Osaka tradutor Francês
308 parallel translation
Tokyo'da yapamadığın şeyleri burada, Osaka'da yapmayı başardın.
Ne vous découragez pas. Ce que vous n'aviez pas à Tokyo, avec une vie aisée surgit maintenant, à cause des difficultés éprouvées ici.
Yollara düşmek yerine Osaka'da kalıp eğitimine devam edemez misin?
Au lieu de partir sur les routes, ne pourriez-vous pas travailler à Osaka?
Amca olmadan, Osaka'da başarabileceğimiz hiçbir şey yok.
Le patron est mort :. c'est comme si...
- Ve ben de sana güveniyorum. Morita-san.
Pourriez-vous arranger notre première tournée... à Osaka?
Kikunosuke burada çok popüler ve başarılı olduğuna göre Osaka'da neden olamasın?
Préparons-lui ensemble une rentrée glorieuse. Ça, c'est magnifique. Je vous en remercie.
Kiku, Osaka'yı iyi biliyorsun.
Tu nous le feras visiter.
Osaka senin ikinci yuvan.
Donc, tu seras le premier acteur, Iors du défilé en bateau.
Tokyo, Yokohama, Kobe, Osaka ve Nagoya'yı bombalayacağız.
Nous allons bombarder Tokyo, Yokohama, Kobe, Osaka et Nagoya.
Osaka civarında, bir kaynaktan su içtim
Près Osaka, j'ai bu à une source.
1948 istatistiklerine göre, Tokyo ya da Osaka'dan daha fazla yetim var. Her ikiside Hiroşima'ya uzak olsa bile.
Selon les statistiques de 1948, nous avons plus d'orphelins que Tokyo ou Osaka qui sont des villes bien plus peuplées qu'Hiroshima.
SHIRO OSAKA
SHIRO OSAKA
Bu akşam saat altı civarı Osaka'dan geçeceğiz.
Nous serons à Osaka ce soir, vers 18h00.
Telgrafımızı almışsa o saatte Osaka İstasyonunda olur.
S'il a bien reçu notre télégramme, il sera à la gare d'Osaka.
Keizo ile Osaka'da görüştünüz mü?
Vous avez rencontré Keizo à Osaka?
Keizo, Osaka'da karşılayacak sizi.
Vous verrez Keizo en gare d'Ozaka.
Ama olsun, böylece Osaka'da Keizo'yu ziyaret etmiş oluyoruz.
Mais on est ici, à Osaka, chez Keizo.
Annem ve babam Osaka'da inmek zorunda kalmışlar.
Père et Mère ont dû descendre à Osaka.
Ne kadar garip... Daha şimdi babamdan mektup aldım. Annem rahatsızlandığı için Osaka'da inmişler.
C'est curieux, je viens de recevoir une lettre de Père, il dit qu'ils sont descendus à Osaka parce que Mère se sentait mal.
Osaka'ya gitmeyi düşünüyorum.
Je voulais me rendre à Osaka.
Kardeşiniz için para toplamam lazım Osaka'da arkadaşlarım var, daha kolay olacaktır.
Il me faut l'argent pour votre frère. A Osaka, j'ai des amis...
Osaka gemisi buradan mı kalkıyor?
Le bateau pour Osaka part d'ici?
Tüccar Yodoya'nın Osaka'da çok açıldığını en sonunda da iflas ettiğini duydum.
On dit aussi qu'à Osaka, Yodoya a jeté son argent par les fenêtres, et qu'il l'a contraint à la ruine.
Bunu postacı getirdi. Osaka'dan geliyormuş.
Le courrier apporte ce paquet, arrivé d'Osaka.
Osaka'da ne yapıyor?
Que fait-elle à Osaka?
Osaka, Tenma'da oturuyormuşsunuz.
Habitant à Tenma, Osaka.
Matsue'yi yanına alıp feribota götürdü.
Elle a emmené Matsue à Osaka par le bateau d'hier soir.
Bunca zamandır garson olarak çalışıyordun demek.
Tu n'étais donc pas à Osaka. Tu étais ici tout ce temps?
18'ime girdiğinde Osaka'da hizmetçilik yapabilirim.
Et quand j'aurai 18 ans, j'irai à Osaka comme domestique.
Osaka'da çalışacağım.
Alors, que vas-tu faire?
İşverenim beni gece okuluna gönderecek.
Je pars demain soir travailler à Osaka.
Osaka'da Kotsuru'yla tanıştım.
J'ai rencontré Kotsuru à Osaka.
Evden ayrıldığım ve bir hizmetçi olduğum için mutluydum.
Je me réjouissais de partir à Osaka pour y travailler comme domestique.
Annem Osaka'da.
Maman est à Osaka.
Matsue! - Osaka'dan geldi!
Matsue est venue d'Osaka.
Yokohama, Kobe ve Osaka'da daha fazla.
Et il y en a à Yokohama, à Kobe et à Osaka.
Osaka'lı mısın?
Vous venez d'Osaka?
Burada Kansai aksanı duymayı hiç beklemezdim.
Ma parole, l'accent du pays à Yoshiwara! Tu es d'Osaka?
Veya şu Osaka'lı kız mı?
Ou ta petite amie de Somoncho?
Omori, Osaka'ya müdür oluyor.
M. Omori va être... nommé directeur à Osaka.
Omori terfi etti demek.
Directeur à Osaka? C'est une grande promotion.
Osaka'ya gidebilirsin.
Va dans le district de Kansaï.
Kobe, Osaka ve Kyoto.
Kobe, Osaka et Kyoto.
Trenle Osaka'ya kukla şovundaki kızlarla tanışmaya gidecektik.
Elle veut qu'on aille à Osaka ce soir pour assister à un spectacle de marionnettes.
Dört-beş günlüğüne Osaka'ya gitmek durumundayım.
Je dois aller à Osaka pour quatre ou cinq jours.
Neden benimle Osaka'ya gelmedin?
Pourquoi n'es-tu pas partie avec moi?
Ancak vazgeçebiliriz.
Osaka n'existait plus.
Hâlâ Osaka'da olsam verebilirdi.
Je ne suis même plus à Osaka.
Buradaki işlerimizi bitirince, Osaka'ya gitmeye ne dersin?
M. Terajima... Accepteriez-vous d'y aller?
Bunu o mu dedi?
, Je suis venu à Osaka pour y faire une rentrée triomphale.
Otoku, kısa bir süre için Osaka'da olacağım. Başarılı bir dönüş yaptım.
Désormais nous serons comblés... dans notre vie et... dans l'art que j'exercerai.
- Mesleği ne? - Eczacı. Osaka'daki bir eczacının ikinci oğlu.
C'est le fils d'un pharmacien, 24 ou 25 ans, diplômé de l'Université d'Osaka.