Organa tradutor Francês
117 parallel translation
Canavarı nihaî deneye hazır hale getirmek için son bir organa ihtiyacım var.
Il me manque un dernier morceau pour préparer le monstre.
Düşündüm ki, sanki üzerinde fazladan bir organa dönüşüyordu, ve...
Je trouvais que cette caméra était de trop.
Antikorlar, nakledilen organa saldıracaktır.
Greffer des organes d'un autre corps est une agression.
İşte burada, boyunda... Vücuda nakledilen yabancı organa saldıran antikorları, lenfositler üretiyor.
Pour le cou, une petite quantité de sérum injecté dans le corps lui permet d'accepter l'objet de la transplantation.
Başka hiç bir organa dokunmazlar.
Ils n'avaleraient rien d'autre.
Neden şırıngayla kulağındaki lokmaları çıkarıp... fare labirentinin altına gizlediğin... o uyuşuk organa biraz şuur aşılamıyorsun?
Retire la purée que t'as dans la tête. Utilise un peu cet organe qui dort au fond de ton crâne. - Basil, Bas...
Bu adam, ana bir organa zarar gelmesine müsaade etmeye değer mi?
Dois-je endommager un organe vital pour ce type?
Organa dokunuyor musunuz, efendim?
Touchez-vous le coeur?
Fakat bu sefer acil olarak bu organa ihtiyacımız oldu.
Mais parfois, quand on ne peut pas attendre, il faut agir de manière plus agressive.
Adam ordusunu kurmak bir sürü organa sahip olacak.
EtAdam se retrouve avec un tas de cadavres à assembler pour créer son armée.
Sayın Şansölye, insan tarafının böyle kutsal bir organa uygun adabı izlemelerini talep etmek zorundayım.
votre honneur, je réclame que l'équipe humaine adopte les convenances appropriées à une institution aussi noble que celle-ci.
- Organa ihtiyacınız var mı?
- Vous recherchez un organe?
Hayati bir organa gelmemiş.
- Certains ont de la chance.
Asıl konu da bu değil miydi? Onun bir organa ihtiyacı var.
Tout est là, il a besoin d'un donneur.
Elinden sekmiş Asıl organa gelmemiş de Sıyırmış.
Votre main a dévié la balle hors de l'organe principal, et a juste effleuré le scrotum.
Çünkü bir ağız... başka hangi organa neredeyse tıpa tıp benzer?
Car la bouche est la sœur jumelle... le sosie presque parfait de quoi?
Her organa sırayla bakılır.
Organe par organe.
Cumhuriyet dizleri üstüne çökene kadar... koldan kola... organdan organa... geçip duruyor.
Il s'infiltre membre après membre, organe après organe, jusqu'à ce que le corps de cette République tombe à genoux.
Sonunda bir de baktı ki filmin esas karakter sayısı 3 olmuş. azimli genç prenses Leia Organa ve korkusuz Corellia'lı kaçakçı olarak bilinen Han Solo, ve en önemlisi de bir çiftlikte yaşayan, idealist ve orijinal bir ismi olan Luke Starkiller.
L'un des aspects difficiles de la création de 3PO... c'est qu'il me fallait créer un visage absolument neutre... sur lequel je pouvais lire quand même toute émotion... que la scène cherchait à inspirer.
Leia Organa rolü için gereken kendine çok güvenen karakter için hiç zorlanmadı.
C'était une occasion pour nous de le rendre plus symétrique... C'était une occasion pour nous de le rendre plus symétrique... "Superviseur d'accessoires de costumes"
Endüstrinin içindekiler Star Wars'ın büyük başarasızlığa uğrayacağını tahmin etseler de hayran kitleleri ufak ufak büyüyordu.
Elle n'a peut-être pas des réactions conventionnelles... "Princesse Leia Organa"
Hatırlıyorum da, sinemadan çıkarken birsürü ufaklık etrafımda toplanıp imza istediler. "Bizden imza istememelisiniz, bizler o maketleri yapanlarız." "Hayır, yine de imzanızı istiyoruz." Şöyle düşündük :
Mais il a fallu du temps pour trouver les trois héros de Star Wars... une jeune princesse courageuse nommée Leia Organa... le contrebandier corélien intrépide, Han Solo... et le plus important, un jeune fermier idéaliste... dont le nom original était Luke Starkiller.
Ben de gidip menajerime sordum.
- Tu ne trouves pas Organa Major? - Je l'ai trouvée.
ILM'deki o yetenekli çocuğun çizdiği şaşırtıcı arkaplanlar sayesinde karda yürüyenlerle tauntaun'ların sahnelerinin çoğunu bitirmiştik.
Carrie Fisher était le produit de la royauté d'Hollywood. Elle n'avait aucun mal à transmettre l'assurance nécessaire à Leia Organa.
Mavi ekranla birleştirme işi ilk Star Wars'tan daha başarılı idi.
Il y a eu des actrices incroyables de mon âge considérées pour ce rôle... "Princesse Leia Organa"
Teşekkürler Senatör Organa.
Merci, sénateur Organa.
Senatör Organa.
Sénateur Organa.
Senatör Organa, yüce başkanımız olağanüstü kongre toplantısına sizin de katılmanızı istiyor.
Sénateur Organa, le chancelier suprême vous convoque à une session extraordinaire du Congrès.
Gösterişli bir kadın yüzünü gerdirmek istiyor veya biri hastalanıyor ve sağlıklı bir organa ihtiyacı oluyor, bunları sizden temin ediyorlar.
Une nana a besoin de peau pour un lifting, un autre a besoin d'un organe neuf. Ils le prennent sur vous!
Senator Organa sebeb olduğumuz şeylere anlayışlı davranacak gibi görünüyor.
Alderaan. Il semblerait que le Senateur Organa soit un sympathisant de notre cause.
- Organa ihtiyacı olan bir sürü- -
Le gens s'assoient ici avec leurs organes et... - Ravi d'avoir bavarder avec vous.
Şimdi organa verdiğiniz zararı tamir edin.
Grey, maintenant que cet organe est drainé, on peut essayer de le réparer.
Kazanmana göz yumdum. Çünkü sen "organa ihtiyacı olan Bay hasta" sın
Je te laissais gagner parce que tu es "M. J'ai besoin d'un nouvel organe."
Senin organa, onunda tedaviye ihtiyacı var.
- Vous vouliez un organe. Il voulait sa dose.
Langerhans hücreli histiositoz da birden çok organa saldırır.
L'histiocytose à cellules de Langerhans affecte plusieurs organes.
Yılan, diliyle havadaki molekülleri toplar ve değerlendirme için damakta bulunan, son derece hassas bir çift organa gönderir.
Avec ce un serpent rassemble molécules de l'air et porte les ramener pour l'évaluation d'une paire des organes extrêmement sensibles dans le toit de sa bouche.
Ama bilimadamlarının söylediğine göre, bu araştırmanın sonucu binlerce çirkin ve kulak, burun gibi organa ihtiyacı olan insanlara yardım edebilir.
Mais les scientifiques affirment que ça pourrait aider des milliers de gens qui sont ont subi des défigurations du visage.
Birçok hasta ve organa, insanların işlerine Izzie'nin kariyerine mal olacak?
Ça coûtera des organes à nos patients, des emplois à des gens, - sa carrière à Izzie Stevens.
Bir organa kızıyorum.
J'en veux à un organe.
Bu insanların hepsi bir organa ama hepsinde farklı bir organa saldıran bir şey tarafından öldürüldü.
Toutes ces personnes ont été tuées par un truc qui a attaqué un organe. Mais jamais le même organe.
Bir organa yerleşene kadar etrafta dolaşıp durdular. Organlara yerleşip kısmi olarak farklılaştılar.
Elles étaient dans le sang et ont atteint un organe, ont baigné dans les cytomes et ont été quasiment incorporées.
Henüz denenmedi ama zarar görmüş veya kullanılmayan bir organa güç ve beceri kazandırır.
Il n'a pas encore été testé mais il peut remplacer un membre paralysé ou blessé et le rendre plus performant.
Başka bir organa geç.
- Changez d'organe.
- Fakat Senatör Organa, bu sadece...
Mais sénateur Organa, ça ne serait pas...
Oh, Senatör Organa, sizi görmek ne kadar güzel. Ne oldu?
Sénateur Organa, quel plaisir de vous voir.
Gözetim kameraları hırsızı kasede kaydetmeyi başardı ve polis şuan Alderaan Prensesi, Leia Organa'yı arıyor.
Les caméras de surveillance ont pu filmer le vol, et la police recherche maintenant la princesse Leia Organa d'Alderaan.
Yaralardan sadece biri hayatî bir organa ulaşacak derinlikteydi.
Un seul coup a touché un organe vital.
Mermi hiçbir hayati organa ya da damara gelmemiş.
La balle n'a touché ni organe ni artère.
Ona aldırmayın Senatör Organa bir kız olsa da, Padme şaşkınlık yaratmak için kendini biraz zayıf göstermeye bayılır.
N'écoutez pas ce qu'elle dit, sénateur Organa. Même enfant, Padmé avait tendance à minimiser ses forces. Cela lui permettait de conserver l'effet de surprise.
Fakat, Cuma günü ödemem gereken 1 milyon dolarlık ödemem vardı.
"Princesse Leia Organa" "Princesse Leia Organa" C'était en quelque sorte le grand de l'université.
Evet. hayati bir organa değer biçmeye çalışıyorsunuz.
Ouais, l'évaluation d'un organe vital.