Restoran tradutor Francês
4,953 parallel translation
En sevdiğim restoran.
C'est mon restaurant préféré.
Restoran malzemeleri var sadece.
Des trucs de restaurant.
Graeme ve ben bazen çarşamba geceleri Sammy's restoranına gideriz. Yiyebildiğiniz kadar büfesi var.
Graeme et moi, des fois nous allons chez Sammy le mercredi soir... pour le buffet à volonté.
Watson ve Ben gidip,... restoran müdürüyle görüşeceğiz.
Watson et moi allons interroger le patron du restaurant.
Griffin Hotel'in restoran listesine mevcut. Kayıtlara göre saldırıdan bir gece önce,... kayıtlı misafir listesinde var. Bombacı oteli kullandı mı öğrenebileceğiz.
L'Hôtel du Griffon dépend du restaurant, ils nous ont fourni une liste de leurs clients la nuit avant l'attaque, pour qu'on sache si le poseur de bombe a utilisé l'hôtel dans son plan.
Bu restoranın bombalanmasından bir hafta önce.
Là, c'est une semaine avant l'attentat au restaurant.
Aslında, aynı zamanda restoranı uçuran kişiyi de biliyorum.
La même personne qui a fait sauter ce restaurant. Quoi?
Köşedeki Hint restoranında servise çıkıyorsun.
Tu travailles pour le restaurant indien du coin pour lequel tu fais des livraisons.
- Las Vegas'ta 93 otel, 260 motel ve han 1,510 bar ve 2,996 restoran var.
Il y a 93 hôtels à Las Vegas, 26 motels et auberges, 1510 bars et 2996 restaurants.
"Della Rosa's" restoranında garsonmuş.
Elle était serveuse au Della Rose's grill en ville.
"Della Rosa's" restoranında yemek yemeyi nasıl sevdiğini onunla orada nasıl tanışıp onu tünellere götürdüğünü anlattı.
Que tu aimes manger au Della Rosa s grill, que tu l'as rencontrée là bas et que tu l'as emmenée dans les tunnels.
Annem Ruby Tuesday restoranına deden uyanırsa gideriz diyor.
Maman dit qu'on peut aller chez Ruby mardi quand tu seras réveillé.
Anita Miller'ın bulunduğu yerle ilgili olayı otele bağlamaya çalışıyordum ki kredi kartı kayıtları onun dün gece La Fagio restoranında olduğunu gösterdi.
Hé bien, je vérifiais les allées et venues d'Anita Miller pour la situer à l'hôtel, sauf que les données de sa carte banquaire montrent qu'elle était au restaurant Le Fagio la nuit dernière.
Sadece o da değil restoran otelin yakınlarında bile değil.
De plus, le restaurant n'est pas près de l'hôtel.
Onun sevmediği Tayland restoranından yemek bile söyledik.
On a même commandé au thaï qu'il n'aime pas.
Çok iyi. Restoranı işletiyor halâ.
Il a toujours le restaurant...
Konu şu, bu, restoranını yeniden denetimden geçirmenin tartışmaya açık bir yolu.
En fait, c'est qu'un moyen douteux d'obtenir la ré-inspection de ton restaurant.
Hanımefendi çok şanslısınız çünkü bir restoranın yarısına sahip bir beyefendi tanıyorum.
Mademoiselle, c'est votre jour de chance, car je connais quelqu'un qui possède la moitié d'un restaurant.
Yengeç Restoranı'ndan Jamie.
C'est Jamie de la Crab Shack.
Sanırım buraya restoran derler?
Je crois qu'on peut appeler ça un restaurant?
Restoran saatleri kaldıramam...
Je ne peux pas gérer les horaires d'un restaurant.
Chick-fil-A restoranım var bir de ama o pek iş yapmıyor bu ara.
J'ai aussi un fast food de poulet, mais ça marche pas très bien en ce moment.
Georgetown'ın yukarısında harika bir Fransız restoranı var.
Un bistro français près de Georgetown.
Bir de restoranın orada bozuk bir metre buldum.
Et j'ai trouvé un parcmètre cassé à 2 rues du restaurant.
Brooklyn restoranındaki işini kaybetmiş çünkü sürekli Lance ile sıvışıp, vardiyalarını kaçırırmış.
Elle a perdu son boulot à force de lâcher son service pour le suivre.
Kimsenin gelmediği bir restoranı işletmek için kendimizi paralıyoruz.
On se tue à essayer de faire tourner un restaurant dans lequel personne ne va.
Restoranın büyük bahar temizliği!
Le grand nettoyage de printemps du restaurant!
En iyisi kimse onu yeni restoranıma alacağım, Tom'un Bistrosuna.
Je vais engager le meilleur pour mon nouveau restaurant... Le Bistro de Tom.
O da sizin gibi bir restoran işletmecisi.
Il est restaurateur, comme vous.
Sizin de mi bir restoranınız var?
Vous avez un restaurant aussi?
12 restoranım var.
J'en ai 12.
Bak, Tom'un Bistrosu buraların en acayip ve muhtemelen en çok ses getiren restoranı olacak.
Ecoute, Tom's Bistro va être le plus cool, qu'il est possible des restaurants du coin.
O zaman neden üzerinde Gino's restoranında giydiğinden farklı bir takım elbise vardı?
Alors pourquoi a-t-il un autre costume que chez Gino's?
Yahudi restoranında sana ne söyledi?
Que vous a fait passé ce dingue?
Şimdi bir yürüyüşe çıkalım ve bakalım yeni bir restoran bulabiliyor muyuz.
Allons faire une balade et on verra si on trouve un nouveau restaurant.
Restoranın Griffith Park'ın oralarda olma ihtimali var mı?
Ce restaurant a t'il une chance de se trouver près de Griffith Park?
Yani internette araştırmadan rastgele bir restoran mı seçiyoruz?
Donc on cherche un restaurant au hasard, sans faire de recherches dessus sur Internet?
Restoranım 6 hafta sonra açılıyor ve ben tüm detayların düzgün olması için uğraşıyorum.
Mon restaurant ouvre dans six semaines. et je vérifie que tout aille bien dans les moindres détails.
Üç deyince "Bu küçük İtalyan restoranı yüzünden McDonald's iflas edecek" diyoruz.
On peut le faire. "Ce petit restaurant italien va mettre McDo en faillite" à trois.
Benim restoran için yaptığın sandalyeler var ya?
Tu vois ces chaises que tu es en train de faire pour mon restaurant?
Restoran batıl inancına göre ilk akşam bir bardak kırmak iyi şans getirir.
Superstition de restaurant... casser un verre le premier soir est signe de bonne chance.
Lütfen. Restoran işletmek hakkında hiçbir fikrin yok.
Vous ne savez pas gérer un restaurant.
Belki bu restoran çok başarılı olamayacak.
Peut-être que ce restaurant ne sera pas un énorme succès.
Pawnee, Orta Batı bölgesindeki çoğu parka daha yakın ve Tom's Bistro'ya sahip. Heyecan verici bir yeni akım İtalyan restoranı Dean Martin ve Bruno Mars karışımı gibi.
Pawnee est également plus proche de la plupart des parcs de la région Midwest, et il y a le Tom's Bistro... un excitant restaurant italien nouvelle-vague qui est à mi-chemin entre Dean Martin et Bruno Mars.
Ben de yakınında Hint restoranı olan bazı özel okulları aradım.
Donc j'ai appelé plusieurs écoles privées près de restaurants indiens.
Restoranın sırası değil şimdi.
On s'en fout du restaurant.
- Beyler. - En iyi restoranı biliyorum.
- Je connais le meilleur restaurant.
Hangi restoran açıktır hala? !
Quel restaurant est encore ouvert?
Bir adamı öldürmek için restoran patlatmada sorun görmedi adam.
Il était prêt à faire exploser un restaurant pour abattre un homme.
- Bu küçük İtalyan restoranı...
- L'acension du seigneur Sith...
- Kim bu adam? - Arkadaşım. Bu akşam restoran açılışı var ve sen de orada olacaksın, kuzen.
Mon ami qui ouvre un restaurant ce soir, et tu y seras, cousin, à moins que tu ne veuilles que je monte sur scène et que je raconte que lorsque nous prenions des bains ensemble, tu pleurais dès que je te prenais tes canards en plastique.