Risa tradutor Francês
236 parallel translation
- Vissar, kendi bölümünü al,... -... sağ kanat. - Peki efendim.
Risa, votre section va sur le flanc droit.
Dr. Reysa, Dr Auster'in ne zamandır Tıp hekimi olduğunu biliyor musunuz?
Depuis combien de temps le Dr Auster est-il médecin, Dr Risa?
Dosyalarımıza göre, şu anda Risa'da bir Kaptan Picard yok.
Nos fichiers ne font aucune mention d'un quelconque Capt Picard.
Yerin adı Risa. İnanın bana Kaptan, orası tam bir cennet.
Cette planète de rêve s'appelle Risa.
- Peki ya Risa?
- Oui, mais et Risa?
Risa barışçıl bir gezegen olarak ün yapmıştır.
Risa a la réputation d'être une planète très paisible.
Risa'ya hoş geldiniz.
Bienvenue sur Risa.
Horga'hn, Risia'ya özgü cinsellik sembolüdür.
Sur Risa, le horga'hn symbolise la sexualité.
Risa'da tatil yaparken, kökeni bilinmeyen bir nesne keşfettiğinize dair... kısa bir nota rastladık.
Un compte rendu stipule que vous auriez découvert un objet d'origine inconnue lors de vos vacances sur Risa.
Uthat'ın Risa'da bir yerlerde olduğuna dair... bazı dedikodular duydum diyelim.
Disons plutôt que j'ai eu vent de certains bruits..... sur le fait que le Tox Uthat serait ici, quelque part sur Risa.
Risa'ya gelebilmek için tek yol buydu.
Je sais, mais j'en avais besoin pour venir sur Risa.
Risa'ya da öyle yapmaya gelmiştim.
A l'origine, j'étais venu pour ça.
Umarım önemli bir şeyi bölmüyoruzdur. Risa'nın yörüngesinde olduğumuzu ve istediğiniz zaman sizi ışınlamaya... hazır olduğumuzu bildirmek istedim.
J'espère ne pas vous déranger à un moment inopportun, mais nous sommes en orbite autour de Risa et nous sommes prêts à vous remonter à bord quand vous voudrez.
Corsica'da mı yoksa Risa'da mı tatil yapayım?
Dois-je aller en Corse ou à Risa?
- Tanıştığımız yer olan Risa'da.
Sur Risa, où nous nous sommes connus.
Risa'da tanışmışlar.
Ils se sont rencontrés sur Risa.
Risa mı? O tatil belli ettiğinden çok daha iyi geçmiş olmalı.
Ses vacances ont été meilleures que ce qu'il nous en a dit.
Risa'da bir sorunum var.
J'ai de graves problèmes à régler sur Risa.
Komutan Riker Risa'dan Atılgan'a henüz geldi.
Le Cmdt Riker a quitté Risa pour rejoindre l'Enterprise.
Geordi, Risa'dan bir şey getirdim, kesinlikle denemelisin.
J'ai rapporté un petit quelque chose de Risa que vous devriez essayer.
Risa'dan bir şey getirdim.
J'ai rapporté une petite chose de Risa.
Riker Risa'dan getirdi, herkes bunu oynuyor.
Riker l'a rapporté de Risa. Tout le monde veut y jouer ici.
Kulağa oturan bir tür Risa'lı alet.
C'est un gadget risien que l'on se fixe sur l'oreille.
Komutan Riker'ın Risa'dan getirdiği.
C'est un jeu que le Cmdt Riker a rapporté de Risa.
Bir yapay zeka seminerine katılmak üzere Risa'ya gitmekteyim.
Je vais sur Risa pour un séminaire sur l'intelligence artificielle.
Risa'da hava nasıl?
Au fait, quel temps fait-il sur Risa?
Risa'nın iklimi optimum turist konforu için bilgisayarla kontrol edilmektedir.
Le climat de Risa est contrôlé pour le confort optimum du touriste.
Risa'ya varış zamanı 09 : 32.
L'arrivée sur Risa est prévue à 9h32.
Risa Merkez!
Risa à contrôle!
Risa'da çok fazla eğlenme.
Ne vous amusez pas trop sur Risa.
Komutan La Forge Risa'dan geri döndü.
Le Cmdt La Forge a quitté Risa pour rejoindre l'Enterprise.
Atılgan'ın Krios'a gitme emri aldığını duyunca, Risa'da biraz daha kalmak zorunda olmanın zor geleceğini düşündüm.
Quand j'ai su que l'Enterprise rejoignait Krios, je me suis vu forcer de rester deux semaines de plus sur Risa.
"Katlanmaya zorlanmak" Risa.
"Forcé de rester sur Risa."
Risa'da yapay zeka üzerine bir seminere katılmaya gitmişti.
Il revient de Risa après un séminaire sur l'intelligence artificielle.
Risa'da su çok sakindi.
La mer est très calme sur Risa.
Bu etkinlikle çalışmaya devam edecek olursanız, Risa'ya geri dönebilirim.
Si vous maintenez ce rendement, je peux aussi bien repartir sur Risa.
La Forge'un Risa'ya giderken... Romulanlılar tarafından kaçırıldığına eminim.
J'ai découvert que le Cmdt La Forge a été kidnappé par les Romuliens en allant à Risa.
Risa'da olduğumu hatırlıyorum.
Je me souviens avoir été sur Risa.
Egzotik yiyeceklerden hoşlanıyor, ve izinlerini Risa adındaki bir gezegende geçiriyor.
Il adore la cuisine exotique et va en vacances sur une planète du nom de Risa.
Onunla Risa'ya gitmemi istedi.
Il va sur Risa.
Bir kaç yıl önce Risa'da karşılaşmışlar gibi görünüyor.
Je crois qu'ils se sont connus sur Risa.
Şimdi, hangisini seçerdin - Risa yada Balosnee VI?
Dites-moi, quel endroit choisiriez-vous? Risa ou Balosnee VI?
Ama şehvetli Risian dişilerini düşündüğüm zaman...
Mais quand je songe aux femmes voluptueuses de Risa...
- Risa'da buluşacaktık. 6 Hafta sonra.
- Nous devions nous revoir à Risa.
Planladığımız gibi Risa'da buluşacağımızı bile düşündüm.
J'ai même cru qu'on se retrouverait sur Risa, comme convenu.
Geçen gün Kumandan Riker'la Risa'da nasıl buluşamadığımızı anlattığımda ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı söylememiştim.
Lorsque je t'ai dit que le Cmdt Riker et moi ne nous étions pas vus à Risa, je ne t'ai pas dit à quel point j'étais déçue.
Aslında Risa'ya giderken şöyle bir uğradım.
Je ne fais que m'arrêter avant d'aller sur Risa.
Uçuş planına göre Risa'ya doğru gitmiş fakat bence buna çok güvenemeyiz.
D'après son plan de vol, elle allait sur Risa, mais je doute qu'elle le suive.
Gerçek Büyükelçi Krajensky uzun bir tatil için Risa yolunda olması gerekiyordu.
Le véritable ambassadeur Krajensky était censé se rendre sur Risa pour des vacances prolongées. Il n'y est jamais arrivé.
Hmm? Risa'yı durdurmanın yolu bu değil, öyle değil mi?
Tu ne te serais pas arrêté en chemin sur Risa par hasard?
Düşünüyordum da neden her şeyi bırakıp Risa'ya gitmiyoruz?
Pourquoi ne pas tout abandonner et partir sur Risa?