Palm springs tradutor Francês
378 parallel translation
Delirdin mi? Palm Springs'e kimin parası yeter?
Qui peut aller à Palm Springs?
- Palm Springs'e gitti.
- Il est allé á Palm Springs.
Palm Springs'te değildi, garajda da değildi.
Elle n ; était ni á Palm Springs, ni dans le garage.
- Seni uzak bir yere gönderiyorum Haftanın yorgunluğu için Palm Springs'e
Vous méritez des vacances. Je vous envoie à Palm Springs.
- Çekime başlamadan önceki gece, Palm Springs'ten geri dönmüştüm
La veille du tournage, je suis revenue de Palm Springs.
Palm Sprigs'ten buraya St Morizt'e ve Riviera'ya gelmeyi aptallık olarak görüyordu.
Mais Palm Springs... St-Moritz... la Riviera...
- Palm Springs.
- Palm Springs.
Sizi Palm Springs'te sanıyordum.
Je vous croyais partie.
Çünkü Palm Springs'te 11 harf var. Bundan iki Çinli'yi çıkarırsan 9 kalır.
Palm Springs = 11 lettres, 1 lettres - 2 hommes = 9 heures.
Palm Springs.
Palm Springs.
Veya güneşlenmek için Palm Springs'e.
Ou à Palm Springs pour bronzer.
Palm Springs'e giden yanlış ipuçları bıraktım.
Je vais les égarer sur Palm Springs.
Palm Springs'e gidiyorlar.
Palm Springs.
- Palm Springs'de ne bulacak? Çadırlarda bazı veremli Yerliler yaşıyordu ve kim oldukları bilmiyor muydunuz?
Il n'a rien à attendre des pauvres bougres de Palm Springs.
Bu ayak izleri, Palm Springs'e gittiklerini söylüyor.
Ces signes indiquent Palm Springs.
Palm Springs'deki bir yapımcı arkadaşımın evindeydim.
- J'étais à Palm Springs, dans la maison d'un ami producteur.
Özel jetime binip Palm Springs'e uçacağım,
J'irai à Palm Springs sur mon jet privé.
Joey için Palm Springs'de bir iş ayarlamıştım ve o ortalıkta yok.
J'avais un job pour Joey à Palm Springs et il s'est tiré. Je ne le trouve nulle part.
Palm Springs'de çok tutuldun.
T'as eu du succès à Palm Springs.
MALİYECİNİN KARISI PALM SPRINGS'DEKİ EVİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
Meurtre à Palm Springs
- Palm Springs.
- A Palm Springs.
Palm Springs'deki Rheiman cinayetiyle ilgili.
C'est le meurtre Rheiman à Palm Springs.
Birkaç hafta önce Palm Springs'de bir cinayet işlendi.
Il y a eu un meurtre à Palm Springs.
Bu Palm Springs'den Teğmen Curtis.
Voici le commissaire Curtis de Palm Springs.
Polis, Palm Springs'deki bir cinayete karıştığınızı düşünüyor.
La police vous croit coupable d'un meurtre à Palm Springs.
Palm Springs'deki kaltak her an fikrini değiştirebilir ve seni teşhis edebilir.
La connasse de Palm Springs va changer d'avis très bientôt et elle t'identifiera.
Onu yakında Palm Springs'e götüreceğiz.
On l'emmène à Palm Springs.
Çünkü o gece Palm Springs'de değildi.
II n'était pas à Palm Springs la nuit du crime.
Palm Springs'te iyileşirken çantası çalındı. Bütün kredi kartları çalındı.
À Palm Springs, où elle se remettait, on lui a volé son sac... et toutes ses cartes de crédit.
Palm Springs'te olduğumu söyleyecek. - Sally, söylemem gerek.
Ecoute-moi Sally...
Bill Lawrence, ABC, Palm Springs, California.
Bill Lawrence, ABC, Palm Springs, Californie.
Buraya da gelmezdim, Ama onun şehir dışında işi varmış.
Je ne serais pas ici s'il n'était pas à Palm Springs pour son travail.
Yarına kadar şehir dışında olacağını sanıyordum, ve...
Je croyais que tu étais à Palm Springs jusqu'à demain et...
Gündemdeki ilk şey Palm Springs'e gezi.
La première chose au calendrier, c'est un voyage à Palm Springs.
" Palm Springs'de Canyon Oteli'nde olacağım.
" Je serai á l'hôtel Canyon á Palm Springs.
Bay Forrester Palm Springs'e geldi mi?
M. Forrester vous a-t-il rejoint á Palm Springs?
Palm Springs'e gideceğiz.
On va à Palm Springs.
- Palm Springs'ten geliyorsunuz, değil mi?
- Vous venez de Palm Springs?
Palm Springs'te bir arkadaşım var, Lenny Green.
J'ai un ami à Palm Springs. Lenny Greene.
Bagajda tenis raketi Palm Springs'ten alınmış bazı erkek kıyafetleri Cayman Adaları'ndan postalanmış bazı iş mektupları var.
Des raquettes de tennis dans le coffre, des vêtements d'hommes de marques de Palm Springs, des lettres commerciales expédiées des îles Caïmans.
Palm Springs'ten olduğunu söylüyor, ama teni hiç bronzlaşmamış.
Qui dit qu'il est de Palm Springs, mais qui n'est pas bronzé.
Joe'yu ara çabuk. Bunu yapamam.Perşembeye kadar Palm Springs'de kalacak. Lütfen baba.
J'ai vendu la totalité de l'or et investirai le produit chez ce producteur de mangues d'Oxnard.
Başka seçeneğimiz yok.
En effet. Dès demain matin. Mais Joel est à Palm Springs.
Bu yaptığın gerçekten büyük bir sorumsuzluktu.
Je vais appeler Joel dès qu'il rentrera de Palm Springs.
Şaka yapıyordum. Arayan bayan Ochmonek olmalı.
Ce sera son assistant, en fait, car comme je l'ai dit, Joel est à Palm Springs.
Palms Springs'e giderken seni de götürelim mi?
Je voulais savoir si on pouvait te déposer. On va à Palm Springs.
Palm Springs'e gidip, Rip'le konuşacağım.
Je vais à Palm Springs... parler à Rip, essayer de tout régler.
- Belki Palms Springs'in yerlileri onlar.
- Ils doivent tous être de Palm Springs.
- Kimse Palms Springs'den değildir. - Frank Sinatra.
- Personne n'est de Palm Springs.
Eğer altı Çinli Las Vegas'ta bir trenden inerse ve iki tanesi bir akvaryumun içinde yüzüstü yüzerken bulunursa kim olduklarını belirlemek için elimizdeki tek şey iki adet telefon numarasıysa bunlardan biri Plaza 0-0000, ve diğeri de Columbus 0-1492 ise tren Palm Springs'e saat kaçta varmıştır?
6 hommes descendent du train á Las Vegas. On en retrouve deux flottant entre deux eaux dans un aquarium. Pour les identifier, on n'a que deux numéros de téléphone :
Tabii profesyonel bir tenisçi değilse.
Il est à Palm Springs jusqu'à jeudi. Papa, s'il te plaît.