Olabilirdi tradutor Francês
6,135 parallel translation
- Daha kötüsü de olabilirdi.
Pas autant que ça aurait pu l'être.
Ben olmasaydım sonuçlar şirket için ölümcül olabilirdi.
Ils se seraient révélés fatals pour la compagnie si je ne l'avais pas fait
Mesela birileri altın üzerine kapsamlı bilgi sahibi olabilirdi, neden gelip bu bilgiyi paylaşmasındı ki?
Je suis sûr que quelqu'un là-bas sait tout sur l'or, la dorure à la feuille. Pourquoi n'expliqueraient-ils pas ça sur ce site?
Böyle bir şeyi videoya almanın tek sebebi bu olabilirdi.
C'est la seule raison pour laquelle on filme quelque chose comme ça.
Teoride JSTOR veritabanıyla da aynı şeyi yapıyor olabilirdi.
En théorie, il aurait pu faire la même chose avec la base de données JSTOR.
Wall Street ekonomik krizine sebep olan, yüz yılın en büyük ekonomi suçunu işleyenleri yargılamış olsaydı, Obama yönetiminin caydırıcılık duruşu makul olabilirdi.
Je veux dire, qui dissuadent-ils? Il serait plus facile de comprendre la posture de l'Administration Obama de vouloir dissuader si c'était une administration qui, par exemple, avait poursuivi ce qui est sans doute le plus grand crime économique que ce pays a vu dans les 100 dernières années. Les crimes qui ont été commis et ont conduit à la crise financière de Wall Street.
Daha kötüsü de olabilirdi.
Cela aurait pu être bien pire.
Şimdi, her yere olabilirdi, ama sen gölü tercih ettin. Aslında iyi bir fikirdi.
Maintenant, vous auriez pu le jeté n'importe où, mais vous avez choisi de le jeter dans un lac, ce qui est une bonne idée.
Biraz tematik bir şey olabilirdi aslında.
J'imagine qu'on pourrait trouver un genre de thème.
Daha kötüsü de olabilirdi ama heykelin üstüne düşmüş.
Ça aurait pu être pire, mais il est tombé sur une gargouille.
Biliyor musun, "Selam, günün nasıldı?" da iyi bir başlangıç olabilirdi.
Tu sais, "As-tu passé une bonne journée?" est aussi un bon début.
Boksör olabilirdi.
Il aurait pu être boxeur.
Korkunç bir baba olabilirdi.
Il aurait été un père horrible.
Ancak sizi öyle gören diğer 50 kişi de olabilirdi.
Mais ça aurait pu venir de n'importe laquelle des 50 personnes qui vous ont vus vous parler.
Başka kim olabilirdi ki?
Qui d'autre que lui?
Daha garip ne olabilirdi ki?
Ça ne pourrait pas être pire ici?
Daha iyi olabilirdi.
Tu pourrais être meilleur.
- Olabilirdi. Onu kabul etseydim.
Ça se pourrait... si je le voulais.
- Evet provalar daha iyi olabilirdi.
J'admettrai que notre essai aurait pu mieux se passer.
Gördüğüm kadarıyla daha kötü şeyler de olabilirdi.
À mon avis, avec ce que j'ai vu, ça aurait pu être pire.
Oğlumuz da olabilirdi.
Et lui aussi.
Biraz daha kişisel olabilirdi sanki.
Ça ne gagnerait pas à être plus personnel?
Eğer hayaletler işe yarar bir şeyler yapabilselerdi iyi bir takım olabilirdi.
Ça semble être une équipe d'enfer si le fantôme apporte quelque chose.
En başından bir sarkma olabilirdi.
Il aurait pu être une balance depuis le début.
Daha kötüsü de olabilirdi.
Ça aurait pu être pire.
Ve biz zarar sona erdi ya... olabilirdi ya da ölü.
Et nous aurions pu finir blessé ou... mort.
Altı ay önce bu dolap boş olabilirdi.
Il y a six mois, ce cabinet aurait été vide.
İşler farklı olabilirdi eğer...
Les choses auraient pu être différentes si...
Biraz yardım iyi olabilirdi.
Je pourrais avoir besoin d'aide...
- Biraz yardım iyi olabilirdi.
- Je pourrais avoir besoin d'aide.
Asker olabilirdi... herkes olabilirdi.
Ça aurait pu être des soldats, comme n'importe qui.
Biliyor musun, "Selam, günün nasıldı?" da iyi bir başlangıç olabilirdi.
Tu sais, "Bonsoir, bonne journée?" c'est aussi une bonne introduction.
Bilmiyorum Dr. Masters, çok güzel bir teklif, geri kalan her şey de öyle ama iyi iş çıkarıyorsam, Noel için biraz fazladan para iyi olabilirdi.
Je ne sais pas, Dr Masters, c'est une super offre, et tout, mais si vous vouliez me dire que je fais du bon travail, un peu plus d'argent pour Noël serait bien.
Daha kötüsü olabilirdi.
Ça aurait pu être pire.
Çok şükür ki müdahale ettin, yoksa her şey olabilirdi.
Dieu merci, vous êtes intervenu sinon le pire aurait pu arriver.
İyi ki gelmişim, yoksa her şey olabilirdi.
Heureusement que je suis intervenu ou le pire aurait pu se produire.
Eğer olsaydı o zaman olabilirdi.
Si j'en avais une, probablement.
Sayısız ahlaki sebepten olabilirdi tabii ama bu daha çok sevgilimi çalmanın intikamı.
Oh, mon dieu, des tas de raisons morales... auraient pu s'appliquer, mais c'est surtout une revanche pour m'avoir piqué ma copine.
Bize hücresinden de yardımcı olabilirdi, öyle değil mi?
Elle peut nous aider de sa cellule.
Bundan ne çıkarımız olabilirdi ki? - Lütfen düşün.
- Je vous en prie, réfléchissez.
Başka türlü olabilirdi.
Ça aurait pu être différent.
Eğer Burk, Tex ve silahlarımız yanımızda olsaydı olabilirdi ama bu şekilde?
Si nous avions Burk et Tex et des armes, peut-être, mais là?
Onlara söylemiş olabilirdi.
Elle leur aurait dit.
- Ben de aynı şeyi yapardım. Joe mezun olduktan sonra hiç iletişimde bulunmamışlar, bu yüzden onu es geçtim ama kendi ölümünü sahte yapmaya çalışıyorsan, bir doktor kullanışlı olabilirdi.
Ils n'ont plus eu de contact une fois que Joe a eu son diplôme, alors j'ai laissé tomber, mais un docteur peut être utile si tu veux essayer de mettre en scène ta propre mort.
Masanın veya komodinin üstünde olabilirdi.
Ils devraient être sur une table, un bureau ou la table de nuit.
Satürn'ün yükselen heykeli Saturnalia gecesi şöyle görünüyor olabilirdi.
Cette imposante apparence de Saturne a pu être celle observée lors d'une nuit de Saturnale.
Dediğine göre, kurşunla çalışan kişilerde bazı mesleki riskler söz konusu olabilirdi ama bu durum, ancak sektörün kendi düzenlemeleriyle aşılabilirdi.
Oui, il pourrait y avoir un risque de maladie professionnelle pour les personnes travaillant avec du plomb, mais ce risque serait mieux maîtrisé par l'autoregulation par l'industrie.
Patterson kendi kendine şöyle sordu : Okyanuslarda bu hızda bir kurşun kirlenmesinin sebebi ne olabilirdi?
Qui pouvait fournir du plomb dans les océans du monde à un tel taux.
Demek istediğim, Pam yemiş olsa da, işler daha da beter olabilirdi.
Mon avis, à moins que Pam ne bouffe tout, c'est que les choses pourraient être bien pires.
Nasıl daha beter olabilirdi?
Comment ça pourrait être pire?
Hepsi bizim olabilirdi.
Tout ça aura du être à nous.