Okusana tradutor Francês
265 parallel translation
Okusana.
Lis-le.
Okusana lütfen
Lisez-la, s'il vous plaît. "
Bir okusana şunları?
Lisez-les une fois pour moi.
- Ne oldu? - Okusana.
- Qu'y a-t-il, chérie?
- Okusana.
- Lisez!
Okusana.
Lis!
- Okusana ne yazıyor.
Lis cet article.
Manşeti okusana "Nazi U-Gemisi —"
"Sous-marin nazi coulé en baie d'Hudson"
Nick, kitabı bırakıp at yarışı broşürünü okusana.
Pose donc ce livre et lis les pronostics.
- Benim için Frank'in içini okusana.
- Jauge Frank pour moi.
Kendin okusana.
Vous n'avez qu'à lire.
Ne yazıyor okusana.
Lis ce qui est écrit.
- Okusana Doktor. Sence nasıl.
- Lis ça et donne-moi ton avis.
Hadi, mektubu okusana.
Allez, lis la lettre.
Bana okusana.
Tu n'as qu'à me lire ça.
Okusana yazılanları, Alfred.
Lisez. Alfred. Lisez.
Bana yüksek sesle kitap okusana.
Et ma lecture?
- Okusana!
- Eh bien, lisez!
Tanrı aşkına patron, sen gidip gazetelerini okusana!
Pour l'amour du ciel, patron, retournez à votre paperasserie.
Makinenin seri numarasını okusana.
Donnez-moi le numéro de l'apareil.
- Okusana.
- Lis.
Kitabından bir pasaj okusana.
Lis un passage de ton livre.
Okusana! Okumak mı?
Lisez!
- Okusana!
- Lis-la!
Okusana.
Lis-le-moi.
- Verileri okusana Gus.
- Fais-nous le topo, Gus.
Paris'in harikalarıyla ilgili olan o pasajı tekrar okusana.
Relisez-moi le passage sur les beautés de Paris. C'est la meilleure!
Bir mektup aldım. Okusana.
J'ai reçu une lettre.
Sonya, bir şiir daha okusana.
Sonia, tu nous lis encore quelque chose?
Günaydın. Bugünkü gazetede çıkan yazıyı okusana.
Regardez cet article, dans le journal.
Doğru dürüst okusana, coğrafya kitabı okur gibi yapıyorsun ya!
Soyez clair, vous parlez comme un livre de géographie.
Paketin üstündekini okusana.
T'as pas lu sur le paquet?
Kamyonda ne yazıyor, okusana! - Okuyamam.
C'est écrit sur le camion idiot.
Benim için okusana.
Lis-le à haute voix.
Şey, okusana.
- Je ne sais pas. - Eh bien, lis-le.
- Ağzımı okusana.
Quoi?
Okusana.
- Il lit ces conneries.
- Şurayı okusana.
Regarde, lis ça.
- Evet. - Okusana, Flo. Oku.
"Cher Ziggy, ta proposition m'intéresse." Tu vois?
Ann, şunu okusana.
Lis.
Okusana!
- Lisez ceci.
- Okusana!
Allez!
Okusana. - Herkes delirmiş.
Allez comprendre.
Okusana.
- Non, il me l'a écrit.
Son kısmı, bir daha okusana. "Burası farklı değilmiş..."
"Ce n'est pas très différent ici".
Bize hikaye okusana.
Tu nous lis une histoire?
Şu kısmı bir daha okusana sen...
tout a fini entre eux le 13 février.
Okusana.
Ses lettres sont si amusantes.
Büyükbaba bize bir çocuk şiiri okusana.
Grand-père, dis-nous une comptine.
- Lanet raporu okusana.
Lis le rapport, bon Dieu!
Şunu okusana.
Tu vas voir!