Nın küçük yardımcısı tradutor Francês
75 parallel translation
Unutma, her sabah Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı'na bir kase mama vereceksin.
Tous les matins, donne un bol de croquettes à l'aide du Père Noël.
Büyükbaba'nın Küçük Yardımcısı mı?
L'aide du Père Noël? C'est quoi, ça?
- Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı!
Petit Papa Noël!
Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı o köpeğe ne yapıyor?
Que fait Petit Papa Noël à cette chienne?
Ben ve Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı eskiden bir takımdık.
On formait une équipe avant.
Benim adım Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı.
Je m'appelle monsieur, Petit Assistant Du Père Noël.
Merhaba, Marge. Merhaba, Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı. Merhaba, çocuklar.
Salut Marge, Pépite Gaston Tata Noël,
Hey! Bu Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı değil!
C'est pas Petit Assistant Du Père Noël!
- Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı nerede?
- Et Petit Assistant Du Père Noël?
Hey, bu park harikaymış! Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı'nı buraya neden hiç getirmedik?
Quel beau parc, pourquoi on n'y a jamais emmené Petit Assistant Du Père Noël?
Noel Baba'nın Küçük Yardımcısına mı?
- Petit Assistant Du Père Noël?
Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı, seni başka bir köpek için bırakmakla delilik etmişim.
Petit Assistant Du Père Noël, j'ai été dingue de t'échanger
Eğer en iyisinin bu olduğunu düşünüyorsan, pekâlâ... Hayvan barınağına gidip, Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı'nı geri getirelim.
Si tu penses que c'est mieux comme ça, allons récupérer Petit Assistant Du Père Noël au chenil où tu l'as laissé.
Ben yeni köpek istemiyorum! Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı'nı istiyorum!
Je veux pas de nouveau chien, je veux Petit Assistant Du Père Noël.
Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı!
C'est Petit Assistant Du Père Noël!
- Hadi, Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı!
- Viens, Jet d'Eau.
Noel babanın küçük yardımcısı, bugün senin doğum günün mü?
Petit assistant du Père Noël, c'est ton anniversaire?
Ama ben, yirmi yıI bizim sevgi göstererek, Santa'nın küçük yardımcısı olarak dünyaya çağırdığımız o hellholeden kurtulmadım.
alors je suis un des gentils. Mais je n'ai pas survécu vingt ans dans ce bouge appelé affectueusement la Terre en aidant le Père Noël.
İki ay önce Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı benim kanişim olan Rosebart'a küçük bir ziyaret yaptı.
Il y a 2 mois, Petit Papa Noel a rendu une petite visite très amicale, à ma mignonne petite caniche.
Vay, şeytanın küçük yardımcısı.
- "Assistant de Satan". Cool.
Baban ona Şeytanın Küçük Yardımcısı adında bir oyun aldı.
Son père lui a offert un nouveau jeu.
- Şeytanın küçük Yardımcısı.
"Assistant de Satan".
Tıpkı şeytanın küçük yardımcısına benzemişsin.
On dirait l'Assistant de Satan. Comme dans le jeu.
Eminim ki herkes Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı sayesinde daha mutludur.
Je suis sûr que tout le monde est plus heureux avec Petit Papa Noël pour les aimer.
- Noel babanın küçük yardımcısı gibisin.
- Les vrais aides du Père Noël.
İkincisi, Bart ve Noel Baba'nın Küçük Yardımcısı arasında büyük bir güven sorunu var.
J'ai les yeux rivés sur l'écran... Donna, je suis à la piscine.
En sevdiğim ise "Şeytanın küçük yardımcısı" olmuştur.
Mon préféré était "L'Adjoint de Satan".
- Noel Baba'nın küçük yardımcısı nasıl?
Comment va son petit "adjoint"? - Il va bien.
Yasa dışı bir silah-petrol anlaşmasının kanıtını ele geçirdim. Ve bu kanıtı zamanında ülke dışına çıkardım. Küçük bir savaşın çıkmasını engellemeye yardımcı oldum.
Je viens de débusquer des preuves d'un trafic d'armes illégal, et si j'arrive à sortir ces preuves du pays à temps, on évitera peut-être une guerre.
18 saat önce bir helikopter kaybettik... hükümetten bir bakanla yardımcısını bu küçük şirin ülkeden götürüyordu.
Il y a 18 heures, un hélico, avec à son bord un ministre et son assistant, a disparu dans ce pays de rêve.
Bir sonraki tanık, Bay Brady, kendi kokteyl garsonunuz, gözde oyuncun popüler Ruth Jernigan'ın küçük yardımcısı
Ensuite, M. Brady... Votre serveuse de cocktails... Votre actrice préférée nous a aidés :
Hep istediğiniz bir hamal, bir sahne yardımcısı bir takipçi, bir küçük rol oyuncusuydu!
Tu n'en as plus pour longtemps!
Jack, Belediye Başkanı olarak, - - Seninle küçük çatışmalarımız oldu, ama bu Vali Yardımcısı. - Vali gelince, beni çağırın.
Jack, en tant que maire de la ville, toi et moi, on a eu nos frictions, mais voici le Lieutenant Gouverneur.
Evet, Şeytan'ın Küçük Yardımcısı'nın evimi kirlettiğini ve apse yapan yerlerimi ısırdığını hatırlıyorum.
Secours populaire "Personne ne bat le révérend" Petit Satan du Père Noël! Il faisait ses besoins dans le presbytère,
Şehrin öbür yakasında bölge savcı yardımcısı o küçük katilin bu yıl sonuna kadar asılacağını söylüyor.
De l'autre côté de la ville, le procureur nous dit qu'avant la fin de l'année, elle sera pendue.
Ama küçük adamla sen bana yardımcı olmalısınız.
Et j'aimerais que tu m'aides avec le moustique.
Belki de sırrını küçük bir kardeşiyle paylaşmak yardımcı olabilirdi.
Avoir un petit frère aurait pu lui faciliter les choses.
Başkan yardımcısı ona sapkasının bandında taşıdığı bu küçük kuş tüyü sebebiyle Halfcock takma adını verdi.
Les Viets l'ont surnommé Hathcock à cause de la petite plume blanche sur son chapeau.
- Amir Yardımcısı Johnson'ı çalıştığı her soruşturmada gözlemlediğimi söyleyeceğim. Ona yöneltilen suçlamaların küçük hesaplı, dar kafalı ve art niyetli olduğunu düşünüyorum diyeceğim. Bu işi yapan her kimse, utanıyorum diyeceğim.
Je vais leur répondre que j'ai observé le chef adjoint Johnson dans chacune de ses affaires et que j'estime que les charges retenues contre elles sont une preuve de bassesse, de mesquinerie et de malveillance et que j'ai honte de celui qui a osé porter ce genre de plainte.
Sadece kafamı toplamaya çalışıyorum, küçük kardeşim UGT'ye hangi konuda danışmanlık yaptı ki, yeterince yükselerek müdür yardımcısını ilk ismiyle çağırabiliyor.
J'essaie d'intégrer le fait que mon frère a donné à la N.S.A. des consultations si importantes qu'il appelle le directeur adjoint par son prénom.
Bu iki yardımcı, küçük Avva ve köpekbalığı, onları sırf şarkı söyleyerek çağırırdım :
Il n'y a pas de requins par ici, et je fus très étonné d'en voir un. Par la suite, il m'aidait à chasser ;
Henry, elbette, şartlı tahliyelerine göz kulak olmaya devam etti. Kendilerine göz kulak olunmasını istemeseler bile. Küçük Henry ve ikizler ile bana yardımcı olmak için hala zaman bularak.
Henry continuait de s'occuper de ses prisonniers, même s'ils ne voulaient pas qu'on s'occupe d'eux, tout en trouvant le temps de m'aider avec Henry junior et les jumelles.
Adını da "Küçük Mac Adam" falan koymuşsundur belki? Kendime "Komiser Yardımcısı Rock" derdim.
Enfant, tu n'as jamais enfilé une serviette, en prétendant être un super héros?
Hadi, ama, sadece sevimli küçük müdür yardımcısını...
C'est pour impressionner
Bu küçük şeylerle baş etmeme yardımcı olmaya hazır mısın?
Es-tu prêt à m'aider pour ce petit truc qui me pose un réel problème?
Kralın küçük yardımcısı mesaj iletmeye mi yoksa düştüğüm durumu zevkle izlemeye mi geldi?
Le larbin du roi a-t-il un message? Ou êtes-vous là pour triompher?
Karısını küçük düşürürken ona yardımcı oldun.
Il ridiculise sa femme, et ce grâce àvous.
Doktorun küçük yardımcısının biraz uykuya mı ihtiyacı var ne?
La petite aide du docteur a besoin d'une sieste?
Ve şimdi de, Springfield'in en çirkin ailelerinden birinin köpeği Şeytan'ın Küçük Yardımcısı!
Voici le chien d'une des familles les plus moches de Springfield. Le Petit Satan.
Benim hakkımda ne düşünüyor olabileceğinizi biliyorum. Küçük kasabanın ünlü bir yazara özenen şerif yardımcısı. - Ben kasabalı bir geri zekâlı değilim.
je sais ce que vous pensez de moi, un simple shérif d'une petite ville qui vénère un grand écrivain, oui, mais je suis loin d'être un abruti, je vous dis.
Şu an Başkan Yardımcısı'nı ve maiyetindekileri gözlerden uzak küçük bir yerde tutuyorlar.
Là, ils mettent le vice président et son équipe dans un endroit confiné.