Occupy tradutor Francês
30 parallel translation
And in order to do that, we have to occupy dangerous ground between him and Washington.
Et pour ce faire, nous devons occuper un terrain dangereux... entre lui et Washington.
- Occupy Oakland'ı biliyor musun? - Çocuklar.
Occupons Oakland, tu vois?
Hala Occupy Indy'de. Şimdi Ms. Tibbits var.
Il fait toujours grève, donc on a Mme Tibbits.
Kıçımın dibinde "Anüs Street'i İşgal Et" eylemi yapacağım diyorsan buyur yap, hazırım ben.
Tu vas avoir tout "Occupy Anus street" pour moi. Je relève le défi.
Occupy hareketini destekliyor çocuk hakları eylemcisi ve evsizlere yemek veren bir organizasyon yürütüyor.
Elle supporte le "Occupy movement" elle est une activiste du droit des enfants et dirige une organisation qui nourrit les sans-abris.
- Occupy Wall Street.
- Occupy Wall Street.
Ben şiddete karşıyım, ve Occupy Wall Street de öyle.
Je suis pacifique, comme Occupy Wall Street.
11 ay önce'wallstreetiisgalet'domaini alındı.
Il y a 11 semaines, le nom de domaine "Occupy Wall Street" a été enregistré.
- İşgal et.
- Occupy.
İşgal toplantısına gittim.
Je suis allé à un rassemblement Occupy.
Ve benden nefret edenler, sosyalist ayak takımı, Occupy Wall Street'ciler ve sakallılar ve bisiklet sürücüler onlar bile beni kabul edecekler bir Tanrı olarak.
Et même ceux qui me déteste, la populace socialiste, les Occupy Wall Streeteurs, les porteurs de barbes, et les cyclistes, même eux doivent me reconnaître comme... étant leur Dieu.
Occupy Wall Street sinirden kuduruyor.
Occupy Wall Street est entrain d'avoir une crise.
Çantana sığacak kadar küçük ama "Wall Street'i İşgal Et" durumunda altında yatacak kadar büyük.
C'est à la fois suffisamment petit pour rentrer dans ton sac à main, mais suffisamment grand pour que tu puisse dormir dedans dans un situation type "Occupy Wall Street"
OWS'te bir adam, eskiden çalıştığı bir sivil toplum örgütü hakkında konuşuyordu.
Un type d'Occupy Wall Street nous racontait avoir travaillé pour une ONG.
Anladim, OWS'le ilgili dalga geçiyorsun.
Je vois, tu fais une satire d'actualité d'Occupy Wall Street.
- Mac. - OWS benim için hiçbir sey yapmiyor.
- Occupy Wall Street ne fait rien pour moi.
Gezi olaylarına gizli görevli olarak gidiyor.
Je vais sous couverture au rassemblement "Occupy" aujourd'hui.
Şu anda rahatsız edici bir haber elimize ulaştı. Gezi protestocuları tarafından kaçırılan bir adamla ilgili elimizde kişisel bilgileri var
Nous venons juste de recevoir une annonce bouleversante un homme de la région a été kidnappé par des manifestants radicaux d'Occupy, et soumis à nous ne savons quoi.
" Biz bu hareketin silahlı örgütüyüz
" Nous sommes une branche radical du mouvement Occupy.
- "Occupy" el işareti gibi bir şey.
Les symboles gestuels du mouvement Occupy.
"Direniş" lerin başlangıcı olan kişilerdi,... ama değişim hakkındaki insanlar biraz fazla agresiftir.
Ça a commencé avec Occupy, mais tout le monde est un peu plus... agressif sur les changements. Radical.
İşgal olmadan önce işgal edilmiştik.
Nous étions Occupy avant Occupy.
Occupy Wall Street, DTÖ, savaş karşıtı gruplar. Ama bu kez gerçekten abarttınız.
Occuper, l'OMC, les groupes anti-guerre, mais cette fois, vous touchez le fond.
Occupy hareketine katılan arkadaşlar... Aranızda kaç kişi tutuklandı ve duruşma gününde telefonlarına el konuldu?
Et qui a été arrêté et a eu son portable confisqué durant l'audience?
- Efendim, Wall Street eyleminin hackerı.
Monsieur, c'est un hacker, un activiste de Occupy Wall Street.
Ellerinde megafonlarla, neşeyle yaptıkları Wall Street'i İşgal Et saçmalığı gibi değil.
Et pas ce "Occupy Wall Street" à la con, avec leur micro humain et les mains s'agitant dans tous les sens.
Bu site "Occupy" hareketinde popülerdi. Düzen karşıtı retorik örneği.
Ce site était populaire avec le mouvement Occupy, rhétorique anti-système.
Occupy gösterilerindeki en iyi pankart.
La meilleure pancarte d'Occupy.
Dışarıda protestolar devam ederken burada bu konuyu konuşamam.
Je ne peux pas sauver sur ce lieu en ce moment, non pas avec Occupy Westport dans le stationnement.
Occupy'daki herkes, öyle değil mi?
Tout le monde?