English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Olur mu öyle şey

Olur mu öyle şey tradutor Francês

191 parallel translation
Olur mu öyle şey, bak işte polis öbür tarafta.
Tu as raison, elle arrive par l'autre côté.
- Hiç olur mu öyle şey?
- C'est ridicule.
Olur mu öyle şey Ed? Al bir püro yak.
Tu sais bien qu'il ne s'agit pas de ça.
- Hayır, sizi rahatsız etmek istemem. Olur mu öyle şey!
- Non, je ne veux pas vous déranger.
Olur mu öyle şey Bayan Bannion. Hemen yatağınıza gidiyorsunuz.
Allez, Mlle Bannion, on repart au lit.
Olur mu öyle şey?
Comment aurais-je pu grandir?
Olur mu öyle şey?
- Mais non.
Olur mu öyle şey?
C'est absurde.
Olur mu öyle şey.
Bien sûr que si.
- Hiç zahmet etmeyin. - Olur mu öyle şey?
Ne vous dérangez pas.
- Hayır, olur mu öyle şey?
- Mais pas du tout.
- Olur mu öyle şey?
Comment ça, en ordre?
Olur mu öyle şey! İkimiz de intihar edelim o zaman.
Sommes-nous censés nous suicider?
Olur mu öyle şey.
C'est difficile à croire.
Olur mu öyle şey...
- ou en discothèque. - Que dis-tu?
Olur mu öyle şey?
Bien sûr que non.
Olur mu öyle şey!
Bien sûr que non!
- Olur mu öyle şey!
- Seigneur, Ivan Vassilievitch.
Olur mu öyle şey!
N'est-ce pas?
Olur mu öyle şey. Evin dağınıklığı için kusura bakma.
Excuse-moi ce désordre.
- Olur mu öyle şey.
C'est trop gentil.
- Hayır, olur mu öyle şey.
- Mais pas du tout.
- Olur mu öyle şey.
- Pas le moins du monde.
Olur mu öyle şey.
Tu es folle!
Olur mu öyle şey?
Jamais de la vie.
Olur mu öyle şey.
Allons, tu es bête!
- Olur mu öyle şey!
- Allez!
- Olur mu öyle şey!
Allez!
Olur mu öyle şey? Burası arabayla fast-food alınan bir dükkan değil ki?
On est pas au Drive-in.
Olur mu öyle şey. Şortla.
Un short.
- Olur mu öyle şey, ne diyorsun?
- Non, qu'est-ce que tu racontes?
Hiç olur mu öyle şey?
Comment ça, tu plais pas aux hommes?
Olur mu öyle şey?
Mon Dieu, non.
Olur mu öyle şey?
Tu plaisantes?
Olur mu öyle şey, bu çok korkunç!
C'est atroce.
- Olur mu öyle şey Hacı abi?
- Mais non, Hadji!
Yok, hiç öyle şey olur mu!
Non, je ne dis pas ça.
Olur mu öyle şey, memnuniyetle. Şunu alayım.
Pensez-vous, nous sommes ravis.
Bob, öyle şey olur mu hiç?
Bob, je ne pouvais pas faire ça.
Hiç öyle şey olur mu?
Pas du tout!
Oh, olur mu hiç öyle şey, değil mi çocuklar?
Non, ce ne serait pas possible.
Olur mu canım öyle şey?
Pas possible!
Eğer öyle bir şey hissedersen biraz uzanırsın olur mu, canım?
- Si c'est le cas, allonge-toi.
Bakayım! Olur mu lan öyle şey.
Laisse-moi regarder!
- Olur mu öyle şey.
Tu rigoles.
Hiç öyle sey olur mu?
Ca n'arrive jamais!
Hiç öyle şey olur mu?
Jamais de la vie, Lucie.
Öyle şey olur mu? Acil durumlarda olur.
Dans les cas d'urgence, c'est permis
- Olur mu canım öyle şey?
C'est absurde!
Hemen olur mu öyle? Yoktur kötü bir şey.
Arrête, ça ne veut pas dire nécessairement que c'est grave.
- Olur mu öyle şey?
C'est rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]