Rahibeler tradutor Francês
472 parallel translation
Bu rahibeler sinir bozukluğu ve cinnet baş göstermeden önce ne kadar ceza çekmeliler?
Combien ces religieuses doivent avoir souffert, avant que leurs nerfs ne lâchent et que la folie n'éclate?
Tüm küçük kızlar ve küçük rahibeler güvende!
"Toutes les petites filles et les nonnes sont en sécurité!"
- Rahibeler.
- Les sœurs.
Sanırım rahibeler daha küçük yaşta birini bekliyorlardı, ben de öyle.
Les sœurs s'attendaient à quelqu'un de plus jeune, et moi aussi.
Ama rahibeler için çok önemli.
Pour les sœurs, si.
Belki rahibeler de uzun süre kalmazlar.
Elles ne resteront peut-être pas plus.
Rahibeler iletişimi koparmamak konusunda çok iyidirler.
Oui, mais les sœurs sont bonnes pour rester en contact.
Şu rahibeler gerçekten harikalar.
Ces Sceurs sont formidables.
Anlaşılan okulda rahibeler sana yalan söylememeyi öğretmiş.
Les soeurs vous ont appris à ne pas mentir.
O rahibeler nasıl da acımasızca döverdi beni.
Seulement, les fessées et les taloches, avec moi, ça prenait pas.
Rahibeler seni şimdi görsün.
Si les soeurs vous voyaient!
Rahibeler!
Mes sœurs!
- Orada İskenderiyenin en şehvetli kızları, görevli rahibeler olarak yaşamaktadır.
- C'est là qu'habitent les prêtresses, les vierges les plus voluptueuses à l'est d'Alexandrie.
Çekici rahibeler olduğunu da bilmiyordum.
Et aussi qu'elle puisse être jolie.
Aday rahibeler kilise çanına itaatkar olur... zira o Tanrı'nın sesidir.
La postulante doit apprendre à obéir au son de la cloche, qui est la voix de Dieu,
Ama şunu anladığını sanmıyorum... koloniler dini yaşamda kusursuz hale gelmiş rahibeler içindir.
Mais il ne comprend pas que les colonies sont réservées aux sœurs ayant une vie religieuse parfaite,
Evet ve rahibe evindeki size dua eden tüm rahibeler, biliyorum.
Et aussi les autres religieuses, en priant pour vous, Je sais,
Başladığımdan beri rahibeler dışında herhangi bir hemşireyle çalışmadım.
Je n'ai travaillé qu'avec des infirmières religieuses,
Buradaki aday ve acemi rahibeler için harikulade bir örnek olacaksın.
Tu seras un bel exemple pour les postulantes et les novices,
Yetimhanedeki rahibeler derlerdi ki :
A l'orphelinat, les sœurs disaient :
Sizin rahibeler onu bulup buraya gönderdiler.
Des religieuses de chez vous l'ont envoyée ici.
Rahibeler adımın çok üzerine düştüler.
Les sœurs ont fait toute une histoire à cause de mon prénom.
Rahibeler yüzünden sana baba dedim.
Si je t'ai appelé papa, c'est à cause des sœurs.
Ne olursa olsun, çok geç. Rahibeler şikayet etti.
De toute façon, c'est trop tard, les sœurs ont porté plainte.
İtalyan hastanelerinde hastalarla rahibeler ilgilenir.
En Italie, des religieuses soignent les malades.
Hangi mezheptensiniz, rahibeler?
Vous êtes dans quel ordre?
Güle güle, rahibeler.
Mes respects, mes soeurs.
Burada, altı çılgın gece ve gündüz boyunca genç rahibeler şehrin erkekleriyle bir araya gelir ve tüm ülkede şehvet hüküm sürerdi.
Pendant six jours et six nuits, les jeunes prêtresses cohabitaient avec les hommes de la ville. Régnait alors une folie orgiaque.
Genç rahibeler sunakta öldürülür vücutlarından akan kan gümüş kaplarda toplanırdı.
Les jeunes vierges étaient sacrifiées sur l'autel. Leur sang, recueilli dans des coupes d'argent, coulait de leur bouche.
Rahibeler küçük kiliseye sığınıp, sürü gibi sunağın etrafında toplanmıştı. Bu kışkırtıcı genç erkeklerden neden korktuklarnı Tanrı bilir!
Les sœurs s'étaient réfugiées dans la chapelle, toutes contre l'autel, qui sait ce qu'elles craignaient de la part de ces jeunes exaltés?
Bu çılgın rahibeler o yer için uğraşıyorlar. Bence beceremezler.
Elles ne sont pas assez robustes pour exploiter cette terre.
Rahibeler Duvar'ın arkasından geldiler. Söylemediler mi?
Les sœurs ont traversé le mur.
Rahibeler senden bir şey istediler, onlara hayır dedin ve devam edeceksin, hah?
Si elles vous demandent quoi que ce soit, refusez.
Rahibeler için kilise yapacak olan sen misin yani?
C'est vous qui construisez leur chapelle?
Rahipler ve Rahibeler Topluluğu sizi alkol esaretinden kurtaracak!
La société des Frères et Sœurs qui vous délivreront de l'esclavage de l'alcoolisme!
Bağışlayın, Rahibeler, ama bu, zavallı annemizle yalnız kalmak için son şansımız.
Mes soeurs, nous aimerions restés seuls une dernière fois avec notre pauvre mère.
Bugün rahibeler bir oyunu sahneleyecek.
Y a la fête des Filles de Marie, à l'asile.
Neyse, zaten rahibeler uğursuzluk getirir.
D'ailleurs, les bonnes soeurs, ça porte la guigne.
Rahibeler merhamet dilendi.
Les bonnes soeurs imploraient sa pitié.
- Rahibeler tavırlarını düzeltir.
- Les nonnes t'apprendront à te tenir.
Yoksul rahibeler iyiliğiniz için dua etmekten ve iyi komşu olmaktan başka birşey yapamazlar.
Nous sommes pauvres. Nous prions... nous essayons d'aider... ceux qui en ont besoin.
önceden rahip ve rahibeler yoksulluğu yüceltirdi, ama şimdi öyle mi? Onu duyuyor musun?
Oui, autrefois les couvents étaient pauvres, mais, de nos jours, tu entends,
Eminim rahibeler gibi giyiniyordur.
Elle doit faire encore plus "brigadier".
Meksika'da rahibeler, suçlular arasında güvendedir.
Au Mexique, une sœur est en sécurité.
Rahibeler yemek pişirebilir mi?
Les sœurs savent cuisiner?
Rahibeler gülmez mi sanıyorsun?
Vous croyez que les sœurs ne rient pas?
Ama bir gece, diğer rahibeler, çokta kıskançlar ha. Durumu fark etmişler. Tam iş üzerinde yakalamışlar onları!
Mais les autres sœurs, envieuses, s'en aperçurent et les surprirent à besogner.
Diğer rahibeler izlerken genç rahibenin kapısını çalmaya gitmiş.
Elle alla frapper à la cellule de la sœur avec les autres qui regardaient.
Bu olaydan sonra, bütün rahibeler keyfe dalmışlar!
Et ainsi au couvent toutes les sœurs faisaient l'amour.
Çünkü o rahibeler şeytan tarafından ele geçirilmişler!
Parce que celles-là elles ont toutes le diable au corps.
" Zamanımız yok rahibeler!
Tassoni leur crie,