Package tradutor Francês
71 parallel translation
Beni sen işe aldın, Bolie.
C'est le package. Moi et le cigare.
Neden bunun için özür dileyelim? Özür dilemelisin.
Le package a compté, pourquoi se justifier?
Bankanın IDS'i. 22 ve 80 TCP haricindeki programları kaydediyor.
Ses chaînes IP loggent tout package... allant vers un port autre que le TCP 22 ou 80...
Çok geç oldu.
Il est tard, compte pas sur le package sport.
Çok makul fiyata bir kahvaltı ve paydos vakti öneriyoruz.
On propose un package récréation et déjeuner très abordable.
Tırnak bakım setimiz isteğe göre, ama ciddiysen bu işte -
Notre package de protection des ongles est en option, mais si vous êtes vraiment sérieuse...
Bahar Tatili pazarlama paketimizin bir parçası. Evet, Lauderdale,.. ... Daytona, Miami Beach.
On fait une fête pour les Grecs, un package Spring Break, avec un circuit à Lauderdale, Daytona, Miami Beach... nimporte où.
Sibertelle paketlenmiş eğlence kaynağı!
C'est un cyber package de plaisir.
İyi bir kariyerin var, arkadaşın Jack Package gibi, başvurunda apaçık takma bir ismin yok.
Belle carrière, et vous n'avez pas utilisé de nom d'emprunt sur votre dossier, comme votre ami, Jack Package.
Bunların hepsi Allison'ın paketinin bir parçası.
Ca fait partie du package Allison.
- Paketteki her şey küçük...
- Tout est petit dans ce package...
Sanırım paketim Detektif Ward'da.
C'est le détective Ward qui a mon package?
I wish I'd have spent a few extra bucks and gotten the ejection package.
Si seulement j'avais pris l'option éjection.
- Onları da dahil ederim.
Je les mettrais dans le package.
Video paketini hazırla.
Package le module vidéo.
Video paketi yüklenmeye hazır.
Package télécom prêt pour envoi.
Sadece PBS kanalında öyle ve yine de bir taşıma çantası almak zorundasın.
Pas sur PBS. Et si vous l'achetez, il faut prendre tout le package.
Hepsi aynı paketten, canım.
Ça fait partie du package, chérie.
Hepsi aynı harikulade paketten geliyor.
Tout ça fait partie de ce magnifique package.
Üç numaralı paketi istiyorsun, mavi takım, tepe manzarası, bir orgla çalınan Pachelbel'in "D'deki top" bestesi, zambaklar ve üstünde 23. ilahinin yazılı olduğu bir kart.
Vous voulez le package numéro 3 avec le costume bleu et la vue sur la colline et le Canon de Pachelbel à l'orgue avec des lys et la carte avec le 23ème psaume dessus.
Bütün hizmetleri veren bir şirkettir.
C'est un package complet,
CBI'dan yardım isteyince, bu da yanında geliyor.
Vous voulez une cbi assistance? Il est compris dans le package.
Zeki, komik, güzel. Hepsi bir arada.
C'est intelligent, marrant, jolie, tout le package.
Ona gidip bir teklif sun.
Retourne le voir avec un package.
# Ve onları bir paket güneş ışıgı ve biraz İtalyan Mantısı'yla takas et. #
And trade them for a package of
DirecTV'si, NFL Sunday Ticket'ı ve Taraftar Paketi olan kişiler. Şu an fakülteler oynuyor fakat haftaya NFL başlayacak.
Un écran plat 165 cm avec DirecTV, NFL Sunday Ticket et Super Fan package.
Sanırım hayat sigortası poliçesine ilave ediyorlar.
Ils doivent faire un package avec... l'assurance-vie.
The Package Store adında bir klüpte dans ederdi.
Il dansait aussi au Package Store, plusieurs fois par semaine.
Beni görmek için Package Store'a gel!
Viens me voir au Package Store...
Package Store'a yaptığınız yolculuktan önce eve uğrayıp "Sunset Boulevard" ı mı izlediniz?
Tu as regardé Sunset Boulevard avant d'aller au Package Store?
- Stan... 5'li defans mı kurmaya çalıştın burada?
- Stan, c'est ça, le nickel package?
Rahatlamak için kulübüme gelmelisin. VIP muamelesi, benden.
Viens donc à mon club pour tout le package VIP.
Hayat koçu. Her şey.
Coach de vie, bref le package totale.
ve "eşsiz vizyonunuz" ile satacağım ve bunu paketleyip yapılmasını sağlayacağım.
et votre "vision singulière" Et ils vont faire un package de tout ça.
Doğru adamı seçmişsin, beyaz çitlerin var..
Il a bien choisi. Il a tout le package.
- Mary Mason'a bir paket var.
Un package pour Mary Mason
"Sert, süper seksi, ikisi bir arada."
"dur à cuire", "super chaud", "total package"
Cömert bir doğum izni paketimiz mevcut.
Nous avons un package spécial maternité.
Yarın gece, tarihin en iyi vücudunu göreceksiniz.
Vous verrez le meilleur package que vous avez jamais vu demain soir.
Ben de aynı faydaları almak isterim, ve karşılığında sana birinci sınıf uçuş, reçeteli uyuşturucular ara sıra dildo ve 15 cm uzunluğunda rock yıldızı penisi vereceğim.
J'aimerais vraiment recevoir les mêmes avantages, en échange de quoi tu feras l'expérience, d'un voyage en première classe, de stupéfiants de qualité pharmaceutique, le package habituel, et un solide 15 cm d'un pénis de rock star.
Tüm paketi çıkarıyoruz.
Je sors avec le Package.
Paket harekete geçti.
Le Package se met en route.
Komiser Laveaux görevi devraldığında, Her şeyin işle beraber geldiğini sandı.
Quand le commissaire Laveaux a repris le poste il a cru que tout était inclus dans le package.
Matt çıkar ilişkimizden fazlasını istedi ama ben çocuk veya bahçe çiti aramıyorum.
Matt voulait plus qu'un plan cul, mais je recherche pas à avoir des enfants et tout le package.
IntelliLink harika bir fikir. Yalnızca lanet altın pakete ihtiyacımız var.
Intellilink est une super idée, nous avons juste besoin du foutu gold package.
Ha, siz komuta paketini istiyorsunuz.
Vous voulez le package centurion.
Bir ev var daha yeni pahalı uluslar arası spor paketi almış.
Il y a une maison dans la zone qui a été récemment achetée d'un package sportif international et très cher.
Bu satın alabileceğin bir paket.
Ça fait partie d'un package que vous pouvez acheter.
- Tam bir düğün paketi aldığınız için tüm "takım taklavatımızla" hizmetinizdeyiz.
Tu payes pour tout le mariage, tu as tout le package.
Evet, haklısın.
Et je n'ai pas non plus à payer le gars en bas pour le "package Walden". Ouais.
Savunma, onu tanık sandalyesine çağırmayı planlıyor.
Terrence King est seulement à quelque jour de faire face à un package d'attaque... ( journalistes en arrière-plan ) comme la défense prévoit de l'envoyer à la barre des témoins.