Reincarnation tradutor Francês
281 parallel translation
KatıImak istediğimi söylemiyorum ama sizin reenkarnasyon inancınız ilgimi çekiyor.
Je ne sais pas, mais la reincarnation m'interesse.
Hel'i tekrar yaratmanın karşılığında bir el kaybetmek çok mu?
Crois-tu que la perte d'une main soit un prix trop élevé pour la réincarnation de Hel? !
- Reenkarnasyon. - Evet, evet o.
- La réincarnation!
Kraliçe Elizabeth'in zamanından tekrar dirilmiş biri gibiydi.
Une réincarnation de l'époque élisabéthaine.
Parlak kariyerini mahvetme.
Avec ça sur la conscience, bonjour la réincarnation! Assez!
Bu muhteşem reakasiyona saygı dolu bir övgü.
C'est un respectueux hommage à votre réincarnation.
3 yaşındayken dadım bana yeniden doğuştan bahsetti.
Quand j'eus trois ans, ma maman me parla de la réincarnation
- Beni burada görmek sizi korkuttu mu?
- Je vous croyais mort. Jarrod est mort. Je suis sa réincarnation.
Reinkarnasyon kurallarına göre öteki hayatta, ben kadın olacağım sen de erkek.
En bonne réincarnation, je serai femme et toi, tu seras homme.
Bu korkunç şölende son lokma da yendikten sonra Ishtar, en yüksek mertebeli rahibenin vücudunda hayat bularak mezarından kalkardı.
À la fin de cet horrible festin, la Grande Prêtresse sortait de sa tombe, comme la réincarnation d'Ishtar.
Megaera, reenkarnasyon geçiren bir ruhun başka bir insan vücuduna girmesi teorisinden daha mı garip oluyor?
Admettons-nous moins Mégère que la réincarnation, théorie par laquelle l'esprit d'un mort habite un vivant?
Ama komitenin önüne çıkacak olan... Genelkurmay Başkanı, General James Mattoon Scott ise... George Washington'un suda bile yürüyebilecek olan yeniden doğmuş haliymiş.
Alors qu'on fera passer un certain général Scott... pour la réincarnation de George Washington!
Sazan kocamın reankarne hali.
Cette carpe, c'est... La réincarnation de mon mari.
Gördüğüm kadarıyla sana " Altın çağdaki Alman kahramanı
Je vois que vous êtes " la réincarnation de Siegfried,
Ve dönmek istemiyorsun. "Siegfried'in reenkarnesi" bu mu yani?
Et vous refusez d'y retourner. Est-ce la "réincarnation de Siegfried"?
Arthur Rimbaud reenkarnasyonu.
Réincarnation d'Arthur Rimbaud.
Conrad, bunun bir reenkarnasyon vakası olduğunu ima ediyorsan, sen ondan da hastasın.
Conrad, si tu penses que c'est une réincarnation, tu es encore plus malade qu'elle.
Çünkü reenkarnasyon bir gün kanıtlanırsa en büyük zararı kim görecek?
Si on prouve que c'est une réincarnation, tu sais qui sera le plus touché?
Dün psikiyatri profesörü Dr. Marc Chabot olası bir reenkarnasyon vakasını incelediğini duyurdu.
Hier, le Dr Marc Chabot, professeur de psychiatrie, a fait savoir qu'il enquêtait sur un cas possible de réincarnation.
Olası bir açıklamasının reenkarnasyon olduğunu söylemişsin.
Que l'une des explications possibles était la réincarnation.
Ve bu vakanın olası bir çözümü olarak reenkarnasyonu önermek gibi bir niyetim kesinlikle yoktu.
Et je n'ai jamais eu l'intention de suggérer que la réincarnation pourrait être une explication possible de ce cas.
Yalnız senin vakana devam etmeni değil, aynı zamanda benim reenkarnasyon araştırması için kalıcı bir bölüm kurmamı istiyor.
Il ne souhaite pas seulement que vous continuiez, mais il souhaite faire créer un département permanent de recherche sur la réincarnation.
Bence reenkarnasyon dehşet verici.
La réincarnation, c'est choquant.
Şiir yazıyor, yeniden doğuşa inanıyor.
Il écrit des poèmes, croit à la réincarnation.
Bu size bir ders olsun... Reenkarnasyon olsa bile,
ça te servira de leçon... en cas de réincarnation.
Gizemin içerdiği sonsuz yaşam, reenkarnasyon ve...
Le mystère implique la vie éternelle, la réincarnation et...
Reenkarnasyonla beni ve Jack'i yaşama getirmeyi esrarengizce başardın.
Vous mystérieusement réussi à amener Jack et moi à la vie par la réincarnation.
Çocuklar,'yaşama dönüş'ü betimlemeyi...'diriliş'i betimlemekten daha kolay buluyorlar.
Il est plus facile de s'imaginer, la réincarnation que la résurrection.
Ölecek ve yeniden doğuşa neden olacaksınız - isterseniz buna diriliş diyelim.
Vous subirez la mort et la réincarnation. Résurrection, si vous préférez.
Varlığını göstermemiş olan bazıları ise nihayet ortaya çıktılar. Bunlardan biri olan Mary, neredeyse Sybil'ın büyükannesinin yeniden dünyaya gelmiş hali gibi olan dindar, demode, ufak tefek bir ev hanımı.
L'une d'elles, Mary, est une parfaite petite femme au foyer qui semble presque être une réincarnation de la grand-mère de Sybil.
Karl senin Margaret Walsingham'ın reenkarnasyonu olduğunu düşünüyor.
Karl pense que tu es la réincarnation de cette Margaret Walsingham.
Reenkarnasyona inanıyor musun?
Ils croient à la réincarnation?
Ben inanıyorum.
Je crois à la réincarnation.
Lucrezia'nın reenkarnasyonu olduğunun farkındasın.
Vous pensez tous que Bimba est la réincarnation de Lucrezia.
Yeniden hayata dönüş yok.
Il n'est pas question de réincarnation.
Milyonlarca kişi reenkarnasyona inanıyor.
Des millions de gens croient en la réincarnation.
Yeniden doğuşa inanıyordu.
- Il croyait en la réincarnation. - Ah oui?
Okulda bir Hindu profesörümüz var bizimle reenkarnasyon ve kader hakkında sohbet edebilir.
Il y a un vieux professeur hindou au collège qui vous dira tout sur la réincarnation et le destin.
Umarım yeniden doğmaya inanıyorsundur salak!
J'espère que tu crois à la réincarnation... pauvre con!
Ruh göçümüne inanır mısın, Eve?
Tu crois à la réincarnation, Eve?
Budizm'in merhametinin yeniden vücut bulmuş haliyim.
Je suis la réincarnation du Bouddha de la Miséricorde.
- Ne çabuk tekrar dünyaya geldim?
- Quelle réincarnation rapide!
Kimi çocuk olarak döndüğümüzü söyler.
D'autres à la réincarnation.
Ters bir reenkarnasyon sürecinin içerisinde olabilirim.
Je pourrais être dans une réincarnation inversée et prise en cours de vie.
Chris'in demek istediği, Koca Ayak'a benzer bir tarif yapman başka bir şey,...
Chris dit que c'est une chose si Adam est la réincarnation de Big Foot.
Geçmiş yaşamlara inananlar, inanmayanlardan çok daha fazla.
Plein de gens croient a la réincarnation.
Ona bilinçaltından ve reenkarnasyondan söz etti.
Il lui parla du subconscient et de la réincarnation.
Suzukichi'nin ruhu sana geçtiğinden | beri normal gerçi. Sen onun ikizisin. |
C'est peut-étre normal, puisque tu es Ia réincarnation de Suzukichi.
Tüm dinler reenkarnasyona inanmışlardır.
Mais toute les religions ont cru a la réincarnation
Gelmiş geçmiş tüm dahiler ruhun başka bedene göçüne inanmıştır ki bu da reenkarnasyon demektir.
Tous les grands esprits ont cru a la métempsycose C'est l'ancien mot pour réincarnation
O da reenkarnasyona inanırdı.
Et alors tu vois, il croyait a la réincarnation, lui aussi