Paddy tradutor Francês
800 parallel translation
- Hadi, Paddy'yi görmemiz lazim.
- Allons voir Paddy.
Paddy Ryan'a masal anlatmana gerek yok Tom.
On la fait pas à Paddy Ryan, tu sais, Tom.
Paddy, mesele su.
Alors, écoute-moi bien.
- Tesekkürler Paddy.
Merci, Paddy.
Paddy Ryan'in dost oldugunu göreceksiniz.
Paddy Ryan est un ami, un vrai.
Tesekkürler Paddy.
Merci.
Bildigim kadariyla sadece iki çesit adam var... dogru adam ve yanlis adam.
Pour Paddy Ryan, y a deux catégories de gus : les capables et les incapables.
Paddy'yle çalismaktan memnun musun?
II est pas gentil, Paddy?
- Dedigin her sey bana uyar Paddy.
- Je marche. - Moi aussi.
- Paddy, Pençe bizimle çalisiyor mu?
Nails est en cheville avec nous?
Hakkinizda her seyi biliyorum. Paddy anlatmisti.
- Paddy m'a mis au parfum.
Paddy, ise basladiginiz anda çete hazir olur.
Mes gars seront là dès l'ouverture.
Paddy Ryan'in çetesine katiIdi.
Il fait du trafic d'alcool avec Paddy Ryan.
"Pençe" Nathan'in Ölümü Paddy Ryan'in Çetesini Zayiflatiyor
La mort de Nathan affaiblit Paddy Ryan
- Merak etme Paddy.
Fais-moi confiance.
Sen Paddy Ryan'in kizisin.
T'es la femme de Paddy Ryan.
- Paddy'nin lafi umurumda degil!
- Je m'en fous!
Paddy, içeri gelsene.
Paddy! Entre.
- Paddy'nin adami. Kim oldugunu söylemedi.
- Un des gars de Paddy.
F locasındaki adam ona servis yapmanı istiyor, yaşlı Prouty de yapmanı söyledi. Öyle mi?
Y en a un qui veut que tu le serves, et Paddy a dit oui.
Hoşça kal seni koca İrlandalı.
Au revoir, Paddy.
Hoşça kal, Paddy? Nerelerde dolaştığının önemi yok. Ülkeni ya da evde geride bıraktıklarını unutma.
Pauvre Paddy, où que tu erres, n'oublie pas ton pays ni ceux que tu as quittés.
Arada bir, yazabildiğin kadar mektup yaz ve gönder. Paddy, sakın unutma. Sen bir İrlandalısın.
Écris-leur une lettre, envoie-la quand tu peux, mais, Paddy, n'oublie pas que tu es irlandais.
Elbette, ona dedim ki : "Paggy McFarland, Sarah ´ ın White O ´ Mornin ´ i sattığına beni asla inandıramazsın."
Je lui ai dit : " Paddy, je n'y croirai jamais, à cette vente!
Paddy, banka soygunu istatistiklerine hiç baktın mı?
T'as vu les statistiques sur les braquages de banque, Paddy?
Gözlerini Paddy'nin üzerinden ayırma.
Garde un œil sur Paddy.
Aramızdan biri aşağıya inip Paddy'den nöbeti devralsa iyi olmaz mı?
Un de nous devrait peut-être aller relever Paddy.
Ne? Düşündümki aramızdan biri aşağıya inip Paddy'den nöbeti devralmalı.
Je croyais qu'un de nous deux devait aller remplacer Paddy.
Tamam, Paddy, valizi kapat.
Bien, Paddy, ferme le sac.
Bana yardım et, Paddy.
Aide-moi, Paddy.
Tamam, Paddy.
D'accord, Paddy.
Paddy'yle konuştun mu?
Et Paddy?
Paddy o araçta yoktu.
Paddy n'y était pas.
Bak, Paddy, Eckstrom birşey ispat edemeyebilir.
Écoute, Paddy, Eckstrom ne peut rien prouver.
Şimdi bir dakika bekle, Paddy.
Réfléchis un peu, Paddy.
Paddy mi?
Paddy?
Paddy Dolan.
- Paddy Dolan.
Paddy ve...
Paddy et...
Paddy arabayı kaçırmış olmalı.
- Paddy l'aura déplacée.
Paddy'nin karısına haberi kim verecek?
Qui va avertir la femme de Paddy?
Sen Paddy'yi aramak için dışardayken.
- Quand tu cherchais Paddy.
Ya Paddy'ye ne oldu, bu son ona da uymazdı.
Ce qui est arrivé à Paddy ne colle pas non plus.
Paddy'nin kendini öldürmüş olabileceğini gerçekten düşünüyor musun?
Tu crois vraiment qu'il s'est suicidé?
Paddy'yi kendimi tanıdığım kadar tanıyorum.
Je connais bien Paddy.
Bence Paddy'yi öldüren her kim ise onunla arabada birlikteydi.
Celui qui a tué Paddy était dans la voiture.
Paddy onu gömeceğiz ve bu iş bitsin.
Et va l'enterrer là-bas dans la rizière.
Paddy, Charles'a bir kartını ver.
Paddy, donne ta carte à Charles.
Yükü boş ver, bizi karşıya geçir.
Laisse tomber la cargaison, Paddy, et fais-nous traverser.
Bu anlaşma benimle yapılmadı, Paddy.
- Pas d'accord, Paddy.
- Ne yapmaya çalisiyorsun Paddy?
- Pourquoi?
- Paddy...
- Mais Paddy...