Reynolds tradutor Francês
1,727 parallel translation
Jill Reynolds. 20 : 05.
Jill Reynolds à 20 h 05.
Yüzbaşı Reynolds'ın yeniden yükleme sisteminden bir program buldum.
J'ai trouvé un programme au démarrage de l'ordinateur du capitaine Reynolds.
Yüzbaşı Reynolds'ın şarkıyı yüklediği saat.
Au même moment le capitaine Reynolds téléchargeait une chanson.
Şarkı Gibbs. Yüzbaşı Reynolds'ın bilgisayarında bunları ayıran bir program var.
C'est la chanson, Gibbs!
O bilgisayar şifresini Reynolds yapmış olabilir mi?
Vous pensez que Reynolds aurait pu créer ce code?
Reynolds'ın sırlara erişimi vardı, sen de onları çalmayı biliyordun.
Reynolds avait accès aux secrets, vous saviez comment les voler.
Ya Reynolds parayı seninle bölüşmedi ya da açgözlülük ettin.
Ou Reynolds ne voulait plus partager, ou vous êtes devenu plus gourmand.
O rakamlar başka bir ülkede Yüzbaşı Reynolds ve Fred Rinnert adına açılmış bir hesabın numarası.
Ce sont les nombres d'un compte offshore aux noms du capitaine Reynolds et de Fred Rinnert.
Reynolds'ın öldüğü akşam 19 : 30'da Beyrut'taki bir bankadan buraya yarım milyon dolar havale edilmiş.
Un demi million de dollars a été transféré sur le compte d'une banque à Beyrouth à 19 h 30 la nuit du meurtre de Reynolds.
Siz Reynolds ekibinden misiniz?
Vous êtes les Reynolds?
İçin içini yesin, Dennis Reynolds!
Regarde ça, Dennis Reynolds! Hé.
Dennis Reynolds, sana güvendim!
Dennis Reynolds, je te faisais confiance!
Brett Ratner öğretti bunu.
C'est Burt Reynolds qui m'a appris ça.
Burt Reynolds.
Burt Reynolds.
Harold Reynolds, Yüce Tanrım.
Harold Reynolds! Mon Dieu!
Geçmişe baktığınızda çok kızacaksınız ve dünyanın gözünün Dennis Reynold'sun üstünde olduğunu görecek ve diyeceksiniz ki "Dennis," sen iyi bir insansın, dünyayı değiş... "
Eh bien, rétrospectivement, vous serez très choqués... quand vous entendrez le monde entier dire à Dennis Reynolds... "Tu es une bonne personne. Tu as fais du"...
Yarbay Reynolds P9C-882'deki keşfi yürütüyor Ori'nin Galaksi'deki ilerleyişini izlemek üzere süregelen bir görevin parçası olarak.
Le Colonel Reynolds s'est rendu sur la planète P9C-882 lors de la mission pour déterminer l'avancée des Ori dans la galaxie.
Yarbay Reynolds ve ekibi geçitte bekliyorlar.
Le Colonel Reynolds et ses hommes sont devant la porte.
Reynolds, bu Mitchell.
Reynolds, ici Mitchell.
Yarbay Reynolds, cevap verin.
Colonel Reynolds, répondez.
birisi Baker ve Reynolds'u halletmiş.
Quelqu'un a eu Baker et Reynolds.
Başkan Reynold's sizin hayatınızı mahvetti, benimkini de mahvetti.
La Présidente Reynolds a détruit votre vie et la mienne avec.
Diğer yandan Peder Reynolds iki ay önce Tanrı'dan yardım dilemeye başlamış.
En même temps, le Père Reynolds demande l'aide de Dieu depuis environ 2 mois.
Peder Reynolds, sizi gördüm. Dua ediyordunuz.
Père Reynolds, je vous ai vu prier et pleurer.
- "Başkan Reynolds'ın kardeşi,..."
Montez le son.
"Başkan Reynolds, yarın programı dahilinde yapacağı Denver ziyareti için Colorado'ya geçecek..."
La Présidente sera demain dans le Colorado pour un discours à Denver en soirée.
Başkan Reynolds senin hayatını mahvetti, benimkini de mahvetti.
Le Président Reynolds a ruiné vos vies et la mienne aussi.
Chicago şehir merkezi Beaumont Avenue'de müthiş bir kalabalık Başkan Caroline Reynolds'ın gelişini beklemek üzere toplanıyor. Başkan konuşma turlarına bugün Grand Carlisle Hotel'de yapacağı konuşma ile devam edecek.
Beaucoup de gens se sont assemblés sur l'avenue Beaumont ici à Chicago pour voir le Président Caroline Reynolds qui continue ses discours avec une apparition aujourd'hui au Grand Carlisle Hôtel.
- Caroline Reynolds.
- Caroline Reynolds.
Reynolds konuşuyor. 70 metre güneydeyim. Bir şey buldum.
Une piste à 30m en contrebas, j'ai quelque chose...
- CTU, Reynolds.
La CAT, Reynolds.
"Başkan Reynolds, dün akşam Wind City'deki iki günlük gezisinin ilk durağı olan Chicago'daki sermaye arttırma toplantısına katıldı."
Le Président Reynolds était à un dîner de bienfaisance hier lors du 1er de ses 2 jours dans la "windy city".
"Reynolds'ın gördüğü ilgi, haftanın son günlerinde Indianapolis, Detroit'de ve Michigan, Flint'de yaptığı toplantılarla ülkenin orta kesiminde de giderek artıyor."
La popularité de Reynolds continue de grimper dans le Midwest avec des apparitions prévues à Minneapolis, Detroit et Flint, Michigan, plus tard dans la semaine.
Jillian Reynolds ile eğlence haberleri.
Voici Gillian Reynolds, pour votre chronique info-sorties.
Bu kaydı onlara verirsek, Caroline Reynolds'u koltuğundan indirmek için gereken- - delili de ellerine vermiş oluruz.
Si on donne l'enregistrement à l'un d'entre eux, ils auront enfin la preuve dont ils ont besoin pour faire tomber Caroline Reynolds.
Keybedecek ne bir işi ne de başkana sadakati var.
Il ne peut pas perdre son job et n'a aucune loyauté pour Reynolds.
Tıpkı bizim gibi Reynolds'un o koltuktan inmesini istiyor sadece.
Il veut l'arrêter tout comme nous Allons-y.
Seaburn Oteli'nin altı blok çapındaki tüm sokaklar- - Başkan Reynolds'un bu akşam yapacağı konuşma yüzünden- - trafiğe kapatılmış durumda.
Toutes ses rues aux alentours du Seaburn Hôtel seront interdites à la circulation à cause du discours du Président Reynolds ce soir.
Caroline Reynolds'ın suç işlediği anlaşılıyor.
Il y a la preuve de la culpabilité de Caroline Reynold.
Sen Jackson Reynolds musun?
- Etes-vous le soldat Jackson Reynolds?
Caroline Reynolds az önce A.B.D. başkanlığından istifasını açıkladı.
Caroline Reynolds vient d'annoncer qu'elle démissionnait du poste de Présidente.
Ben Emily Reynolds.
Agent spécial Jack Malone.
Sam'in kızkardeşiyim.
Je suis Emily Reynolds.
Hepsi Emily Reynolds'a mı ait?
- Tom! - Tom...
Spor salonu kimliği ile adı yazılı birkaç fiş bulduk.
Tout ceci appartient à Emily Reynolds?
Hayır, Fairfield County'den arama emri Emily Reynolds'un kaçırılmasıyla bağlantılı bir cip için.
C'est quoi, l'affaire Savern? Non... C'est un avis de recherche du comté de Fairfield pour un 4x4 en rapport avec l'enlèvement d'Emily Reynolds.
Fotoğrafları ona verdim.
Andrew Reynolds.
Bu, Bay George Reynolds.
Voici George Reynolds.
Peder Reynolds?
Père Reynolds?
Emily Reynolds davalarınızla ilgili biri mi?
Cette Emily Reynolds fait partie d'une de vos affaires?
Andrew Reynolds.
Andrew...