Orbital tradutor Francês
91 parallel translation
Ön yörünge rotası istedim!
J'ai demandé un cap pré-orbital.
Ön yörünge rotasına kitlendik, efendim.
Cap pré-orbital enregistré, capitaine.
Yörünge sabitleyici de arızalanmış.
Vous verrez que le verrou orbital est cassé.
Yörünge modülü planlandığı gibi üst kademe roketinden ayrılamadı.
Le module orbital ne s'est pas séparé du booster comme prévu.
- Yörünge çıkış hattı hazır.
- Départ orbital réglé.
Gordon Cooper'la röportaj yapıyoruz. Bu sefer o yörünge turu yapacak.
Nous interviewons Gordon Cooper, prochain vol orbital autour du globe.
Tahribat büyük çaplı yörüngesel bir bombardımanla uyumlu.
Le mode de destruction consistait à viser large. Bombardement orbital.
Lunar V, yörüngede dönen bir esir kampı.
Lunar V, un petit goulag orbital.
Burada, orta kantustan yanal orbital kenara doğru... üst gözkapağının kesileceği yeri görüyoruz.
Ici, on voit l'incision de la paupière supérieure, en arc de cercle qui va d'une extrémité à l'autre de la cavité orbitale.
Pentagon gizli bir tür casus uçağını test ettiklerini itiraf etmişti.
Le Pentagone a admis qu'ils testaient un type d'avion espion sous-orbital.
Kendini tanıtması yönündeki mesajlarımız cevapsız kaldı. Ayrıca kullandığımız rotaların hiçbirini de kullanmıyor.
Pas de réponse à nos appels et ça n'est pas dans l'inventaire orbital.
Yörüngesel sensör ağı bizi tespit etti.
Leur détecteur orbital nous a repérés.
Yörüngesel sensör ağları üzerinde çalışıyordum. Bütün gezegeni çevrelemiş durumda.
Leur réseau de détecteurs orbital couvre toute la planète.
Şahsen, Gowron'un komuta merkezine bir yörünge saldırısı başlatmanın daha iyi olacağını düşünüyorum.
Nous ferions mieux de lancer un assaut orbital.
Yörünge şeması Voyager'ın pozisyonu ile uyuşuyor.
Ce schéma orbital montre la position du Voyager.
Yerel yayınları alabilmek için yörüngedeki üssün sinyallerini yakalamaya çalıştım.
J'ai dû utiliser un relais orbital pour recevoir les émissions locales.
Yörünge kontrolünü sisteminize devrediyoruz.
Je rétablis le contrôle orbital.
Orbitaler, fluxslar, ve Lionrocklar.
Avec les Orbital, les Fluke, et les Lionrock.
- Ama orbital kırık olabilir.
- Peut-être de l'orbite.
Katılıyorum. Gama radyasyonu seviyesi yüksek zehir seviyesinde.
Ce cratère semble indiquer un bombardement orbital.
Yörünge manevrasını düzenle. Eğime ihtiyacım var.
Change l'itinéraire orbital.
Küt uçlu bir cisim burun kemiğini çökertmiş ayrıca sağ göz çukurunu, elmacık ve şakak kemiğini kırmış.
Un coup brutal lui a éclaté l'os du nez, et a fracturé l'os orbital, les zygomatiques et l'os temporal.
Orbital 1 Kontrol başlatılıyor. İkinci aşama itici motorları ateşlemeye hazırız.
Centre de contrôle, parés à allumer le moteur de seconde phase.
Orbital 1'dan Hedef Kontrole. Cevap alamıyoruz.
Centre de contrôle, nous ne recevons rien.
Orbital 1 den hedef kontrole. Lütfen cevap verin.
Capsule 1 à centre de contrôle, répondez.
Orbital 1 inişe hazırlanıyor.
Capsule 1 va atterrir.
Sayın Şansölye, görüntüleyicinizi yörünge gözlemevine ayarlayın.
votre honneur, veuillez régler votre écran sur l'observatoire orbital.
Uçuş testlerinin sonuçlanması ile, X301'i yörüngesel savunma aracı olarak sizin komutanızda konuşlandırmayı umuyoruz, efendim.
Après les vols d'essai, nous espérons en faire un engin de défense orbital sous votre commandement.
Ön orbital kortekse ince metal bir pipet sok... ve ön lobun yumuşak dokusundan gir.
Insérer une fine pointe de métal dans le cortex fronto-orbital, et pénétrer les tissus mous du lobe frontal.
Senden bu ekran üzerinde gezegeninin güneş sisteminde çizdiği yörüngeyi göstermeni rica ediyoruz.
Nous aimerions que vous dessiniez le mouvement orbital de votre planète dans ce système.
Onların doğal oramları Lee'nin savaşı sayesinde yok oldu.rfr
Leur habitat orbital a été réduit en pièces pendant la Guerre d'Unification de Lee.
Çeşitli ac, işaret ediyor sömürgeden ve yörüngesel bir anayurttan her ikisi.
Signaux de détresse multiples, tant de la colonie que d'un habitat orbital.
Hiç kimse, yörüngesel bir anayurdun hakkında herhangi bir şeyi demedi.
Personne n'a parlé d'un habitat orbital.
Peter, sağ göz çukuru travması. Görme yeteneğini kaybetmiş.
Peter, trauma orbital droit avec perte de vision.
Yörünge planımız bu gezegenin aylarından uzakta
Le plan orbital tient compte de toutes les lunes de cette planète.
Göz çukuru kemiği kırılmış.
L'os orbital a l'air fracturé.
Kurbanın elmacık kemiğinin iki yerinde üçlü kırık var. Göz tabanında da bir kırık var.
Il y a une fracture tripode de l'arcade zygomatique à 2 endroits et une fracture du plancher orbital.
Dirsek kemiğinde ince bir çatlak zedelenmiş böbrek, göz çukurunda 10 tane dikiş, kırık burun kemiği, hepsi yeni. İyileşmiş kaburga çatlağı.
Fracture du cubitus, ecchymose du rein, 10 points au niveau de l'os orbital, os nasal fracturé, anciennes fractures des côtes.
Shadow Room'da Orbital sahne alıyor.
Orbital passe au Shadow Room.
Mr Blair, orbital ekstansiyona bağIı şiddetli sinüs enfeksiyonunuz var
M. Blair, vous avez une sinusite avec extension orbitaire.
Ölüm sebebi, beyin kanaması. Küt uçlu bir cisim burun kemiğini çökertmiş ayrıca sağ göz çukurunu, elmacık ve şakak kemiğini kırmış.
Fractures des os nasal, orbital droit, zygomatique et temporal.
Göz çukuru kemiği ve elmacık kemerinde kırıklar var gibi.
Comme les fractures de l'os orbital et de l'arche zygomatique.
Araştırmalara göre beynin ön kısmı ve yörüngesel korteks arasındaki iletişim problemleri SZD neden olur.
Les recherches suggèrent que les TOC impliquent des problèmes de communication entre le frontal cérébral et le cortex orbital.
Ama dikkatlice inceledikten sonra göz çukurunda büyük bir kanama çıktı.
Mais la dissection a montré un grand hématome intra orbital.
Fakat bu çentikler düzenli bir yol oluşturuyorlar. Orbital oyuklarda gördüklerimizle uyuşmuyor.
Les sillons forment un motif qui ne correspond pas à celui des cavités oculaires.
Yörünge görüntülerini aktar.
Repositionnez le télescope orbital.
Orbital eviserasyon ameliyatı istemişsin.
Vous avez demandé une énucléation!
Göz çukuru, gözyaşı bezleri ve kaması kemiğin... çevresindeki küçük çentiklere bak.
Regardez les petites entailles autour de l'excroissance supro-orbital, de l'os lacrymal et du sphénoïde.
Methos-Fizikçi-Ölümsüz Fakat normal bir yörüngesel hareket olabilir
- C'est peut être un mouvement orbital.
Bu şey yörüngesel salınım olamaz
Un mouvement orbital est une chose, mais ceci...
Belki de halka düzleminin gerisindeydi
- Elle devait être sous le plan orbital.