English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nınki

Nınki tradutor Francês

1,094 parallel translation
Söyle! Bir kadınınki gibi, değil mi?
Dis-le : une bonne femme!
Bir gün ben de Capa'nınki gibi bir kare istiyorum.
Un jour, je veux faire une photo comme Capa.
O motosiklete benim kıçımdan başkasınınki değemez.
Mon cul est le seul autorisé sur cette moto.
Yarı yaşındaki bir kadınınki gibi.
- D'une femme de 30 ans.
Bir kadınınki sadece üç dakika sürdü.
J'ai une interview de trois minutes.
Ne kadar harika bir yapıdır insan aklı nasıl da soylu yapabilecekleri ne kadar sınırsız, duruşu, kımıldanışı ne kadar anlamlı ne kadar güzel davranışları meleğinki gibi, kavrayışı tanrınınki gibi : Dünyanın en güzeli, canlıların en kusursuzu, oysa benim için nedir ki bu toz zerresi?
L'homme, ce chef-d'œuvre si noble en sa raison infiniment capable admirable de gestes, expressif en ses formes qui agit comme un ange et comprend comme un Dieu la merveille du monde....... la parangon des animaux, pourtant que m'est cette quintessence de poussière?
Data'nınki bilerek çalıştırıldı.
Celle de Data a été activée dans un but précis.
Aynı zavallı Varria'nınki gibi.
Comme celui de cette pauvre Varria.
Laura'nınki hariç tüm kitaplar birbirinin aynı. Daha küçük ve kapağı kırmızı.
Le journal de Laura est rouge et c'est le plus petit.
İşler haldeki sinir sistemiyle, beyinle yönetilmemiz gerek ve arkadaşınınki dirilme noktasını geçmek üzereydi.
Il faut passer par des systèmes nerveux des cerveaux qui fonctionnent. Le sien était presque irrécupérable.
Önemli olan benim ne düşündüğüm, başkasınınki değil.
L'important n'est pas ce que les autres pensent, mais ce que je pense.
Bu araba, şey, o kadınınki değil mi?
C'est pas la voiture de la dame?
Savannah'nınki gibi.
C'est comme Savannah.
- Benimki mi, yoksa kızlarınınki mi?
- Le mien ou celui de tes filles?
Çocuk en fazla 18 yaşında ve kutup ayısınınki gibi aleti var.
Ce gosse n'a pas 18 ans et il est déjà bâti comme un mulet!
Geçen haftanınki. Vadesi dündü. Bu da bu haftanın taksiti.
De la semaine dernière, payable hier... et la traite de cette semaine.
Bazılarınınki daha çarpıcı.
Pour certaines plus que d'autres.
Annemin Nicolas'sı, Janaina'nınki, büyükanne ve büyükbabamınki, Faustino'nunki ve benim hayalimdeki Nicolas.
Le Nicolas de maman, celui de Janaïna, de mes grands-parents, de Faustino, et celui que moi j'imagine.
Data'nınki kadar iyi olmayacak.
Moins bien que Data.
Başkanın yatak odası şurada, karısınınki bu tarafta.
La chambre du Président. Là, celle de la Première Dame.
Oğlunun resmi var ama karınınki yok.
Une photo de votre fils, pas de photo de votre femme. J'ai deviné.
Bu Akira Kurosawa'nınki değil
Akira Kurosawa a perdu son acteur du Siège de Leningrad,
Yarınki ders için 39 ile 110. sayfalar arasını ezberlemeyi unutmayın.
N'oubliez pas d'apprendre par cœur les pages 39 à 110 pour demain.
Charley, babamınki gibi sorunlarla karşılaşmadı. Willy Loman'dan daha kötü durumda olan insanlar var.
Charley n'a pas eu sa vie ll y a plus malheureux!
Yarınki satışta bayağı katılımcınız olacak gibi görünüyor.
On dirait que vous aurez beaucoup de clients pour la vente de demain.
Tillinghast'ınki dışında başka hiç parmak izi bulunamamış,.. ... baltanın üstünde kan yok, hiçbir yerde kan yok...
On n'a trouvé aucune empreinte, à part celles de Tillinghast... pas de sang sur la hache, aucun sang nulle part.
Onlarınki ikinci türde bir eğilim değildi ne demek istediğimi anlıyorsanız.
Ils n'étaient pas de cette tendance... si vous me suivez.
Onlarınki de, bütün entrikalarını yazmaları ve düz elyazması haline getirmeleri.
La leur a été de vouloir que leur complot soit publié sous la forme d'une pièce.
Yarınki gezimizde sana Merkez Bankası'nı gösteririm.
Demain dans mon cabanon, je te montrerai ma mine.
Pamuğun yarınki fiyatını söylemeniz mümkün mü acaba?
Est-ce que vous pourriez me dire, cher monsieur, quel sera le cours du coton à la bourse demain matin? Je suis désolé mais je n'y connais rien.
Yarınki son kahvaltınız için size biraz yiyecek getirdim efendim.
J'apporte de la bouffe, sir, pour vot'dernier'tit déj demain matin.
Yarınki konuşmada A + alamazsanız Sizi bırakmaktan başka çarem yok...
Maintenant, à moins que vous n'obteniez un'A +'à votre exposé final de demain, je n'aurai pas d'autre choix que de vous sanctionner.
- Jason Larrabee yarınki yemeği sağlama bağlayacağını söyledi.
- Jason Larrabee doit confirmer un déjeuner.
Yarınki maça çok para yatırmışsın.
T'as parié un sacré paquet sur le combat de demain.
O zaman, bana ihtiyacın yoksa yarınki uçakla Londra'ya gideceğim.
Si tu n'as pas besoin de moi, je rentre à Londres demain.
- Gidebilirsiniz, çocuklar. Yarınki imla testini yapmayı unutmayın.
N'oubliez pas de réviser pour demain!
Generasyonlar boyunca, genetik kökleri başka ırklarınki ile karışmış, olmasına rağmen Ari ırkın ayırdedici özellikleri hemen kendini belli ediyor.
Au fil des générations, ses ancêtres... se sont métissés avec d'autres races... mais malgré tout, on reconnait ses traits aryens.
Sıradan insanın umutları ve hayalleri bir kralınki kadar asildir.
Les espoirs et les rêves de l'homme de la rue valent bien ceux d'un roi.
Evet, başaracaksın ve yarınki fuarda büyük ödülü kazanacaksın.
Mais si. Et tu auras le premier prix à la foire demain.
Müdürüm, mahkûmların yarınki mönüsü hazır.
Monsieur, le menu de demain est prêt.
Saçların hala küçük kızlarınki gibi.
Toujours coiffé en fille.
Kendi mitolojimize daha yakın olmamız onlarınki ile ilişki kurmamıza yardımcı olabilir.
Une meilleure connaissance de notre mythologie pourra nous aider à comprendre la leur.
Yarınki açılış konuşmasını yapmayı... büyük bir heyecanla bekliyorum.
Je me réjouis de m'adresser demain aux membres éminents de ce Conseil.
Hamleni yarınki baskıya iliştir yoksa benimkini okuyor olacaksın!
Faites paraître votre coup dans journal de demain, ou je le ferai pour vous.
Yarınki kişisel ilanlar sayfasına en son kayıt zamanını öğren.
Demander leur la dernière limite pour publier dans le journal de demain.
Kadınınki daha büyük.
Elle a le plus grand.
Zekâsı Charles'ınki kadar biraz daha sürtülmemiş.
Côté intelligence, il n'est même pas tellement différent de Charles, mais en plus frustre
- Bu torbaları çalışma odasına götürüyorsun.. Çünkü gece yarısını geçtik.. - ve böyle gidersek yarınki açılıştan önce bitiremeyeceğiz..
Tu emmènes ces courses dans le bureau car il est minuit passé et qu'on doit être prêt pour la première demain soir.
Ti, arzumun ebediyen kalıcı olmasını istiyorum Fanfan'ınki de.
Je veux préserver notre désir intact. Toute notre vie.
General Pickett'ınki atağın sağ tarafında olacak.
La division du général Pickett sera sur le côté droit de l'attaque.
Olmadı. Karısınınki?
Sa femme?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]