Odo tradutor Francês
680 parallel translation
Odo Adası'na götürülüyorlar.
Ils ont été emmenés sur l'île d'Ohto.
Ağabey! ODO ADASI TEMSİLCİLERİ Bay Ooyama.
Grand frère! Mr.
Odo Adası Köy Başkanı Bay Inada.
Monsieur le Maire du village de l'île d'Odo, M. Inada...
ODO ADASI ARAŞTIRMA EKİBİ İYİ ŞANSLAR!
Au revoir! Bonne chance!
Odo Adası folklorunda bu yaratığa Godzilla denir.
Selon le folklore de l'île d'Ohto, cette créature s'appelle Godzilla.
Godzilla'nın, Odo Adası'ndaki bir tepeden görünen kafasına baktığımızda bu yaratığın boyunun yaklaşık elli metre olduğunu tahmin edebiliriz.
A la vue de ce cliché de la tête de Godzilla surplombant les collines de l'île d'Ohto, Nous pouvons estimer que la créature mesure approximativement 50 mètres de haut.
10 gemiden oluşan filo saat 10 : 00'da limandan ayrılıp Odo Adası sahiline yöneldi.
Une flotte de 10 navires a quitté le port ce matin à 10h en direction des côtes de l'île d'Ohto.
- Odo-ne.
- C'est Odone.
Odo-ne, evet.
Odone. Oui.
- Odo, A-14'de bir şey görüyor musun?
- Vous avez quelque chose à A-14?
Odo, bu yeni yıldız filosu yarbayımız.
Odo, notre nouveau commandant Starfleet.
Kalkan ve algılayıcılar kapandı. Odo başardı.
Boucliers et détecteurs en panne.
Harekattan Rio Grande'ye.
C'est Odo. Ops à Rio Grande.
- Odo ışınlanma noktasına geldi.
- Odo est au site de téléportation.
Odo'dan harekata.
Odo à centre d'opérations.
Mr Odo, Kanunu kendi ellerinize almayacaksınız.
M. Odo, je vous interdis de faire la loi vous-même.
Odo'nun onu öldüreceğinden korkuyordu.
Il avait peur qu'Odo le tue.
Bu istasyonda Güvenlik Subayında daha onurlu birisi yok.
Il n'y a pas homme plus honorable à bord de cette station qu'Odo.
- Sisko'dan Odo'ya.
- Sisko à Odo.
Odo'nun ofisinin dışında daha çok çeteye benzeyen bir kalabalık var.
Un attroupement, ou plutôt une émeute, devant le bureau d'Odo.
- Odo içerde mi?
- Odo est à l'intérieur?
Odo hiçbir özrü kabul etmedi.
Personne ne s'est excusé auprès d'Odo.
Beni duyabilen herkese, ben Odo.
Si jamais l'un de vous m'entend, ici Odo.
Odo, acele etsen iyi olur.
Odo, dépêchez-vous.
Quark'dan Odo'ya.
Quark à Odo?
- Oda'ya da onu izlemesini söyleyeceğim.
- Je dirai à Odo de le surveiller aussi.
Odo, misafirlerimiz ve ben bunu tartışırken mahkuma göz kulak ol.
Odo, surveillez le prisonnier pendant que je parle à mon hôte.
- Odo'dan Komutan Sisko'ya.
- Odo au commandant Sisko.
- Evet Odo, ne var?
- Oui Odo, qu'y a-t-il?
Kumandan Sisko, Klaestron IV'deki Odo ile altuzay iletişimimiz var.
Commandeur Sisko, communication subspatiale d'Odo sur Klaestron IV.
Odo altuzayda.
Odo vous appelle.
Kocam ölüyken olduğu gibi yaşarken kahraman değildi, Mr Odo.
Mon mari, de son vivant, ne fut pas le héros qu'il est devenu à sa mort.
Bu akşam cin gibiyiz Odo, değil mi?
On est malin ce soir, Odo.
Söylesene... Odo.
Dites-moi, Odo.
- Her zaman bana yardımcı oldun, Odo.
- Vous faites toujours votre possible, Odo.
Seni aldatamam, Odo.
Je ne peux pas vous mentir, Odo.
Odo, bekle!
Odo, attendez!
Odo! Bekle, Odo!
Attendez, Odo!
Eğer bir şey seni rahatsız ediyorsa, Odo, Bay O'Brien'a söyle.
Si quelque chose vous dérange, Odo, faites-en part à M. O'Brien.
Seninle ilişkilerimiz ne zamandan beri resmi oldu, Odo?
Depuis quand ai-je besoin de faire des cérémonies avec vous?
Odo...
Oh, Odo...
Odo bizim tek şansımız.
Odo est notre seule chance.
- Buradayım.
- Odo, j'écoute.
Kira'dan Odo'ya.
Kira à Odo.
- Odo!
- Odo!
- Bilgisayar, Odo 1'i çalıştır.
- Ordinateur, exécute Odo One.
- Kira'dan Odo'ya.
Kira à Odo.
Odo!
Odo!
- Odo-ne?
- Odone.
Odo-ne.
- C'est Odone.
Odo?
Odo?