Nâmın tradutor Francês
15 parallel translation
Nâmınızı duyduk.
On a entendu parler de vous.
- Evet, eminim öyledir. Nâmın senden önde gidiyor.
Votre réputation vous précède.
Nâmınız sizden önce geliyor.
Votre réputation vous a précédé.
Yırtıcılar nâmına hiçbir iz yok.
Je n'ai pas trouvé d'empreintes de loup.
- Yapma ya! Kötü bir nâmın var şehirde.
- Comprenez... vous êtes une mauvaise influence ici.
- Nâmını duydum.
Seulement de réputation.
Senin nâmını duydum.
J'ai entendu parler de toi.
Royalle'in öldüğü varsayılırken ve Wolfe da parmaklıklar ardındayken... Diamond'ın nâmına da gölge düşüyor.
Alors que Royalle est présumé mort, et que Wolfe se trouve derrière les barreaux il y a toujours une ombre au dessus de la réputation de Diamond à ce jour.
Nâmın senden önde gidiyor.
Ta réputation te précède...
Bir kadın, diğerine karşı. Senin nâmına pek yaraşmıyor.
Cette rivalité entre femmes est contraire à ta réputation.
Salazarların nâmı bir hiç olacak. Bunun olmasına izin veremezsiniz.
Tout le monde se moquera des Salazar.
Dünyaya nâm salan, efsanevi salonunuzun kapılarını açıp büyük bir ziyafet vermenin tam vaktidir, yüce Hrothgar.
Il est temps, puissant Hrothgar, de nous servir cet hydromel renommé partout dans le monde et de célébrer dans votre salle légendaire.
Kesinlikle suçunu kabul etmiş olan Barb'ın, nâm-ı diğer Downy'nin şüpheli davranışlarının yol açtığı bir ev arkadaşı kavgası.
- Une dispute de colocataires, déclenchée par les actions suspectes de Barb, alias Downy, à qui l'on doit vraiment s'intéresser.
Bakıyorum da nâmım benden önce yürüyor. Umarım hep kötü şeyler gitmiyordur.
Ma réputation me précède, j'espère qu'elle n'est pas trop mauvaise.
Neyse... Kendi nâmıma şunu söyleyeyim... Buradasın, yaşayanların arasına geri dönebildin.
Peu importe... je ramène tout à moi, alors te voilà, de retour parmi les vivants.