Quad tradutor Francês
158 parallel translation
Hangi avluda yaşıyorsun?
Dans quel quad vis-tu?
Algılayıcı robotumuz bunu L-14 sektöründe kaydediyor.
Notre sonde-sensor a intercepté ceci sur Quad L-14.
Dokuz milimetrelik dörtlü.
Quad 9 millimètres.
Dokuz milimetrelik quad.
Quad 9 millimètres.
Quad Sinemalarına gittik.
On est allé au Quad.
Motosikletindeyken bile.
Même quand tu es sur ton quad.
- Quad cam. - 12 silindirli.
- 4 arbres à came.
Quad-Çarbon şirketi temsilçileriyle buluşuyorum.
On s'en occupe Je vois les gens de Quad-Carbon, ce soir
Quad-Çarbon iyi paralar kazanmaya geldi ama çuvalladılar.
Quad-Carbon espérait le gros coup et on s'est fait avoir
... Quad-Çarbon hisseleri yüzde 1 0 düşmüştü.
Quad-Carbon a déjà perdu 10 points
Quad-Carbon'un bittiğini söyle. Octonal'in devraldığını söyle.
Dis-leur que Quad-Carbon est foutu et qu'Octonalnous rachète
Sirketim Quad-Çarbon'a K ve F danısmanı olarak tutuldu.
Nous traitons les ER pour Quad-Carbon
Quad-Çarbon'da herhangi biriyle konuştunuz mu?
Vous avez contacté Quad-Carbon?
Temmuz'dan beri Quad-Çarbon'da kimse kaçırılmaya karşı sigortalanmamış.
Quad-Carbon n'est plus assuré contre les enlèvements depuis juillet
Quad-Çarbon'ın ne karar aldığını söyleyebilir misin?
Dites-moi, Quad-Carbon n'a pas de position là-dedans?
Quad-Çarbon kapanıyor.
Quad-Carbon s'est volatilisé
Quad-Çarbon'ın müsterimiz olduğunu sanıyorduk.
On croyait que Quad-Carbon était notre client
Quad-Çarbon kapandı, tamam mı?
Quad-Carbon n'existe plus, vu?
Quad-Çarbon'a bulaşmak istemiyorlar.
Aucune confusion avec Quad-Carbon
Quad-Çarbon fiyaskosu yüzünden 1 2 milyon dolarlık işten olduk.
On a failli perdre 12 millions dans le fiasco de Quad-Carbon
Quad Cities'in dışında bir radyo şovu hazırlıyorum.
Je fais une emission de radio.
Arazi aracının hava filtresinde bulunan sarı madde... Dara'nın burun boşluğundan çıkan polenle uyuştu. Lignum vitae ( Peygamber Ağacı ).
La substance jaune du filtre à air du quad correspond au pollen trouvé dans les narines de Dara :
Arazi aracı Dara'nın öldürüldüğü yerdeymiş. Neler olduğunu bize anlatamaması çok yazık.
Le quad se trouvait à l'endroit oû Dara s'est fait tuer.
Araçla şapele gittim,... oradan helaya gittim ve idareye döndüm. Siz ne düşünürseniz düşünün.
J'ai pris le quad hier matin, pour aller à la chapelle, aux latrines et revenir aux bureaux.
Morluk yok, sperm yok ve arazi aracını herhangi biri kullanmış olabilir.
Je ne sais pas. Ni bleu ni sperme et n'importe qui a pu prendre le quad.
Herif benim motorumu çaldı!
Il a pris mon quad!
Güzel bir ATV.
Joli quad...
Motosikletimi çalıyor!
Il fout le camp avec mon quad!
Pekala, aracımıza geri dönelim.
On retourne au quad.
Dörtlü füze fırlatıcısı.
- Un quad. Quatre missiles.
Halhallarım ve bileziklerim çınladığında sesleri sevdiğimi uyandırır.
"Quad les bracelets tintent et les poignets s'agitent..." "ils devraient réveillé l'aimé"
Ben avludakinde kalıyorum ama orada hiç düzen yok.
Je vis dans le Quad, un vrai zoo.
Ve, uh, burada Queen'ler var ve, uh, Quad İlkbahar Serisi, ve Deluxe 1000.
... et par là il y a les "Reines" et la série des "Printemps en fête" et le "Deluxe 1000" pour arriver au "Paradis Impérial"
NCIS, gerçeği istiyorsanız bugün 10 : 00'da Birlik Avlusu'na gelin.
"NCIS, si vous voulez la vérité soyez à Unity Quad, à 10 : 00 aujourd'hui."
Benim Keratam nerede?
Où est passé mon quad?
Ya Kerata'yı paylaşmanın bir yolunu bulacağız, ya da ikimize de kalmayacak.
Soit on parvient à partager ce quad, soit personne ne l'aura.
Diğer taraftan, siz onu ATV'bindirmeseydiniz de yanmayacaktı.
Mais vous ne l'auriez pas mis sur un quad, il ne les aurait pas eues non plus.
Bir arazi aracı şuraya doğru geri geri gelmiş,
Une seule trace de quad part du chemin et arrive ici. Le tueur l'aurait abandonné et pris le bus.
Katil arazi aracıyla çöle gitti, aracı çalılıklara sakladı, mavi taurus almak için otobüse bindi.
Le tueur va dans le désert en quad, le cache dans les buissons et prend un bus pour aller acheter une Taurus bleue.
Bu tip tekerlek kullanan arazi aracı motoru sadece bir yıl piyasada kalmış.
Je me suis renseigné. Le seul quad qui utilise ces pneus est sur le marché depuis 1 an.
Arzai aracının sağ tekerlekleri ve bir sürü alet edavat var. ayrıca susturucu yapım aletleri buldum.
Les pneus du quad correspondent et il y a des outils et des pièces pour faire un silencieux.
Evet. Nathan ve Mouth'la beraber ormanda dört tekerli motor sürüyor.
Si, il est dans les bois et fait du quad avec Nathan et Mouth.
ATV'mdeydim. Ve yaban eşeği avlıyordum.
J'étais sur mon quad et je la poursuivais.
Benimle bahçede buluşun.
Rejoignez-moi au quad.
Sen ve ben, Rex Center'a gidip, belki bir rugby maçı yakalarız, yanında biraz pirzola alırız. Biraz mısır, belki biraz ateşli hatun...
On irait voir le match de Quad et puis se prendre quelques côtes, du maïs, des gonzesses...
Kullanımlar katı bir talimatname ile sınırlandırılmıştır.
Je ne sais pas comment ce quad a pu sortir. Seuls les instructeurs s'en servent.
Tamam. Kurbanımızın ismi Dara Winters.
Un quad, ça respire aussi.
Ayrıca maktulün de burada olduğunu gösteriyor.
Le quad est arrivé avec 1 passager et sans doute reparti avec 2. Notre victime est donc passée par ici.
Bir playstation. Yeni bir BMX bisiklet. Rekia 500 süper dörtlü bisiklet.
une Game Boy Advance SP, une PlayStation 3, le nouveau BMX Shogun, un super quad Rekia 500, un monte-marches électrique Nimbus 2000, une brosse à dents électrique, un iPOD, évidemment, un iBOT, évidemment,
ATV'nin bir vidası olabilir.
Une vis du quad.
Arazi aracını doğum günümde sen verdin.
Les mystérieuses balades en quad dans le désert!