English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ P ] / Porto riko

Porto riko tradutor Francês

308 parallel translation
Porto Riko'ydu.
C'était Porto Rico.
Hatırlıyorum, Porto Riko'ydu.
Je me rappelle, c'était Porto Rico.
PORTO RIKO'dan A'ya KOMUTA MERKEZİ X 500-760
PORTO RICO À STATION A COMMANDE X 500-760
Bir dakika. Tyson'lar Porto Riko'nun en büyük şeker kamışı üreticileri! İkinci büyük.
Tout ça n'a rien à voir avec le fait que les Tyson possèdent la plus grande exploitation de canne à sucre de Puerto Rico?
Evlenmezsem, Porto Riko'da çocuklar yalınayak kalacakmış gibi!
Si je n'épouse pas Elizabeth, un gosse ira pieds nus dans Puerto Rico - avec les dents cariées.
Bir yığın işim var. Sülfür işi var. Porto Riko işini başlatmak gerek.
Il y a une montagne de dossiers dont je comptais m'occuper, je suis censé être au Texas pour l'accord sur le soufre, l'affaire portoricaine doit être opérationnelle sous 48 heures, et me voilà à devoir me ridiculiser sur un bateau
Porto Riko yolundaki tankerlerimiz geri dönsünler.
Dites-leur de faire revenir nos pétroliers en route pour Puerto Rico.
- Morales Porto Riko'lu demek. - Belki Porto Riko'luları sevmiyorsundur.
- Vous n'aimez peut-être pas les Porto-Ricains?
Bazı Porto Riko'luları severim, bazılarını da sevmem.
J'aime certains Porto-Ricains, pas tous.
Porto Riko da artık Amerika'da.
Porto Rico est en Amérique, à présent.
Bütün bunlara sahip olsaydın, Porto Riko'ya döner miydin?
Alors, pourquoi rentrer à Porto Rico?
Porto Riko'yu bırakmış ve şimdi Sam Amca'nın yavrusu olmuş.
Elle est toquée de l'oncle Sam.
Porto Riko kalbimi adadığım
Porto Rico, pays de mes parents
Amcam Porto Riko'da horoz dövüştürürdü. İspenç türü.
Mon oncle avait l'habitude des combats de coqs à Porto Rico.
New York'taki ilk Porto Riko mahallesinde... babamın bir dükkanı vardı.
Mon père avait une boutique dans le quartier portoricain de New York.
- Uzun süredir Porto Riko'da mısınız?
Vous vivez depuis longtemps à Puerto Rico?
Porto Riko, yankilere ait ve onlar tarafından sömürülüyor. Yine de biz özgürüz.
Puerto Rico appartient aux Yankees, mais nous sommes libres.
Porto Riko'daki eviniz bu kadar güzel değil miydi?
Votre maison à Puerto Rico n'était pas aussi jolie, n'est-ce pas?
Porto Riko adasının uzak bir vadisinde konuçlanmıştır.
Il se trouve dans une vallée reculée de l'île de Porto Rico.
Anlamanız gereken bir şey var. Porto Riko kadınını anlamanız gerekiyor.
Faut que tu comprennes... que tu comprennes la femme portoricaine.
Harlem'in kuzeyindeki, Porto Riko'nun batısındaki ülke.
C'est au nord de Harlem et à l'ouest de Porto Rico.
Kuzeyde... Harlem'in kuzeyindeki, Porto Riko'nun batısındaki ülke.
Le secteur au nord de Harlem, à l'ouest de Porto-Rico.
Porto Riko'ya kesin gitmelisin.
Mec, faut que t'ailles à Porto Rico les Espagnoles là-bas...
Ne de olsa polis teşkilatı fazla Porto Riko'lu çalıştırmıyor.
Y a si peu de Portoricains chez les flics.
Kaltak karını sokakta zencilere ve Porto Riko'lulara pazarlarım.
Je foutrai ta poufiasse sur le trottoir où elle se fera sauter par des nègres.
Bir keresinde Porto Riko'da buna benzer birşey görmüştüm.
J'en ai vu un, un jour, à Porto Rico.
Yani saatlerinizi ayarlayın. Kanun önünde Porto Riko'lu, Polack'lar değilsiniz.
Vous n'avez pas plus le droit d'ignorer la loi que les Portoricains ou les Polacks.
- Porto Riko mekanında İtalyanlar mı?
Des italiens dans la boîte portoricaine?
- Porto Riko.
Où est-ce qu'on va, Bobby?
Ben Porto Riko'da bir teknedeyim.
Je suis sur un bateau, à Porto Rico.
- Porto Riko'ya gitmem gerek. İlk uçakla. Görgü tanığı orada.
Bloomy, je dois aller à Porto Rico, par le 1 er vol. Le témoin s'y trouve.
Porto Riko'lu çocuklardan oluşan sağlam bir çeteydik.
Vous avez une bande de petits durs, des Portoricains.
Porto Riko'lu.
Elle est portoricaine.
Evet, dostum. Porto Riko'ya bile gidebilirim.
J'irai peut-etre a Puerto Rico.
Porto Riko'luya mı benziyorum? Oradakilerin sana Jesus diye seslendiklerini duydum. Jesus değil.
- Un mec t'a appelé "Jésus"...
Porto Riko romuna ne dersiniz?
Un rhum portoricain?
Aynı işareti, kendini asan Porto Riko'lu çocuğun taburesinde de bulmuşlar.
Il y avait la même sur le tabouret avec lequel le jeune portoricain s'est pendu.
En iyi Porto Riko aksanını kullan.
Prend ton meilleur accent portoricain.
Porto Riko'da hergün böyle.
Mais à Porto Rico, c'est tous les jours.
Porto Riko bayrağını yakan bir adam var.
Ce type brûle le drapeau portoricain!
Biliyor musun, Porto Riko'da hergün böyle.
C'est comme ça tous les jours à Porto Rico.
Enerji depolamak! Porto Riko espressosu.
Un jus de taureau, un expresso portoricain.
36 eyalet ve Porto Riko'da.
Dans trente six états, et à Puerto Rico.
'in Porto Riko versiyonu.
( There It Is )!
Mutfakta 50 tane Porto Riko'lu var!
Vous avez 50 Portoricains dans la cuisine.
Lucy Fırtınası Porto Riko'yu Ekim ayının 12'sinde... kasıp kavurdu, iki yıl önceki George fırtınasından dahi... daha büyük bir yıkıma neden oldu, bu sefer zarar kayda... değerdi, bu sefer zararın 1.8 milyar dolar kadar... olduğu tahmin ediliyor bu sefer... bu sefer zarar...
'L'ouragan Lucy a traversé Porto Rico le l 2 octobre,''causant encore plus de ravages que l'ouragan George, il y a deux ans.' 'Cette fois, les dégâts ont été considérables.' 'Cette fois, les dommages ont été estimés à l, 8 milliard de dollars.'
O Porto Riko'da birçok hayır kurumuna katkı yapıyor.
a servi bien des oeuvres de charité à Porto Rico.
Demek Porto Riko'da birçok kadın saçını sarıya boyar özellikle de o meslekte.
Beaucoup de Portoricaines se décolorent. Surtout dans ce métier.
Onunla birlikteyken hep ön plandasın, Porto Riko'nun gözde çiftisiniz, Henry ve Chantal Hearst mü...
Elle est votre carte de visite. Le couple de Porto Rico. Henry et Chantal Hearst.
Porto Riko'lu kaçakçı!
Voleuse!
Porto Riko'lu.
Il est Porto Ricain.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]