Penelope tradutor Francês
696 parallel translation
Bu da Bayan Penolope Carrol.
Penelope Carrol.
Penelope, patenlerini kaldırmayı unutmuşun.
Oh, Pénélope. Tu as oublié de ranger tes patins.
Uvey klzlnlz Bayan Penelope mi?
Votre belle-fille, Mlle Pénélope?
- Bayan Appleby, biliyor olmallslnlz. Uvey klzlnlz Bayan Penelope Appleby... fig hafta fince is \ rigre'de intihar etti.
- Vous savez sûrement que votre belle-fille Mlle Pénélope Appleby, s'est suicidée il y a trois semaines en Suisse.
Kimmiş bu "halk"?
- Who's that? - That's Penelope.
Bence Penelope sadakatsizlik yapmıştı.
I think Penelope has been unfaithful.
Denilene göre Ulysses Penelope'yi görmek için eve dönmüştü, ama belki de Ulysses Penelope'den fena halde sıkılmıştı.
- On parle toujours d'Ulysse qui revient vers Penelope, mais au fond, il en avait peut-être vraiment marre d'elle.
Penelope'nin taliplerini öldürdü, öyle değil mi?
- Et les prétendants, alors, il les a bien tués, non?
Bunun böyle olduğu... Ulysses'nin Penelope'ye ; razı gelmesini ve hediyeleri kabul etmesini söylemesinden çıkarılabilir.
- On peut le justifier par le fait qu'au début, Ulysse a dit à Pénélope de se laisser faire la cour et d'accepter des cadeaux.
Penelope'nin sadık olduğu düşüncesiyle, ona ( Penelope ), talibi olanları hoş görmesini söyledi.
En sachant Pénélope fidèle, Ulysse lui a dit d'être aimable avec les prétendants.
Sanırım özünde sıradan bir kadın olan Penelope, o andan itibaren onu ( Ulyssey ) küçük görmeye başladı.
Alors, je pense qu'à ce moment-là, Pénélope qui, dans le fond, est une femme simple, elle s'est mise à le mépriser.
Aşırı ihtiyatlı olmuş olmasından dolayı Penelope'nin sevgisini kaybettiğini anladığında ise artık çok geçti.
Alors, Ulysse, à ce moment-là, s'est aperçu trop tard qu'il avait perdu l'amour de Pénélope. A cause de sa trop grande prudence.
Bayan Marple, Saygıdeğer Penelope Brown'u oynar.
Avec Mlle Marple comme l'honorable Penelope Brown.
Sidney'i oynuyorsun, amatör kriminoloji uzmanı
Vous jouez Sidney, l'assistant de Penelope Brown..
Penelope Brown'un asistanı, yani siz Bayan Marple.
.. criminologiste amateur - c'est vous, Mlle Marple.
Saygıdeğer Penelope, balkon kapısından girecek.
Penelope entrera par les portes-fenêtres ici.
Girin.
Entrez. - Mlle Penelope est là monsieur.
- Bayan Fane'in kız kardeşi Penelope.
- Mlle Penelope. La sœur de Mme Fane.
- Penelope, canım, canım evladım.
- Pénélope, chère enfant.
Bağışlayın efendim. Bayan Penelope beni kahvaltıya katılacak mısınız diye sormam için gönderdi.
Prendrez-vous le petit déjeuner avec Mlle Pénélope?
Sensiz ben ne yapardım Penelope?
Que ferais-je sans toi, Pénélope?
Söze hacet yok, isteklerine saygı duyuyorum ve Penelope'ye bilgi vermedim.
J'ai respecté tes souhaits et je n'ai pas averti Pénélope.
Peki Penelope? O nasıl?
Et Pénélope, comment va-t-elle?
Annesinin rahatsızlığı uzun zamandır aklımı kurcalıyordu kalıtımsal olabilir, hastalık Penelope'de de ortaya çıkabilir.
Je suis hanté à l'idée que la maladie de sa mère puisse être héréditaire. Et que Pénélope pourrait un jour être touchée.
Bayan Penelope yokluğunuzda kütüphaneyi yeniden düzenlemişti.
Pénélope a réorganisé la bibliothèque pendant votre absence.
- Afedersiniz Bayan Penelope.
- Excusez-moi, Mlle Pénélope.
Bak Penelope, şimdi iyi bir küçük kız olmanı ve annenin odasına girmeyeceğine söz vermeni istiyorum.
Pénélope, je veux que tu sois une gentille petite fille et que tu me promettes que tu n'iras pas dans la chambre de ta mère.
Sevgili Penelope, sen benim her şeyimsin.
Chère Pénélope, tu es tout pour moi.
Penelope. Burası annenin odası.
C'est la chambre de ta mère.
Hayır, hayır, Penelope olmaz.
Non, non, pas Pénélope.
Annesinin rahatsızlığı uzun zamandır aklımı kurcalıyordu kalıtımsal olabilir, hastalık Penelope'de de ortaya çıkabilir.
Je suis hanté à l'idée que la maladie de sa mère puisse être héréditaire et qu'elle touche aussi Pénélope.
Tamam. Tamam, Penelope.
Tout va bien, Pénélope.
Penelope, harika!
Penelope. Super.
Aylari, bir savas, bir hastalik, bir aclikla numaralardim. Simdi hepsi bitmeyen bir kabus oldu.
Je rêve de retrouver ma femme, ma fidèle Pénélope... et de lui rapporter tous les trésors de Troie.
Karimin hayalini kuruyorum, güzel, sadik Penelope'nin.
Les bateaux reviendront à l'aube.
Ulysses evine, Ithaca'ya dönmek için acele etmez
- Si Ulysse ne tient pas à précipiter son retour à Ithaque, c'est parce que sa vie avec Pénélope n'est pas heureuse.
Çünkü Penelope ile beraber mutlu değildi, gitmeden önce bile.
Et ces difficultés datent d'avant le départ d'Ulysse pour Troie.
- Bayan Penelope geldi efendim.
- Bien. Merci.
Menelaus'un Helen'i, sadık Penelope, Cornelia.
Hélène et Ménélas, la belle Pénélope, Cornélie!
- Bayan Penelope.
Faites-la entrer!
Penelope, anahtarı bana ver.
Donne-moi la clé.
Pénélope!
Pénélope!
Benim adım Pénélope.
Pénélope.
Vic! Pénélope!
Vic, Pénélope!
Pénélope. Evet.
C'est Pénélope.
Vazgeçme. Pénélope!
Pénélope, à vous!
- Pénélope'un annesi sizi alacak mı?
C'est sûr pour Ia mère de Pénélope?
- Evet, evet. - Pénélope.
Ouais, ouais.
Öyle mi?
Pénélope.
Vic, Pénélope'un seninle çıkmak istediğini söyledi.
Vic m'a dit de te dire que Pénélope voulait..
- Ne? - Pénélope seninle çıkmak istiyor.
.. sortir avec toi.