Profile tradutor Francês
542 parallel translation
İşler senin adına çok iyi gidiyor, değil mi?
- Bonjour, Max. Ça se profile bien pour vous.
Mağlubiyetin izleri açıkça görülmeye başlandı.
La défaite se profile déjà à l'horizon.
Şu profile bak. Ne yüzü var, görüyor musun?
Et quel tête elle fait!
Hesaplıyor. Söz konusu kişinin fiziki yaşı, fizyolojik profile dayanarak, 60 ila 72 arasındadır ve hızla yaşlanmaktadır.
L'âge physique du sujet, à partir du profil physiologique se situe entre 60 et 72 ans.
Bu gece için bir hareketlilik bekliyorda... Umarım güzel bir haftasonu olacak...
Elle veut coucher ce soir, vu le week-end de jeûne qui se profile.
Bu magazin kapağı için bir yüz mü?
Regarde ce visage, digne de la une d'un magazine. Ce profile...
Revirde Ölüm adlı tuvalinde genç kız kardeşi Inger'ın detaylı ve sabit bakan suratının aksine Munch kendisini profile dönük bir halde, yüzünü ise boş bir maskeymiş gibi betimler.
Dans sa toile "La Mort dans la chambre du malade", contrairement au visage détaillé de sa jeune soeur Inger, qui nous fixe, Munch se représente la tête détournée, de profil, un masque vide à la place du visage.
Çok ciddiyim. Yavaş mavnalara tıkılmış sivillerin hayatının sorumluluğunu taşıyorsanız, düşük çizgiyi korumalısınız.
Oui, quand on est responsables de la vie des civils entassés à bord de vaisseaux lents, il faut garder profile bas.
Profile mükemmel uyuyor.
Il a le profil.
- Seninki? - Profile.
- Profile.
Profile başaramayacak.
Profile tiendra pas le coup.
Profile.
- Profile.
Profile, o benim mataram.
Profile, c'est ma gourde.
- Yakışıklı mıydı bari Profile?
- Il était beau gosse?
Üstçavuş, sanırım Profile ölmüş.
Je crois que Profile est mort.
Profile'dan iyiyim.
Mieux que Profile.
Profile benim yüzümden öldü.
Profile est mort par ma faute.
Çok mu erken davranıyorum Baldrick, ya da "hınzırca bir planım var" kelimeleri hastalıklı bir kendine güvenle adım adım bu sohbete doğru mu ilerliyor?
Je vais trop loin, ou bien la formule... "j'ai un plan subtil" se profile-t-elle crânement à l'arrière-plan?
Danışman, onların kapsamlı bir profile ihtiyacım olacak.
Je veux un rapport complet sur les Romuliens.
Ay ufukta belli belirsiz göründüğünde mutlaka "Chris enayisi ne yapıyor acaba" diye düşünen birileri beni arar.
Chaque fois qu'une nouvelle lune se profile à l'horizon, je reçois inévitablement un appel de quelqu'un qui me dit : "Chris, quelle nouvelle de ce gogo?" Je réponds habituellement quelque chose de cordial comme
Bu adamlar profile tam uydular.
Ces gars ont le profil.
Bu bir profile mi uyuyor?
Ca correspond à un profil?
Kes, onun genetik profilini çıkardı.
Kes, sortez-moi son profile génétique.
Bu profile uyan biri var mı, bak.
D'accord? Exactement.
Psikolojik profillere ihtiyacımız var. Grubtaki herkesin....
Il nous faut un profile psy sur tous les plus grands participants et y compris...
Hunziger bu davada çıkarttığım profile uymuyor.
Hunziger ne correspond pas au profil que j'ai.
- Hayır. Çünkü eğer bu profile katacağınız bir şey yoksa- -
Si vous n'avez rien à apporter...
Willow profile uyan başka biri var mı diye öğrenci dosyalarına bak.
Willow, vérifie les dossiers. Vois si quelqu'un correspond.
Söylemeliyi ki mükemmel gidiyor şu anda.
- Oui, et il se profile bien.
Sen profile uyuyorsun.
Tu as le profil.
- Ufukta bir şey görüyor musun?
- T'as l'impression - qu'un RDV arrangé se profile à l'horizon?
Yanlış anlama Fry ama pek eğitimli tiplere benzemiyorsun. .
Sans vouloir te vexer, tu n'as pas le profile d'un ancien étudiant.
Böyle bir olasılık var, biliyorsun. Uzak bir ihtimal de olsa. Başka bir şey dene!
c'est une possibilité, tu sais un destin qui se profile à l'horizon essaie n'importe quoi d'autre
- Göze batmamaya çalış.
Profile bas.
Herkes profile uymaz Satch.
II peut être hors norme.
Neyse, profile uygun :
Elle correspond :
Profile uyan herhangi bir şeyde bildirin.
Tout homme ressemblant doit m'être signalé. Entendu.
Kız profile uyuyor.
Elle a le bon profil.
Kimse profile uymuyor.
Personne n'a le profil.
Profile Toner, yüz gerdirme operasyonlarının hem ucuz, hem güzel, hem de kolay bir yoludur.
La lotion Profile Toner est une alternative au lifting... bon marché et très facile à appliquer.
Profile Toner, her yaşa ve vücuda uygundur hatta, bıktığınız kalıtsal durumlarda bile.
Elle convient à tous les âges, tous les types de peaux... même les plus difficiles à traiter...
Daha düzgün bir profile ihtiyacın var, bunlar Tommy'nin notları. Bunlar polis raporları, mahkeme tutanakları.
Voici les notes sur les séances de Tommy, les rapports de police sur ses parents, le procès.
"Neden ben?" diye sorduğumda söylediği, profile uygun olduğumdu.
J'ai demandé pourquoi moi. Il m'a dit que je correspondais au profil.
Profile uyuyordu.
Il avait le profil.
Yine de profile uyuyor.
Pourtant, il a le profil.
Ama çıkarabileceğim bir profile uymuyor.
Qui ne correspond à aucun profil connu.
Hepsi profile uyuyor değil mi? Bu sahne bir çeşit... satanik ayin gibi duruyor.
Visiblement, ils ont voulu faire croire à une sorte de rite satanique.
- Yeni StreamLine Model 1.
Notre nouveau modèle profilé.
Devasa, katedral büyüklüğündeki gövdesi neredeyse 3 futbol sahası kadardı ve karmaşık duralüminyum ağ kiriş yapısının toplam uzunluğu 15 km'den fazlaydı.
Le Hindenburg. Aussi vaste qu'une cathédrale- - ou que trois terrains de football- - sa coque est un écheveau complexe de 15 km d'aluminium profilé.
- Bay Kızıl Toz için ölmekten daha iyidir.
- Une issue se profile à l'horizon. - Y a intérêt, sinon on va tous y passer.
Elektrikli kafesler... soğuk çelikten oluklar... havalı çekiç başları.
Les cages électrifiées, les glissières en acier profilé, les marteaux à air comprimé.