Rafiq tradutor Francês
50 parallel translation
Kelim Refik evinin önünde bir maskeli adam tarafından kaçırıldı.
Kaleem Rafiq a été enlevé de force devant chez lui.
Bayım, Refik ile Cemali'ye ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Monsieur, qu'est-il arrivé à Rafiq et Jamali, selon vous?
Refik'in cüzdanı.
Le portefeuille de Rafiq.
Refik'e benziyor.
On dirait Rafiq.
Ama her ne yapıyorsa adam Refik ve Cemali'ye gizliden bağlantılı.
Mais quel que soit son rôle, il est secrètement lié à Rafiq et Jamali.
Yani bu şahıs Cemali ve Refik'i araştırıp hain olduklarını mı bulmuş?
Cette personne voulait-elle supprimer Jamali et Rafiq?
Hayır, doğrusu, analiz gizli bilgileri ortaya çıkarmaya çalışan ağı dikkatlice inceleyen çok meraklı bir oyuncu tanımlıyor ama Refik ve Cemali ile ortaklaşa biçimde.
Non, l'analyse révèle en fait quelqu'un de très curieux, parcourant le réseau pour en déceler les secrets, mais en collaboration avec Rafiq et Jamali.
İki önce öldürülen adam, Kelim Refik hukuk büronu aramış.
Deux jours avant d'être assassiné, Kaleem Rafiq vous a appelé.
- Refik ve Cemali onunla konuşmuş.
- Oui, Rafiq et Jamali.
Refik ve Cemali'yi takımın aleyhinde çalışan kürekçiler olarak düşündüğümüz örneksemeyi hatırlıyor musunuz?
Vous souvenez-vous de l'analogie avec Rafiq et Jamali ramant contre l'équipe?
Refik ve Cemali'yi şüpheli olduklarından öldürdü.
Il a tué Rafiq et Jamali parce qu'ils avaient des soupçons.
Beton bariyerdeki parmak izi Assan Rafiq'e ait. Somali El-Kaide üyesi olarak biliniyor. FBI'ın arananlar listesinde.
L'empreinte sur la balustrade appartient à Assan Rafiq, membre du Al-Qaïda somalien, et recherché par le FBI.
Masood Davi, Fowad Zachari, Abdul Talwar eski arkadaşımız Assam Rafiq.
Voici Masood Davi, Fowad Zachari, Abdul Talwar, et notre vieux copain Assam Rafiq.
İletişim hattında büyük bir kalabalık var. Assan Rafiq'in hücresine.
Il y a eu un pic de conversations vers le portable d'Assan Rafiq.
Rafiq ile birlikte.
Il est avec Rafiq.
- Rafiq.
Rafiq.
Sen misin Rafiq?
Rafiq?
- Mariam ve Rafiq geçici vize alacak.
Mariam et Rafiq obtiendront des visas temporaires.
Sorun yok, Rafiq.
Est-il là? C'est bon, Rafiq.
Rafiq'e katılıyorum.
Je suis d'accord avec Rafiq.
Rafiq ihtiyacınız olanı verecek.
Rafiq vous donnera ce dont vous avez besoin.
- Bu Rafiq!
- C'est Rafiq!
- Rafiq nerede şimdi?
- Où est Rafiq maintenant?
- Belki bu Rafiq'in işidir.
- C'est peut-être Rafiq :
Rafiq'le alakalı çok fazla bilgi yok.
Il n'y a pas beaucoup d'infos sur Rafiq.
Rafiq zeki, ona bağlayamayacağımız bir yer seçecektir.
Bien, Rafiq est intelligent : Il va choisir un endroit qu'on ne peut pas relier à lui.
Rafiq'in para gelmeyince sakin kalacağına güvenmiyorum.
je n'ai pas confiance en Rafiq pour garder son calme quand l'argent ne se montrera pas.
- Rafiq'i görüyor musun?
- Tu vois Rafiq?
Rafiq de orada onunla olmalı.
Rafiq doit être là-haut avec lui.
- Mirza Rahman ve Rafik Shahidi. Biraz sürebilir bu.
Mirza Rahman et Rafiq Shahidi.
- Yakala onu Rafıq. - Sen kimsin?
Attrappe le Rafiq!
Rafiq!
Rafiq!
Hadi ama Rafiq.
Allez, Rafiq!
Hadi ama Rafiq. Beraber ot tüttürdük.
On a fumé un joint ensemble.
Endişelenme Rafiq.
T'inquiète, Rafiq.
- Rafiq burada değil.
Rafiq n'est pas là.
- Rafiq, konuşmamız gerek.
Rafiq, on doit discuter.
Rafiq, Walter Larson'a bir mesaj ulaştırmam lazım.
Rafiq, je dois envoyer un message à Walter Larson.
- Rafiq, değil mi? - Evet, evet.
Rafiq, hein?
- Hadi Rafiq, gidelim.
Allez, Rafiq, on y va.
Hadi ama Rafiq. Ben iyi adamım.
Allez, Rafiq, je suis le gentil ici.
Sayın Büyükelçi Rafiq olmadan gidemem!
Regardez le... M. L'Ambassadeur, je ne peux pas partir sans Rafiq!
- Abim o benim! Rafiq!
- C'est mon frère!
- Onlara bir şey olmaz!
Rafiq! - Ils s'en sortiront!
Rafiq'i öldürecekler!
Ils vont tuer Rafiq!
Rafiq, hiçbir şey anlamıyorum.
Rafiq, je vole en aveugle là.
Rafiq.
Rafiq.
- Rafiq!
- Rafiq!
Rafiq!
Monsieur, par là. Je sais que tu m'as dit que je ne devais jamais te reparler, mais tu as raison, j'ai été sacrément con. Rafiq!