Palmer tradutor Francês
2,615 parallel translation
Veronica'nın babası Elijah Palmer, Digivation İşletmelerinin CEO'su. Şirketimizin önemli rakiplerinden.
Le père de Veronica, Elijah Palmer, est PDG de Digivation Industries, un de nos principaux concurrents.
Bay Palmer da Veronica ile ilişkisi hakkında düşünmüştü.
M. Palmer avait aussi réfléchi à sa nouvelle relation avec Veronica.
Bay Palmer?
M. Palmer?
Bilgisayarınıza baktım Bayan Palmer.
J'ai regardé votre ordinateur.
Beş yaşındaki oğlumla, Palmer Caddesi'nde çimlerdeydik.
... gamin de 5 ans et moi étions sur l'herbe sur Palmer street.
Bay Palmer burada bir şey buldu.
M. Palmer a découvert quelque chose.
Düz yatırın, Bay Palmer.
Allonge-le bien à plat.
Maşa, Bay Palmer.
Le forceps, M. Palmer.
Kurbanımızın ölüm biçimiyle dalga geçmiyorsunuz, değil mi, Bay Palmer?
Tu ne te réjouis pas de la façon de mourir de notre victime, n'est-ce pas, M. Palmer?
Teşekkürler, Bay Palmer.
Merci, M. Palmer.
Bay Palmer, bunları Abby'ye götürür müsün, lütfen?
Apporte ceci à Abby, veux-tu, s'il te plaît?
Palmer, sen bir dahisin.
Palmer, t'es un génie.
Bay Palmer, sokak lambaları yanmazken yolu bulmakta zorladı.
M. Palmer a du mal à se repérer quand les lumières ne fonctionnent pas.
Olamaz, Bay Palmer da zaten şehir dışında.
Mon Dieu, et M. Palmer qui est déjà parti.
Saçmalamayı kes, Palmer.
Arrête avec ça, Palmer.
Sen, ben, Baines, Quinn, Palmer ve Dobbs.
Moi, toi, Baines, Quinn, Palmer et Dobbs.
Haydi, Palmer.
Allez, Palmer.
Hey, Palmer.
He, Palmer.
Palmer.
Palmer.
Palmer? İyi misin?
Palmer, t'es avec nous?
Palmer. Git bir bak.
Palmer, va voir.
Palmer, dinle beni, bak...
Palmer, écoute-moi.
- Arnold Palmers, herkese benden!
- Des Arnold Palmer pour tout le monde!
Şu Arnold Palmers'lara merak saldım.
J'aime bien les Arnold Palmer.
Arnold Palmer alarmı.
C'est L'heure du cocktail Arnold Palmer!
Kim Arnold Palmer ister?
Qui veut un Arnie Palmies?
- Evet, birkaç sokak aşağıdayım. - Palmer Sokağı'nı bilirsin.
À quelques rues d'ici, Palmer Street.
Wayne Palmer'ın Başkanlığı zamanında 4 ay hapis yatmış.
Il a été emprisonné par l'administration de Wayne Palmer pendant quatre mois.
David Palmer suikastını örtbas etmek için yapılan komploya dahil oldunuz.
Vous avez tenté de couvrir l'assassinat de David Palmer.
Palmer.
- C'est Palmer. - Écouter
Gelişiniz uzun mu sürdü Palmer?
C'était un long voyage, Palmer?
Poşetle Palmer.
Emballe ça, Palmer.
Aferin sana Palmer, uçan maymun bulmuşsun.
Regarde-toi, Palmer... tu t'es trouvé un singe volant.
Bay Palmer, tek başına uçmanın vakti geldi.
M. Palmer, le moment est venu pour vous de voler de vos propres ailes.
- Bu mesleğin cilvesidir Bay Palmer.
- Ce sont les aléas du métier.
Bay Palmer, tek başına yapacağı ilk otopsiyle kısmen alakalı bir hikaye anlatacaktı da.
M. Palmer allait me conter l'histoire qui est indirectement liée à sa première autopsie en solo.
Korkularını yen Bay Palmer.
Allez au-delà de votre peur.
Bu mantıktaki kusuru görmüyor musun Palmer?
Tu vois pas la faille dans ton raisonnement?
- Bu valf değil Palmer.
- Ce n'est pas une valve, Palmer.
Palmer, planları ver.
Palmer, passe-moi ces plans.
Damadın adı Dan Palmer'mış.
Le futur marié s'appelait Dan Palmer.
Dan Palmer.
Dan Palmer.
Dan Palmer'dan haberim var.
Je suis au courant pour Dan Palmer.
Evet, ben Dan Palmer.
Oui, c'est Dan Palmer.
Sahibi Keith Palmer.
Keith Palmer.
Palmer bize kimin uçakta olduğunu söylemiyor. İşte onlar.
Palmer n'a pas voulu nous dire qui était sur ce vol.
Şeridin ardında durun.
M. Palmer, rendez-vous service.
Bay Palmer, uzay geminiz bir olay yeridir.
M. Palmer, votre navette est une scène de crime.
Bayan Palmer.
Mme Palmer.
Palmer.
Palmer, les laisse pas me toucher.
Gemimi kesip biçemezsin. Bay Palmer, kendinize bir iyilik yapın.
Vous ne pouvez pas.