Riddick tradutor Francês
124 parallel translation
Bu Riddick'in gittiği yön.
C'est la direction de Riddick.
Peki ya eğer Bay Riddick bizi daha önce bulursa.
- Si. Qu'est-ce qui se passe si M. Riddick nous repère le premier?
Riddick'i değil.
Pas de Riddick.
Büyük olasılıkla buraya kadar gelip yanına tırmanacak ve sen geldiğini bile duymayacaksın. Riddick benim kadar sessiz olabilir.
- Il vous aurait probablement là... juste en dessous de la mâchoire et vous ne l'entendriez même pas venir... parce que Riddick est aussi fort que ça.
Katil gibi görünmesini bir kenara bırakalım. Riddick bu ününe lâyık biri.
Les meurtres mis à part, Riddick fait partie du panthéon des connards.
Richard B. Riddick.
Richard B. Riddick.
Riddick nereye kayboldu?
Où est passé Riddick?
Belki de sana Riddick'in nasıl kaçtığını anlatmalıyım.
Je devrais peut-être vous dire comment Riddick s'est évadé.
Beni korkutuyorsun Riddick.
Vous me faites peur.
Bu Riddick'le ilk kapışmamda oldu.
C'est ma première rencontre avec Riddick.
Riddick nerede?
- Où est Riddick?
Bu ne Riddick?
C'est quoi, Riddick?
Riddick?
Riddick?
Riddick.
Riddick?
Riddick bekle!
Riddick! Attends!
Riddick!
Riddick.
Hadi ama Riddick.
Allez, Riddick.
Evet, istiyorum Riddick.
Oui, je le ferais, Riddick.
İşte Tanrım! Bay Riddick.
Voilà l'oeuvre de mon Dieu, M. Riddick.
Haydi Riddick, kalk haydi, haydi.
Allez, Riddick! Debout! Debout!
Onlara Riddick öldü de.
Dites-leur que Riddick est mort.
Riddick.
Riddick.
Tags, Riddick'i görüyor musun?
Tags tu vois Riddick?
Sana söz verdim Riddick.
Je t'en donne ma parole Riddick.
Doğar doğmaz boğulan erkek Furyalılarla ilgili... bir hikaye vardır Riddick.
Il y a une histoire Riddick, celle de jeune Furyans mâles... étranglés à la naissance.
- Riddick!
- Le Riddick!
Riddick'i öldürün!
Tuez le Riddick!
Riddick'i öldürün!
Tuez Riddick.
Riddick nereye gittiyse gitsin... onu bul ve yok et.
Où que soit Riddick...
Şu Riddick'in peşinden git.
Pars à la recherche de ce Riddick.
Demek Riddick bu?
Alors voilà Riddick.
- Ve bu Riddick...
- Et celui-là, ce Riddick...
Riddick nerede?
Où est Riddick?
Sorduğun için sana Riddick'i anlatırdım.
Tu me l'aurais demandé je t'aurais parlé de Riddick.
Beni köle olarak sattılar.
Ils m'en ont fait baver, Riddick.
Ne demeye çalışıyorsun?
Où veux-tu en venir Riddick?
Riddick, hayır!
- Riddick, non!
Riddick?
Allez!
Ridick!
Riddick!
Riddick'in yaşadığını söylemem gerekmez mi?
Je devrais peut-être te dire que Riddick est encore en vie?
Riddick'in hayatta olma ihtimali.
Pour que Riddick soit encore vivant.
Bence Riddick'e fırsat tanıyalım.
Donne sa chance à Riddick.
Zira senin hakkında çok şey duydu Riddick.
Vous voyez, il a tellement entendu parler de vous, Riddick.
Riddick'i müzeme getirmelerini söyle.
Emmène Riddick à mon conservatoire.
- Sensiz bir yere gitmem, Riddick!
- Je ne pars pas sans toi, Riddick!
Değerlerini küçümsüyorsun, Riddick.
Vous sous-estimez leur valeur.
Onu Riddick sandım.
Je croyais que c'était Riddick.
Bana gözlerini göster Riddick.
Montrez-moi vos yeux, Riddick.
Riddick!
Riddick!
Riddick!
Riddick?
Riddick ne yapıyorsun?
Riddick, qu'est-ce que tu fais?