Onsekiz tradutor Francês
96 parallel translation
Onsekiz yıl.
18 ans.
Onsekiz kişi binerlerdi kayığa.
Ils étaient à 18 dans la barque. ]
Onyedi, onsekiz, ondokuz. Ondokuz dolar, ve ben bu hafta paralıyım.
Dix-neuf dollars, je gagne pas plus par semaine.
Babam onunla evlenmemi istediğinde onsekiz yaşımdaydım.
A 18 ans, mon père m'a dit de l'épouser.
- Onsekiz yaşındayım.
- 18 ans.
- Onsekiz mi?
- 18 ans?
Onsekiz yaşımdaydım. O gece hakkında hiç kimseyle asla konuşmadım.
Je n'en ai jamais parlé à personne.
Onsekiz ay önce Dünya dışında bir yerde zeki canlılar bulunduğunun ilk kanıtı bulunmuştur.
Il y a dix-huit mois, la preuve qu'une vie intelligente existe au-delà de la terre a été découverte.
İki-onsekiz.
2 à 18.
Sonra, uyuşturucu satmaktan onsekiz ay mahkumiyet.
Plus tard, 18 mois de prison, pour trafic de drogues.
- Haftalık onsekiz dolar.
- Dix-huit dollars la semaine.
- Onsekiz.
- Dix-huit.
On da onsekiz.
Dix-huit sur dix.
- Onsekiz bin dolar.
- Dix-huit mille.
- Onsekiz inç. Onsekiz santim. Sen 40,41 yılında neydi biliyormusun?
Tu sais combien je faisais, en 40-41?
Onyedi buçuk, Yunanistanda onsekiz.
43 cm. Le Grec faisait 45.
Hissedin, Onsekiz inç ayar doğru yerde.
Tâte. 45 cm, et que du muscle!
İcraatsız geçen onsekiz yıldan sonra, bir günde iki kez. Ne yer ama...
18 ans sans rien et maintenant deux dans la même journée, quel endroit.
Onsekiz sahtekarlık, otuz yedi tecavüz,
18 de fraudes. 37 viols.
Siyah onsekiz.
Dix-huit noir.
- Siyaz onsekiz kazandı.
- Le dix-huit noir est le gagnant.
Onyedi, onsekiz, on dokuz, yirmi.
17, 18, 19, 20.
- Onsekiz dakika.
- 18 minutes.
Onsekiz!
Dix-huit!
Onsekiz.
Combien de briques?
Onsekiz aylık deneysel araştırma!
Dix-huit mois de recherche expérimentale!
Onsekiz kişi oldürdü!
Il en a tué 18!
Sevgili dinleyiciler... Saatler beşi onsekiz dakika yirmibir saniye geçiyor...
Chers auditeurs, il est exactement 5 heures, 18 minutes et 21 secondes.
Ondört... onbeş... onaltı... onyedi... onsekiz... ondokuz... ondokuz... yirmi- -
Quatorze... quinze... seize... dix-sept... dix-huit... dix-neuf... dix-neuf... vingt- -
- Hadi, baba. Onsekiz yaşından fazla görüneceksin.
J'y vais.
Onyedi, Onsekiz, Ondokuz...
Dix-sept, dix-huit, dix-neuf...
Zırhın ilk onsekiz katı kırıldı
Protections 1 à 18 endommagées.
Özel kalkanın onsekiz katı bir seferde! İnanılmaz!
18 enfoncées en un instant!
Onsekiz yaşında ajanlarımız bile var!
On en a qui ont 18 ans.
Yukarıdan aşağıya onsekiz.
18 vertical
Onsekiz! Ondokuzumdan iki ay aldım, yemin ederim!
J'ai 18 ans, 18 ans et 2 mois, je vous le jure!
Onsekiz, efendim.
1 8 ans.
Onsekiz mi?
1 8 ans?
Bekle biraz. Sen onsekiz yaşında mısın?
Attends.
... onsekiz ondokuz...
18... 19...
- Bir-onsekiz doğu.
- 1 / 18e de borne, Est.
... ilk bilim-kurgu eseri bu bence. Onsekiz ay önce Dünya dışında bir yerde zeki canlılar bulunduğunun ilk kanıtı bulunmuştur.
Il y a 18 mois... a été découverte la première preuve d'intelligence... extraterrestre.
Onsekiz yaşındasın. Kanunlar yetişkin olduğunu söylüyor.
Tu as 18 ans, tu es majeure maintenant.
Sadece onsekiz mi?
Seulement 18?
Onsekiz.
T'as 18 ans?
- Kocam onsekiz yıldır ölü istediğim şeyi sen veremezsin. çünkü sen evlisin..
- Mon mari est mort depuis 18 ans ce dont j'ai besoin, vous ne pouvez me l'offrir car vous êtes un homme marié.
Dinle, günde onsekiz saat ölmüş olan ya da ölecek olan hastalar arasında gidip geliyorum, ve eğer zaman bulabilirsem lazımlık siparişi yazıyorum, ve bu işi hızlı yapıyorum.
Je cavale 18 h par jour entre mourants et condamnés. Quand j'ai le temps de faire une commande, j'écris vite.
Onsekiz.
Dix-huit.
- Neredeyse onsekiz.
- Tu as quel âge, fiston?
Onsekiz?
18?
ONSEKİZ AY SONRA
18 MOIS PLUS TARD