Prete tradutor Francês
232 parallel translation
MAKET EV YIKIMA AÇIK
MAISON TEMOIN PRETE A LA DESTRUCTION
- Bu kızını evlendirmeyi düşündüğün delikanlı anahtarları aldı ve kasayı açtı.
- Je ne le crois pas. - Ce gentleman... a qui tu es prete a donner la main de ta fille... a pris les cles et ouvert le coffre.
Sorun yaratamayacaksın. Çünkü tahvilleri onlara borç olarak verdiğimi söylerim.
Tu ne peux pas parce que je dirai que je leur ai prete les obligations.
Haberi varsa da sen tahvilleri Horace'ın borç verdiğini söyleyeceksin.
Si elle le sait, tu diras qu'il t'a prete les obligations.
Gülümsüyorum çünkü Horace tahvilleri borç verdiğini söylediği sürece güvendesiniz.
Je souris parce que vous etes en securite... tant que Horace vivra et dira qu'il vous a prete les obligations.
Ben, Oscar'a sen mi açıklamak istersin yoksa ben mi açıklayayım? Horace yaşayıp size borç verdiğini söylediği sürece güvendeydiniz.
Ben, explique a Oscar ou dois-je lui expliquer... que vous etiez en surete tant que Horace dirait vous avoir prete.
Ben hazirim.
Je suis prete.
Yine de aklımda her zaman o yaratığın yakınlarda bir yerde pusuya yattığını hissediyorum. Sinsi ve karşı konulamaz. Öldürmek için yeniden uyandırılmayı bekliyor.
Cependant, je garde toujours en moi la sensation... de la presence d'une creature tapie a proximite... insaisissable et irresistible, prete a etre reinvoquee au meurtre.
Elbisenizi kahvaltıya yetiştiririm.
La robe sera prete au petit dejeuner.
- Seninle gitmeye hazırım sevgilim.
- Alta! - Je suis prete a vous suivre, cheri.
Bence bir erkek hayatında yalnız bir kez yemin etmeli.
On ne prete serment qu'une seule fois.
Ben yeminimi Amerika Konfedere Eyaletleri için ettim.
J'ai prete serment a la Confederation des Etats d'Amerique.
Ne zaman Komançilere ortak misilleme yapmak için... birliğinizi görevlendirebilirsiniz?
En combien de temps sera prete une compagnie en armes pour une expedition punitive contre les Comanches?
Tatlım, kimsede bana uyan ip yoktur.
La corde n'est pas prete.
Seni, senin kadar seviyorum, korkum yok.
Je t'aime comme tu es. Je n'ai pas peur. Je suis prete.
Tony'nin Kulübü'nde bir dansı kesemezsin ahbap. - Bay Archer.
On ne prete pas sa partenaire au Tony's club, bonhomme.
Turri Lo Prete...
Turri Lo Prete.
Tamam, sanırım Christina'yı hazırlamalısın.
Oui, je pense que vous devriez faire en sorte que Christina soit prete.
Ben hazırım.
Je suis prete.
Valizini toplamışsın.
J'ai vu que votre valise etait prete.
- Lütfen, borç para ver.
- Prete-moi cette somme.
Eğer Amerikalılar görülürse, 1. grup havalanır havalanmaz, 2. grubu güverteye çıkartırım.
Au cas ou Ies Americains apparaitraient, tenez une deuxieme vague d'assaut prete a suivre Ia premiere.
Ben tahtamı kimseye vermem.
- Je prete pas ma planche.
Onu bizzat geri getireceğim, şeref sözü.
Prete ta planche. Je te la rapporterai, parole.
- Tahtamı sözde bir sörfçüye vermem. - Sözde bir sörfçü değil.
- Je la prete pas a un minable!
ve ben onun ne yaptığımı bilmesini istiyorum o benim gelmeme ve gitmeme alışık olmalı.
Je préfère lui dire ce que je fais comme ça elle est prete à venir me chercher.
Buna hazır değilim.
Je ne suis pas prete.
Hey, dinle, sana Çinli için teşekkür ederim.
Eh, ecoute... je veux te remercier de m'avoir prete le Donger.
Akşam yemeğe davetliyiz. 8 : 00'de hazır ol.
On a un diner ce soir, sois prete a 8h00.
- Biliyor musun? Bana verdiğin kitaba bayıIdım, "The Easter Parade".
J'ai adore le livre que tu m'as prete.
- Holly her şeyi oynayabilir.
- Holly est prete à tout.
Yuvadan ayrıIdığında, gerçek dünyayla yüzleşmek için hazır olmanı istiyorum.
Je veux que tu sois prete à affronter la realite.
Sana büyük bir memnuniyetle maddi açıdan destek oluyorum.
Je te prete de l'argent.
Hazırmıyız?
Prete?
Hazırım.
Je suis prete.
Asla olmayacaksın.
- J'attendais d'etre prete. - Tu ne seras jamais prete.
Hey, Judy, gitmeye hazır mısın?
Salut, Judy, tu es prete?
Amerika Birleşik Devletleri bayrağına bağlılık andı içerim.
" Je prete serment d'allégeance au drapeau des Etats-Unis d'Amérique... et a la République...
Benim için hapse girmeye hazır. Beni çok seviyor.
Elle est prete a aller en prison pour moi, tellement elle m'aime!
Gitmeye hazırım.
Je suis prete.
Motorunu alabilir miyim?
Prete-moi ta moto.
Mucizeler Avlusundaki herkes Esmeralda için mücadeleye hazır.
Toute Ia cour des miracles est préte a se battre pour EsméraIda.
Gringoire, dilenci, hırsız, zalim topluluğum yürüyüşe hazır.
Gringoire, mon armée de mendiants, de voleurs et d'assassins est préte.
Evet, şimdi hazırım.
- Je suis préte.
Kitabın bir kopyasını Bim'e bir kopyasını montunu bana ödünç veren doktora ve bir kopyasını da Nat'e yollayacağım.
J'en enverrai un exemplaire a Bim... un des docteurs qui m'a preté son manteau... et un a Nat. Imagine Wick devant la vitrine d'une librairie.
HAPİSHANE KAÇKINI
LACORDE EST PRÊTE
Onu sana ödünç veriyorum.
Je vous la préte.
Hazır mısın, Elizabeth?
Préte, Elizabeth?
Bir kaç dakika içinde hazır olup,
- Je serai préte dans un moment.
- Makyaja hazır mısın?
- Prëte pour le maquillage?
10 Ruble?
Prete-les-moi!