Practice tradutor Francês
69 parallel translation
Time and patience and practice. Zaman, sabır ve alıştırma...
L'escrime demande du temps et beaucoup d'entraînement.
Az biliyorum ama pratiğe ihtiyacım var.
- l speak a little, but l need practice.
Golf sahasına gidip falsolu vuruşlarına çalışabilirsin.
Tu peux toujours aller au practice et travailler ton revers slicé.
Sürekli pratik yapacağız.
On fera sans cesse du'practice'.
Coleman var. - İyi bir yedek lazım.
Il leur faut un practice.
I remembered lessons and hours of practice.
Je me suis souvenue d'heures de répétitions.
The Practice'in gelecek bölümünde...
Prochainement...
The Practice'in önceki bölümlerinde...
Précédemment...
Size söylüyorum, dün gece "The Practice" in nasıl bittiğini bilen var mı?
Quelqu'un a vu la fin de The Practice?
Bunch of candy-asses. Lousy practice!
bande de pisseuses, l'entraînement était à chier!
I didn't get to practice.
Je me suis même pas entraîné.
We saw you at our practice. I know you stole our routine.
Pas de baratin, on vous a vues pomper notre enchaînement.
During practice, in the hallways, in the lockers, taking a shower whipping boys with a wet towel.
A l'entraînement, dans les couloirs, les vestiaires, sous la douche... m. le fouetteur à la serviette.
And after a little practice, Scooby and I started the first cattle drive.
Apres un peu d'entrainement, Scoubi et moi avons conduit le troupeau.
- Ben'Peak Practice " i izledim.
- Moi, j'ai regardé Peak Practice.
Sıkıcı değil mi? Evde oturup'Peak Practice'seyretmek.
C'est chiant de rester chez soi à regarder Peak Practice.
Benden başka, Kobe Bryant, The Practice'deki şu sıska hatun... ve 12 yaşında adını bile duymadığım bir rap'çi vardı.
Il y avait moi, Kobe Bryant, cette fille décharnée de The Practice, et un chanteur de rap de 12 ans dont je n'avais jamais entendu parler.
- "The Practice"'i seviyorum.
- J'adore The Practice.
Haziran 5, sürüş alanı. Şaka değil.
5 juin, practice de golf.
Televizyon dizilerindeki avukatları tutmuş olsam şansım daha çok olurdu.
J'aurais été mieux servi avec le frère black de la série The Practice.
Baban bir sonraki sefer için pratik yapmamı istiyor. Hayır.
Je suis sur le practice, ton père veut que je m'entraîne pour la prochaine fois
Belki de atış sahasında bir mola versek iyi olur...
On pourrait aussi s'arrêter au practice?
Spor yaptığım yere yakın bir bar var.Bazen oraya giderim.
Il y a un bar près de mon practice. J'y vais de temps en temps.
Açmak istediğin şu sanal gerçek atış antrenman yeri ne oldu?
Où en est ton projet d'ouverture d'un practice de golf virtuel?
5 kilo ile başlarsın ve sonra bir gün, boom... bir kalkarsın, bir bakmışsın ki kulağınla 16 yüzük ile The Practice'tesin.
Tu commences avec 3 kilos et un jour, boom... Tu te réveilles et tu es dans The Practice, avec seize anneaux dans les oreilles.
Private Practice'in önceki bölümünde :
Précédemment dans Private Practice :
Sen artık sadece bir tanıdıksın.
Précédemment dans Private Practice :
Bizim kulanabileceğimiz tüm atış sahası bu sen...
- Tout ce qu'on a est un practice où tu...
Bu senin oyunun, daha fazla güç gerektiren şeyler yapman gerekmiyor mu?
C'est ton jeu, ne préférerais-tu pas être sur le practice? Bof, ça n'a jamais été mon truc.
Neden gidip Private Practice'ı yaptı sanki?
Pourquoi a-t-elle rejoint Private Practice?
Bu Dermot Mulroney. Onu Practice'ten tandığımız Dylan McDermott'le karıştırmamalıyız.
C'est Dermot Mulroney, à ne pas confondre avec Dylan McDermott, Autrefois dans The Practice.
Golf eğitim alanında.
- Au practice.
Private Practice Sezon 2 Bölüm 2 Çeviri :
Private Practice S02E02 Egaux et opposés
"Private practice" de daha önceki bölümlerde
Précédemment...
- Golf pratik yapma sahası.
- C'est un practice.
Bir süreliğine uzaklaş. Golf sahasına git, bir kova top al.
Va au practice taper quelques balles.
Hayır, atış sahasına gitmiyorlar.
- Peut-être qu'ils vont au practice.
- Atış sahası?
- Balles de practice?
Private Practice'de önceki bölüm...
Précédemment dans "Private Practice"...
PRIVATE PRACTICE çeviri sognatore
Saison 04 épisode 03 Playing God
I'm so out of practice.
J'ai quelque peu perdu la main.
Batı 27. sokakta King's dişçisindeki Gery Sher'e gittim.
Gary Sher au cabinet King's Practice sur la 57e rue.
Micah işteki problemlerini eve getirmeyi sevmezdi o yüzden golf alanına gidip kafasını boşaltıyordu.
Micah n'aimait pas ramener ses problèmes de boulot à la maison. Il les évacuait au practice.
Hastane, golf sahasından yalnızca birkaç dakika uzaklıkta.
L'hôpital n'est qu'à quelques minutes du practice.
DEUSEX
Trad by Aurel09, " Private Practice
- Hemen alıştırma alanından çık.
- Quitte le practice sur le champ
Bölüm 4 Deneme Randevusu
Épisode 204 The Practice Date mpm - Collioure Valpi
Private Practice'in önceki bölümlerinde :
Précédemment...
Private Practice 4. Sezon - 1. Bölüm
{ \ fade ( 500,500 ) } { \ 1cHFF00D4 } Saison 04 épisode 01 Take Two
Yardımı olmadı.
Les caméras ne couvrent pas le practice.
Eve gelmeden önce golf alanına uğrayacağını söyledi.
Il a dit qu'il passait au practice avant de rentrer.