Ritalın tradutor Francês
29 parallel translation
Vitamin gibi ritalın dağıtıyorlar.
Ils donnent du Ritalin comme des vitamines.
Patricia bilgisayar oyunlarının 4 milyon çocuğun ritalın kullanmasının sebebi olduğuna inanır.
Patricia croit que les jeux vidéo sont la raison pour laquelle plus de 4 millions d'enfants de prennent du Ritalin ( trouble de l'attention ).
İtalyan içki kaçakçısının kızı ile tüm bağlantını koparıp kendini temize çıkardın.
Et tu as fait celui qui ne connaissait pas la fille d'un trafiquant d'alcool rital.
Şu İtalyan arkadaşına söyle dediğimi yapsın.
Dis à ce rital d'obéir tout de suite.
Şu yanında sarışın olan iti.
Le rital avec la blonde.
- Asla bir İtalyan'la evlenmemeli.
N'épousez pas un Rital!
Bir İtalyan'ın bir İtalyan ile savaşacağını sanmam.
Un Rital ne tirera pas sur les siens.
Bunun hesabını vereceksin! Bunun hesabını vereceksin pis zenci, Akdeniz köpeği!
Tu me paieras ça, négro-youpin-rital!
- Ama sen beni dinlemiyorsun, Lenny. - Pekâlâ, ne diyorsun?
- Tu n'entends pas bien, le rital.
İnsanlarımız, Engizisyon mahkemeleri, soykırım ve Musevi katliamını sen bir gangster bozması için çalışasın diye atlatmadı.
On n'a pas survécu à l'lnquisition, aux pogroms et à l'Holocauste pour que tu finisses par bosser pour un gangster rital.
Zencileri, Yahudileri ve İtalyanları aşağılamam.
Je n'ai pas de mépris pour le négro, le youpin, le rital ou le métèque.
Birkaç serserinin kıçının tekmelenme saati geldi.
On dirait qu'il est l'heure de bouffer du Rital.
Beyaz tarafın mı, zenci tarafın mı?
Côté rital ou côté nègre?
Kendine yeni birşeyler ayarladın mı?
Tu devrais te trouver un nouveau Rital, non?
Taşaklarını geri verirsem ne anlatacaksın, götveren?
J'ai quoi, si je te rends tes couilles, enculé de rital?
Aynen öyle, seni çılgın ahmak.
Exactement, foutu Rital.
Bak, bunun ve İtalyan'ların batmasına çok az kaldı. Ya biz?
Le Rital et lui en ont plus pour longtemps.
Eğer o lapacıyı öldürmeme yardım etseydin oluruz demiştim. Bir bok yapmadın.
Je voulais que tu liquides le Rital, tu as refusé.
Lapacı kendi buruşuk götüyle benim arama sınır koymak istiyor.
Ce sale Rital peut pas me blairer.
Hayır. Sakın pis pençelerinle parama dokunayım deme.
Touche pas ce fric avec tes pattes de Rital.
Doris'in kuzeni yeni evlenen kuzeni Gina'nın verdiği bir davete gidecektik.
On allait chez Gina, la cousine de Doris qui épousait un vigneron rital, près de Modesto
Manhattan'ın yakınlarında ki italyan Mike'ı kastedmiyorum.
Sans oublier Mike le Rital.
"bana aşağılık İtalyan dediler... "... ve benim seni rencide ettiğim gibi onların çocukları da beni rencide etti. "
"ils m'appelaient macaroni, rital, métèque, et leurs enfants m'ont fait mal comme je t'ai fait mal."
Ama İtalyan k... ını buralarda gezdirmeye devam ediyorsun.
Au lieu d'un Rital comme toi qui traîne ses savates.
N'aber, ihtiyar İtalyan ayısı?
Ça boume, vieil enfoiré de Rital?
italyan ya da ispayol, bir sey fark etmez sanirim.
Rital ou Météque, il n'y a pas de grande différence, en fin de compte.
İş yaptığın şu makarnacı var ya, Petrucelli sana kazık atıyor.
Ton Rital, Petrucelli, il est en train de te rouler.
Sen ve senin İtalyan ortağın gibi.
Comme toi et ton Rital.
Hep neysen yine o olacaksın : Liseyi bile bitirememiş, Jersey'li salak bir makarnacı.
Tu seras toujours un crétin de rital du New Jersey qui n'a jamais fait d'études.