Resultat tradutor Francês
5,076 parallel translation
- Onları şikâyet etmiştim ama...
Je l'ai signalé, mais sans résultat.
Bunun olmasına neden olan pek çok şey var.
C'est le résultat du hasard.
Kesinliği olmayan bir şey için büyük bir risk alıyorsun.
Un grand risque à courir pour un résultat incertain.
Sayılır tabii. Ulaştığın sonucu yargılamıyorum bunu yaparken izlediğin yolu yargılıyorum.
Je ne critique pas le résultat, mais la façon.
- Evet, McLeod'un kesintileri işte.
Voilà le résultat des réductions de McLeod.
Ahlâktan çok kâra önem veren yozlaşmış bir toplumun sonucu bunlar.
C'est le résultat d'une société brisée où le profit passe avant la morale.
Geride bıraktığımız 7 yıl boyunca 3 binden fazla masum sivil hayatını kaybetti ve bunların hepsi de bu adamın eşsiz yöntemlerinin sonucudur.
Durant ces 7 dernières années, plus de 3000 civils innocents sont morts, tous victimes collatérales comme le résultat des méthodes uniques de cet homme
Yerel polis görüntüleri incelemiş.
L'avis de recherche sur la plaque a donné un résultat dans un commissariat.
Kayıp kişiler vertabanından bir şey çıktı mı?
Y a-t-il un résultat dans la base de données des personnes diparues?
Önemli olan sonuçtur Katılıyor musun?
Ce qui compte est le résultat. N'êtes-vous pas d'accord?
Ama bu deneyim sayesinde bir şey netlik kazandı. Açık fikirli olmanın değeri mi?
Bien que quelque chose me semble plus clair maintenant, comme résultat de l'expérience.
Bir şey var.
J'ai un résultat.
Evet, ve bir eşleşme de bulduk.
Nous avons aussi un résultat.
Böyle bir sonucu öngörmeme neden yok.
Je ne vois aucune raison d'imaginer tel résultat.
Ne sen ne de ben bunu istemeyiz, değil mi?
Ni vous ni moi ne voulons un tel résultat, n'est-ce pas?
Hiç AFIS *'ten denedin mi?
As-tu essayer les infos du faux résultat dans l'AFIS?
Evet, arattım, ve sonuç hakkında çok heyecanlıyım.
J'en ai fait, je suis ravi du résultat.
Çıkış hacmi ve insan gücüyle alakalı.
C'est une question de résultat et de main d'oeuvre.
Sonuç yok.
Aucun résultat.
Olumlu sonuçlar alanlardan biriydim.
J'étais un des résultat positif.
Sözde buluşum, dehamın bir sonucu olarak çıkmadı.
Ma pseudo-percée n'était pas le résultat d'un génie.
- İyi sonuç.
Un bon résultat.
Dansın sonucu ne olursa olsun sen özgürlüğünü kazandın.
Quoi que soit le résultat de la danse, tu as gagné ta liberté.
Burada bugün ne karar verilirse verilsin sonucundan siz sorumlu olacaksınız.
Peu importe la décision que nous allons prendre aujourd'hui... le résultat dépend de vous.
Bu yıllık partide Dr. Whitmore tüm Augustine arkadaşlarına araştırmasında bulduklarını gösterirdi.
Cette petite fête annuelle était l'occasion pour le Dr Withmore de montrer à ses amis d'Augustine le résultat de ses recherches.
Ama bu konuyu çok düşündük ve sonuç olarak şuna karar verdik...
Mais on y a beaucoup pensé, et le résultat final est ceci...
Neden tadını çıkarmıyoruz, annene günün geri kalanında izin verelim mi?
Et si on appréciait juste ce résultat. avec un jour de congé pour ta mère?
Günlerdir Arthur Bernard'ı sorguladın, bir sonuca varamadan.
Vous avez interrogé Arthur Bernard pendant des jours, sans résultat.
Bilişim Suçları Birimi'ne göre analiz sonucu doğrultusunda 2113 yılından biri tarafından yapılmış.
D'après l'anti-cybercriminalité il s'agit du résultat d'une analyse datant de 2113.
Hiç şüphesiz Fransız ile çalışmasının bir ürünü.
Le résultat, sans doute, de ses années à tenter de négocier avec les Français.
O zamanda kadınlara tanınan kısıtlı hakarın bir yan ürünü olan talihsiz bir durumdu.
Cette regrettable situation était le résultat des maigres droits accordés aux femmes en ce temps-là.
Bu oluşumlara kahverengi cüce denir, yani güneş ile büyük bir gezegen arası bir gök cismi.
Le résultat est une naine brune, un corps astral entre un soleil et une immense planète.
Burada süpernova sonucunda dev bir göze benzer bir şekil oluşmuş.
Ici, le résultat d'une supernova ressemble à un œil géant.
Ne zaman olaylara el atmaya kalksam sonuç planladığım şeyin tam tersi olarak bana dönüyor.
Chaque fois que je cherche à influencer les événements, le résultat semble à l'opposé de ce à quoi j'aspirais.
Hey, kılıç hakkında çalıntı eserler veritabanından herhangi bir şey çıktı mı?
Hé, vous n'avez obtenu aucun résultat sur l'épée provenant de la base de données des objets?
Önümüzdeki kasım ayındaki oylamadan beni uzak tutmak için oluşturulan bazı yıkıcı entrikaların sonucu?
Le résultat d'un plan de subversion pour me chasser des urnes en novembre?
Görgü tanıklarının ifadesine göre bu bir terörist saldırısı...
Les témoins oculaires rapportent que cela serait le résultat d'une attaque terr...
Zayıf biri zayıf birinin tarafında olursa yalnızca zayıf olur.
Si quelqu'un qui est faible reste avec d'autres qui sont faibles, le résultat est qu'ils deviennent encore plus faibles.
George Michael'a da böyle demişlerdi, bir de şimdiki haline bak.
Ils ont dit ça à George Michael. T'as vu le résultat?
Sonuç olarak...
Capisce? Résultat :
Bu odada Sue Sylvester'ın başarısız yönetiminden kaynaklanan bir gaz sızıntısı var!
Il y a une fuite de gaz dans cette pièce. C'est le résultat concret de la direction ratée de Sue Sylvester.
Dava nereye giderse gitsin Memur Flynn bir cinayet kurbanı.
Quel que soit le résultat, l'agent Flynn n'en est pas moins une victime d'homicide.
Cildindeki bu şey her ne ise, cadılık sonucu oluşmuş.
Peu importe ce qui est sur sa peau, c'est le résultat de la sorcellerie.
Hakemin olmadığı bir maçta bu kesin ve adilane bir sonuçtur.
En l'absence d'arbitre sur le tapis, c'est le résultat que tu peux attendre.
İnsanlar yalnızca sonucu hatırlar.
Les gens se souviennent uniquement du résultat final.
Senin kaybettiğin sonucunu.
Le résultat est que tu as perdu.
Önemli olan neticedir.
La seule chose qui compte c'est le résultat.
"Aradığınız bulunamadı." Görünüşe göre başardık, Brian.
"Aucun résultat." On a réussi, on dirait.
Bir sonuç için yalvarmayacağım İstediğimden emin değilim.
Je ne supplierai pas pour un résultat que je ne suis pas certaine de vouloir.
Evet, aradım ve heyecanlandırıcı sonuçlar ile karşılaştım.
Et le résultat m'enchante.
Süper. Elimizdekileri bu torbaya koyalım ve ne elde edeceğimize bir bakalım.
Si on versait tout dans le sac pour voir le résultat?