini kaplamaya yetecek miktarda Nutella lazim.
OK, très rapidement, j'ai besoin de lavande anglaise fraîchement coupée, une copie du 18ème sonnet de Shakespeare et assez de Nutella pour en recouvrir une femme de 60 ans.
- Evet. Her zaman dediğim gibi, fıstık ezmesi ile reçeli aynı tarafa sürüp karışmamasını bekleyemezsin.
Comme je dis toujours, on ne peut pas mettre du Nutella et de la confiture sur la même étagère sans qu'ils ne se mélangent.
Nutella ve cipsli sandviçler.
- Sandwich de chips au Nutella.
Ah, Nutella ve crisps mi demiştiniz?
Sandwich de chips au Nutella, tu as dit?
Nutella, bize de bir el atsan diyorum.
Yo, Nutella, j'ai besoin d'aide.
Fındıklı çikolatan var mı?
Est ce que tu as des tartines de chocolat noisette ( Nutella )?
- Nutellasız mı?
- Pas de Nutella?
- Nutellasız.
- Pas de Nutella.
Hayır ondan değil, yanağına Nutella bulaşmış.
C'est pas ça. Tu as du nutella sur la joue.
- Bana Nutella Vergisi'nden bahset.
Parle-moi plutôt de la taxe Nutella.
- Cidden "Nutella Vergisi" mi diyoruz ona?
- Beurk. On va vraiment l'appeler la taxe Nutella?
Palm yağı Nutella'nın ana ham maddelerinden.
- L'huile de palme est l'ingrédient clé du Nutella.
Adına Sabun Vergisi de diyebilirdik ama kamuoyu sabundan çok Nutella'yla ilgili.
- On aurait pu l'appeler la taxe sur le savon, mais les gens tiennent plus au Nutella qu'au savon.
Spencer, Amerikalıların sabundan çok Nutella'yla ilgilendiklerini biliyor muydun?
- Spencer, vous saviez que les Américains trouvent le Nutella plus essentiel que le savon?
Nutella ister misin?
Tu veux du Nutella?
Marmite mi?
Oû il a trouvé la Nutella?
Nutella.
Du Nutella.
Tost ve Nutella al.
Je vais te faire un toast au Nutella.
- Peki.
- Ouais, non, j'ai fait le nutella, le spermicide, c'est ma came. - Ok.