Riches tradutor Francês
4,868 parallel translation
O New York'un en zengin, adamlarından biriydi, Ve onunla tanıştığımda, Zoey ile evliydi ta ki, Ben bitirene kadar...
C'était un des hommes les plus riches de New-York, et quand je l'ai rencontré, il était marié à Zoey, avec qui j'étais devenu... ami.
Onlar zengin. Onlar seksi.
Ils sont riches, ils sont sexy.
Aptal zenginlerle konuşurken çevirdiğim bir dolap sadece.
C'est juste une arnaque que j'ai montée pour des abrutis de riches.
Eli, bu insanlar zengin olabilirler ama aptal değiller.
Eli, ces gens sont peut-être riches, mais ils ne sont pas stupides.
Yüksek gelirli müşteriler için portföy yönetimi yapıyor.
Gestionnaire d'actifs pour clients riches.
- Zengin iki adam vicdanını rahatlatmak için geldi, harika.
Compris. Un couple d'hommes riches qui viennent ici pour se déculpabiliser. Quoi?
Genellikle sağlığı yerinde olmayanlarla iş yapıyorum.
En général je me retrouve avec des riches invalides.
Ayakkabı almaya sık sık maniküre, pediküre falan gidiyordu. Zengin kadın işeri işte.
Elle s'est acheté des chaussures et se fesait faire des manicures, des trucs de riches quoi.
Zenginler mal kıymeti bilmezler.
Les riches pensent que tout leur est dû.
Çocuğun ailesi olayı gizli tutmuş.
- Les parents riches gardent ça secret
Çiftlerin ikisi de Grosse Pointe'den kaçırıImış orası Amerika'nın varlıklı insanlarının yaşadığı yerlerden biri ve şehir merkezine çok yakın.
Les 2 couples qu'il a kidnappés venaient de Grosse pointe qui est une des communautés les plus riches de toute l'Amérique, et c'est seulement à 13km du centre ville.
Bütün kurbanların gittiği bir hedef yer var.
Il y a donc un endroit pour les riches où toutes nos victimes se rendent.
"Jean-Claude'u kurtarın, zengin adamları öldürün."
"Sauvez Jean-Claude, tuez les riches".
- Biz zenginiz ama siz değilsiniz.
- On est riches et pas vous.
Vergi reformunuzda zenginlere vergi indirimi olacak mı?
Prévoyez-vous un allégement fiscal pour les riches?
Zengin insanlar... Onlara belli bir şekilde yaklaşman gerek.
Les gens riches--ils doivent être manié d'une certaine manière.
Evlat, zengin insanlar.
Junior, gens riches.
Zengin insanlar asla karışmak istemezler.
Les gens riches ne veulent juste pas être impliqué.
Zengin olacağız!
On va être riches!
Zengin ve eş cinsel.
Riches et homos.
Zengin olduk.
On est riches!
Herkes bilir ki en iyi zengin ve hırçın kızlar seks yapar.
Tout le monde sait que les Wasp riches sont les meilleures au lit.
Ziyadesiyle varlıklı ve pek bir mühim Majesteleri Vikont James Earl Tenis Raketi ve Lacrosse Takımı Dükü'nün gelişini beyan ederim.
Oyez, oyez, voici sa majesté et sa majesté, les très riches et très importants le vicomte James Earl Raquette de Tennis, et duc de l'équipe de Lacrosse.
Çünkü o zengin heriflerin o kadar da harika birer hayatları olduğunu sanmıyorum.
En fait, je crois pas que ces riches aient une si bonne vie.
Laktik salgılarında yüksek miktarda potasyum, niyasin ve bakır var.
"Sécrétions lactées riches en potassium, en niacine et en cuivre".
Paralı arkadaş.
Par des gens riches.
Onu öldürerek, gücünü kullanarak bizi zengin yapacak birini yok edersin.
Tu le tues, tu fais disparaître de la surface de la terre la seule personne qui pourrait nous rendre riches!
O kendini beğenmiş zengin çocuklar ellerini kollarını sallayarak girip bir hiçmişim gibi montlarını bana fırlatırlardı.
Ces gosses de riches déboulaient et me jetaient leurs manteaux comme si j'étais moins que rien.
Varlıklı ebeveynler, Oxford.
Des parents riches, Oxford.
Biz fakir yahudilerin parası azdır... ancak tarihimiz zengindir.
Mauvais nouvelle Juifs ont peu à voir avec l'argent. Mais nous sommes riches en histoire.
Böylece zengin, eşcinsel erkeklerin kolay hedefler olduğunu fark ettin?
Donc vous avez réalisé que les hommes riches et gay étaient des cibles faciles?
Ben de, unvanlara benden daha fazla değer veren yaşlı, zengin dulları toplarım?
Et je je preparerais des encas... pour de riches veuves qui veulent des titres, plus que je n'en veux moi-même?
Senin Yarasa Adam'ın paralı oyuncuları kumarhaneye taşıması gerekmiyor tabii.
Ton Batman n'avait pas à transporter des joueurs riches vers son casino.
Aslında, toplumsal standartlarda bu bir yorum ve sonradan görmelerin beklentisi.
En fait, c'est un commentaire sur les normes sociétales et les attentes des nouveaux riches.
Yoksul insanların zenginler kadar harcamaları yok.
Ils n'ont pas les mêmes dépenses que les gens riches.
Birçok zengin arkadaşım var.
J'ai beaucoup d'amis riches.
Burada da "Gölü olan biriyle" su kayağı yapıyor.
Et là il fait du ski nautique sur le "lac des gens riches".
Afrika'ya gitti ve UNICEF'le çalıştı. Haiti'ye gitti, "göl zenginleriyle" su kayağı yaptı ve şimdi de bilgisayarımın masaüstünü süslüyor.
Il est en Afrique à travailler avec l'UNICEF, il est à Haïti, il fait du ski nautique sur le "lac des riches", et il est sur mon fond d'écran.
Çok varlıklıyız.
On est très riches.
Bence bunlar eskidi artık. Hep, biraz para kazanan herkesten nefret ediyoruz.
Je commence à trouver cela ennuyeux, de toujours sous-entendre que nous haïssons tout les riches.
Çok zengin olacaksın!
Vous allez être tellement riches!
Deneylerim sayesinde ikimizde çok para kazandık, o yüzden beni tehdit etme.
Mes expériences nous ont rendus tous les deux riches, donc ne me menace pas.
Bankada çalışıyorsan neden zengin değiliz?
Si tu travailles à la banque, pourquoi ne sommes-nous pas riches?
Zenginlerin uyuşturucularının... Hay amına!
Les mecs riches ne sont pas censés...
Çok zengin olanlar hiç öyle gözükmez.
Et bien, les vraiment riches ne le paraissent jamais.
Maxim'in En Ünlü 25 Seksi listesinde yedinci sıradasın.
N ° 7 des riches les plus sexy d'après Maxim's.
Belki zenginleri bankadan çıkınca takip edip soyan bir hırsız falandır.
Peut-être un voleur qui suit les riches depuis la banque pour les dépouiller.
Bu zengini etme rahatsız.
On ne harcèle pas les riches.
Asla tanisamayacaklari zengin kizlarin hikayelerini.
Celles de filles riches qu'ils ne rencontreront jamais.
Veya büyük ihtimalle böcek ilacı üreticisi.
Dennis Feinstein appartient à la nouvelle génération de riches :
Ya da zengin insanlar ne yapıyorsa onları yapacaktınız.
et chasserez les gens pour le sport avec Tommy Hilfiger ou ce que les gens riches sont censés faire.