Proust tradutor Francês
131 parallel translation
Yatakta çalıştığınızı sanmıştım, Marcel Proust gibi.
Je pensais... que vous travailliez au lit, comme Proust.
Marcel Proust'un dediği gibi,.. ... ki bu, dünyadaki her kadın için geçerlidir,..
Marcel Proust a dit une chose qui s'applique à toutes les femmes :
Yoksa Proust okuduğu için mi?
Qu'il lit Proust?
Alan Bullock'un Norman adlı iki turnabalığı merhum Marcel Proust'un da mezit balığı vardı.
Alan Bullock a deux brochets, tous deux prénommés Norman, et le grand Marcel Proust avait un haddock.
Arthur Ludlow Memorial Hamamı, Newport'a hoş geldiniz. Bu yılki İngiltere Proust'u Özetle Şampiyonası finalleri için.
Bonsoir et bienvenue aux bains douches de Newport, pour la finale annuelle du Concours National de Résumé Proust.
Hatırlayacağınız gibi, her yarışmacı Proust'un A La Recherche du Temps Perdu'sunun kısa bir özetini yapacak.
Comme vous le savez, chaque concurrent doit faire un court résumé de "A la recherche du temps perdu" de Marcel Proust, une fois en tenue de bain, l'autre en tenue de soirée.
Ya da Proust'un diyeceği gibi :
Bonsoir et bienvenue!
Proust'un romanı kaybedilen zamanın geri alınamazlığını masumiyetin tecrübeyle yitirilmesini tekrar kazanılan zamanın ekstra zaman değerlerini anlatır.
Cette oeuvre de Proust nous parle ostensiblement de l'irrévocabilité du temps perdu de la perte de l'innocence au travers de l'expérience, la remise en cause des valeurs extratemporelles de temps à reconquérir ;
Harry, Proust özeti yapmaya başlamana neden olan şey ne?
Oui, Arthur. Harry, quelle a été votre motivation pour participer à ce résumé de Proust?
İlk olarak bir deniz kıyısı Proust özetleme yarışmasına girdim. Bournemouth'ta tatildeyken. Doktorum beni teşvik etti.
J'ai commencé dans une compétition d'été, quand j'étais en vacances à Bournemouth, et mon docteur m'y a encouragé.
Unutmayın, Proust'u bütünüyle özetlemek için 15 saniyeniz var.
vous avez 15 secondes pour résumé Proust dans sa totalité.
Şu anda başladı.
Attention... c'est parti! "Proust, dans son 1er livre,"
Proust'un ilk kitabının konusu Konusu fa-la-la
"a décrit, a décrit..." "Proust, dans son 1er livre, a décrit..." "Il a décrit..."
Proust'un ilk kitabının konusu Konusu Proust
"Proust, dans son 1er livre..." "a décrit..." "Il a décrit, il a décrit..."
Proust'un ilk kitabının İlk kitabının konusu...
"Dans son 1er livre, il a décrit..."
İlk cilde bile gelemediler. Bayanlar, baylar. Bu akşam yarışmacılarımızdan hiçbirinin Proust'un başyapıtının karmaşıklıklarını özetlemeyi başardığını sanmıyorum.
Mesdames et messieurs, je ne pense pas qu'un seul concurrent de ce soir ait pu compressé la complexité du chef d'oeuvre de Proust.
Proust'un ilk kitabının Konusu, konusu...
Dans son 1er livre, Proust a décrit, a décrit...
İkinci teorime göre, itfaiye koroları Marcel Proust hakkında nadiren şarkı söyler.
Ma seconde théorie établit que le choeur de la Brigade des Pompiers chante rarement des chansons sur Marcel Proust.
Norman Mailer ancak büyük realistlerin... örneğin Proust veya Flaubert'ın ulaşabildiği... o öneme o olumluğa negatif ikiliğe aynen sahip.
Norman Mailer a exactement le même genre de pertinence... cette dualité affirmatif / négatif... que seuls Proust ou Flaubert ont atteint.
Hatta Proust gibi, özenle seçilmiş kelimelerle uzun uzun anlatmak gerekirse kötü üne sahip ev.
Même Proust, dans La recherche... décrit longuement une maison close.
Sen ve senin lanet Proust'un.
Tu as toujours ce Proust à la bouche.
Proust mu?
Proust?
Proust'tan kafamı kaldırıp ona baktım, Yeats'i burnunu sokmuş okuyordu.
J'ai levé les yeux de mon Proust, elle était plongée dans Yeats!
Mesela Proust, Gide...
Regardez Proust, Gide...
Therèse, Proust'un homoseksüel olduğuna emin misin?
- Vous êtes sûres que Proust était homosexuel?
Evet, Proust'u severim ve...
J'aime Proust et...
Belki de Proust'u okumalıyım, ama kitabından nefret etmiştim.
Bien sûr, j'aurais du aimer Proust Mais je n'aime pas ça façon de penser.
Marcel Proust bir fincan kahvede tüm bir hafıza ağını görmüş. O çaydı.
Marcel Proust a revu une partie de sa vie dans une tasse de café.
Paralarını veriyorsun, evine geliyorlar... Proust ya da sinema hakkında tartışman gerekmiyor...
On les paie, elles viennent chez vous... on n'a pas à parler Proust ou cinéma.
Greenwich Village'in bulaşıkları pırıl pırıl yıkayan bulaşıkçısı olarak mı? Bleecker Street'te ellerin sıcak suyun içindeyken ağzında Shaw ve Proust hakkında boşboğazlık ederken mi?
un brillant autodidacte qui fait la plonge au fond d'un resto un chasseur de perles de bleecker street qui vivote en faisant la plonge... palabrant sur shaw et proust?
Proust'un, Kayıp Zamanın İzinde " si,
Proust, A la recherche du temps perdu,
"Kendisinden başka hiç bir adam bütünüyle gizemli değildir." Marcel Proust.
- "Aucun homme n'est un mystère, excepté pour lui même" Marcel Proust.
Proust'u hiç okumamıştım.
Je n'ai jamais lu Proust.
"Tıpkı Marcel Proust'un dediği gibi" demek isterim. Ama Marcel Proust ne demiş hiçbir fikrim yoktur tabi.
"Comme dirait Marcel Proust..." Mais j'ignore ce qu'il dirait.
- Walt Whitman, Homer'i, Dante'yi ve Shakespeare'yi okurdu. Romancı Edna O'Brien söyle demiştir : "Her yazar her gün biraz Proust okumalıdır."
Walt Whitman lisait Homère, Dante, Shakespeare et la romancière Edna O'Brien a dit que tout écrivain devrait lire du Proust chaque jour.
Normalde Proust'un "Swann'lerin Tarafında" adlı eserinin çıkarıp zor bir paragrafı okuyarak velileri etkilerim. Ama bundan kurtuldunuz.
À ce moment, d'habitude, j'impressionnerais les parents en sortant une copie de Du Côté de chez Swann, j'en lirais un passage très difficile, mais, hélas, vous êtes sauvés.
Proust'tan nefret ediyorum.
Oui, je déteste Proust.
Proust'un çok güzel bir eserini almak ister misiniz?
Voulez-vous acheter un bel exemplaire de Proust?
Proust'un çörekleri gibi. - Ne?
Un peu comme les madeleines de Proust.
Yedi ciltlik bir klasik yazmış.
- Marcel Proust... a écrit un classique en 7 volumes :
Plato, Proust, Pinter, Poe, Pound? Hayır.
Platon, Proust, Pinter, Poe, Pound... non.
Proust gibi.
Comme Proust.
Sen hiç Proust okur musun, Monsieur Frank?
Vous avez lu Proust, M. Frank? Non.
Bir zamanlar Proust gibi hafızam vardı, bir dosya dolabı gibi.
J'avais une bonne mémoire, comme Proust. Une véritable encyclopédie.
Tüvit giyer ve zikreder.
Il cite Proust et s'habille en tweed.
Ben ailemle eve dönüyorum, gerçekten kalamam.
Recevoir chez soi demande des sacrifices. - Martha Stewart? - Une paraphrase de Proust.
- Martha Stewart mu demiş? - Proust'tan alıntı.
ou dictateur dans un pays lointain.
- Hiç Frost okudun mu?
Déjà lu Proust?
Konusu, konusu Konusu, konusu
"Proust, dans son 1er livre..."
Hoş. Baleyi severim. Proust'un kitaplarından hoşlanırım.
J'aime le ballet, les romans de Proust, j'adore le travail d'Alain Delon,
- Marcel Proust.
- Quoi?