Rankin tradutor Francês
152 parallel translation
- George Rankin, efendim.
- George Rankin, monsieur.
Burada duyan tek kişinin siz olduğunuzu mu düşünüyorsunuz... bu delikte zamanın yarısı ciğerinden diğer yarısı da çocuğundan bahsederek geçti.
Tu penses que tu es le seul qui entend Rankin à l'infirmerie... parler de ce trou dans son poumon et de son fils? .
O, tren soyguncularını pek sevmeyen St. Louis Yargıcı Rankin'e rapor eder.
Il a été remplacé par le juge Rankin de St Louis, qui ne fait pas de sentiment avec les cambrioleurs de trains.
- Charles Rankin burada mı oturuyor?
M.Charles Rankin vit ici?
Bay Rankin birazdan gelir.
M.Rankin devrait être là.
- Merhaba, Profesör Rankin.
- Bonjour professeur Rankin.
Jerry'i tebrik etmek lazım Bay Rankin, Ne kadar da şıksınız.
Vous devriez participer pour maigrir un peu.
Okulumuzda öğretmendir.
C'est un des professeurs de l'école. Il s'appelle Rankin.
- Damadım, Charles Rankin.
- Mon gendre, Charles Rankin.
Almanya'yı iyi bilir misiniz, Bay Rankin?
Vous connaissez l'Allemagne M.Rankin?
Sen haklıymışsın. Adamda bir şey yok.
Vous aviez raison sur Rankin, il est au-dessus de tout soupçon.
Okulda Bay Rankin demem gerekiyor. Bazen karıştırıyorum işte.
Je l'appelle M.Rankin en classe, des fois ça m'embrouille.
Charles'ın evlendiği günkü, her hareketini bilmeliyim. Tören de dahil...
Je dois connaître l'emploi du temps de Rankin le jour de son mariage jusqu'à la cérémonie.
- Bay Rankin'le saati yapacağınızı duydum.
Alors vous allez réparer l'horloge avec Rankin?
Bu arada, Bay Rankin bu akşam yemeğini aldı mı?
Au fait, M.Rankin est venu chercher son dîner?
- Merhaba, Bay Rankin.
- Bonsoir.
Görmüş olabilirsiniz, Bayan Rankin.
Vous savez qui c'est Mme Rankin?
Maineke, Rankin'in evine gitti.
Meinike est allé chez Rankin.
Sağolun.
Merci M.Rankin.
Dün bulunan cesetten haberiniz var değil mi, Bayan Rankin?
Vous êtes au courant du corps découvert hier?
Gaz odası, Bayan Rankin.
Une chambre à gaz.
Daha bitirmedim, Bayan Rankin.
Je n'ai pas encore fini Mlle Rankin.
Nikah günü Rankin'in evindeydiniz, değil mi?
Vous étiez chez Rankin le jour de votre mariage. - Où?
- Nerede? Ne dediniz?
- Chez Rankin.
- Rankin'in evi.
- Oui.
Rankin'in Kindler olması değil..... Öyle birini sevmek, ona acı verdi.
Pas que Rankin puisse être Kindler, mais qu'elle ait pu aimer une telle créature.
Eğer Charles Rankin değilse, bunu öğrenmemiz çok zor değil.
Si ce n'est pas Charles Rankin on devrait pouvoir le confondre.
Beni Charles Rankin olup olmaması değil Franz Kindler olduğunu ispatlamak ilgilendiriyor.
Je ne veux pas prouver qu'il n'est pas Charles Rankin. Je veux simplement prouver qu'il est Kindler.
Rankin, bunu farkedecek ben de yakalayacağım.
Rankin le verra, je compte là-dessus,
Harika bir iş Bay Rankin.
Félicitations.
- Teşekkür ederim.
- C'est pour Mme Rankin.
Sanırım Bayan Rankin dondurma ısmarlamıştı değil mi?
Je crois que Mme Rankin a commandé de la glace. - De la glace?
Bayan Rankin?
Mme Rankin.
Umarım beni çağırdığınızı unutmadınız, Bayan Rankin.
Vous n'avez pas oublié que vous m'aviez invité.
- Bay Rankin nerede?
- Où est le docteur Rankin?
Rankin geldi.
Voilà Rankin,
Merhaba, Bay Rankin.
- Bonjour, Rankin. - Comment ça va, M. Wilson?
Bay Rankin. Keşke saate dokunmasaydınız.
Vous auriez dû laisser cette horloge.
Bayan Rankin'in attığı her adımı bilmeliyiz.
On doit connaître les faits et gestes de Mme Rankin.
İyi günler, beyler. İyi günler, Bay Rankin.
Bonjour.
Lütfen biraz dur!
Attendez Mme Rankin.
Hayır, Bay Rankin. Her zamanki gibi 3 : 30'da kapattık.
Non M.Rankin, on a fermé à 15 heures 30 comme d'habitude.
Bay Rankin! Siz dalgın bir profesörsünüz.
Vous êtes le type même du professeur tête en l'air.
Ne derim ki? "Sevgili Dave, Rankin insanlara..." "... Yahudiler diye seslenince ne hissediyorsun? "
"Cher Dave, comment te sens-tu quand on traite des gens de youpins?"
Öyle görünüyor ki, Bayan Rankin dün bir kaç çek bozdurdu.
Il semble Mme Rankin fait quelques chèques hier.
Irene Rankin beton içinde ölümsüzleştirildi.
Irene Rankin a été immortalisé dans le béton.
Fakat Professor Rankin o denli şanslı değildi.
Mais le professeur Rankin n'était chanceux.
Rankin'e oynadım.
Je parie sur Rankin.
Rankin ve Willingham hücresini ararken... her şeyi yerine koyabilmek için fotoğraf çekmişlerdi.
Quand Willingham et Rankin ont fouillé sa cellule ils ont pris des photos pour pouvoir tout remettre en place.
Ve savunmanın Rankin Fitch'i tuttuğu söyleniyor.
Et on dit que la défense a engagé... Rankin Fitch comme premier consultant.
Rankin Fitch mi?
Rankin Fitch?