Robert tradutor Francês
9,851 parallel translation
Peki ya Robert hakimden Callie'ye biraz daha zaman vermesini isterse?
OK, et si Robert demande au juge de donner plus de temps à Callie?
Ama kesinlikle Robert'ın istediği değil.
C'est sûr que l'enfer n'est pas ce que Robert veut.
Callie ondan istemeden Robert neden hakimden daha fazla zaman istedi?
Pourquoi Robert demanderai au juge de donner plus de temps à Callie avant même qu'elle lui ait demandé?
Robert ya da hakim bunu öğrenirse ne olacak?
Et si Robert le découvre? Ou le juge?
Ve Robert durumu öğrenmez.
Et Robert ne le découvrira pas.
Tabii Callie ona söylemezse ki bu da Robert'ı suçladığımız şeyin, Callie'den yapmasını istememiz gibi.
Si Callie ne lui dit pas, ce qui lui demande de faire exactement ce dont nous accusons Robert.
Robert da bunun için uğraşıyor.
C'est ce que Robert essai de faire.
Bunu Robert'a söylememelisin gerçi içimiz hiç rahat değil.
Et tu ne dois pas en parler à Robert, même si ça ne nous plait pas.
Robert'ı mı soruşturttun?
Tu as enquêtée sur Robert?
Robert.
Robert.
Onun yerine Robert Young'ı aradınız.
Mais vous avez appelé Robert Young à la place.
Robert, bu makineler bilinçli.
Robert, ces machines sont conscientes.
- Doktor O'Neill, ben Atlanta Çete Görev Gücü'nden dedektif Robert Holden.
C'est l'inspecteur Robert Holden de la brigade anti-gang d'Atlanta.
İsmim John Ellison ve bu kayıt Atlanta Emniyet Müdürlüğü'nden Dedektif Robert Holden için ve ortadan kaybolma ya da ölmem halinde..
Mon nom est John Ellison, et cet enregistrement est pour l'inspecteur Holden de la police d'Atlanta.
- Vaiz James, bu Robert... kardeşim.
Pasteur James, c'est Robert, mon frère.
- Selde seni kurtarmaya çalışırken öldüm Robert buralar hasta ama beraber burayı iyileştireceğiz.
Je suis mort en essayant de te sauver pendant l'inondation, Robert. Cet endroit est malade. Mais ensemble, nous le guérirons.
Biz seçildik Robert...
Nous avons été choisis, Robert.
Buraya gerçekten benden ne istemeye geldin Robert... ormanın içindeki o rüya mı?
Vous êtes venu pour me demander quoi en réalité, Robert? Ce rêve? Celui dans les bois?
- Hayır onu geri getirdim o adam bizi yardım için çağırdı, ben de ona yardım ettim Robert.
Non. Je l'ai vraiment ramené. Cet homme nous a demandé de l'aide.
- Bana böyle seslenmeyi kes, benim adım Marty.
J'ai répondu à l'appel, Robert. Arrêtez de m'appeler comme ça. Je m'appelle Marty.
Robert Zane'e gittim, ve ondan Louis'e iş vermesini rica ettim.
J'ai demandé à Robert Zane d'engager Louis.
Kime?
- À Robert Zane pour commencer.
İlk olarak, Robert Zane. Louis Robert Zane ile ne akla hizmet konuşuyor?
Pourquoi Louis irait parler à Zane?
Robert Zane karşı olan davada uzlaşma yoluna gitmeni istiyorum.
Négocie dans l'affaire contre Robert Zane. - Pourquoi?
Robert Zane'le ilgili neyin kişisel olabilir ki?
Tu as quoi de personnel avec Zane?
Robert Zane ile uzlaşmaya varılmasını önereceğim.
Je vais demander une négociation avec Robert Zane. - Merci.
Sana bunun hakkında kimseyle konuşmamanı söyledim sonrasındaysa sen gidip Robert Zane'e konuştun sonrada beni ortaklara söylemeye zorladın.
Vous deviez vous taire. Mais vous l'avez crié sur les toits et m'avez forcée à le dire.
Bu film benim "Amerikan Grafiti" m, "Fil Adam" ım, "Dört Oda" m Robert Rodriguez'in çektiği bölüm.
C'est mon American Graffiti, mon Elephant Man, mon Groom Service, juste la partie de Robert Rodriguez.
Biz Robert Downey Jr'ız. Zamanında kafası öyle iyiydi ki, insanların pencerelerine tırmanıyordu.
Nous sommes Robert Downey Jr, il planait tellement qu'il entrait chez les gens par la fenêtre.
Geçtiğimiz çarşamba Robert Craft ile yemekteydim.
J'ai déjeuné avec Robert Kraft mercredi.
Haydi sonsuza kadar burada öylece kalalım,... böylelikle öbüründen sonra bir kitap daha yazabilirim ve zengin oluruz. Robert ve Yvonne'un evlerini altlarından çekip alırız.
Restons là pour toujours, je pourrais écrire un livre après l'autre, devenir riche, acheter la maison en dessous de celle de Robert et Yvonne.
Teşekkürler. Başından beri biliyordum. İkinizi bir arada gördüm ve Robert'a dönüp, "Burada evlenme teklif edecek" dedim.
Je l'ai su dès que je vous ai vus, je me suis tournée vers Robert, et dit : "Il va la demander en mariage ici."
Teşekkürler, Robert.
Merci, Robert. Oui, merci beaucoup.
Robert ile 20 sene önce buraya yerleştiğimizden beri,... her sene bir bazen iki yazarı misafir ettik.
Depuis qu'on a emménagé ici il y a 20 ans, on accueille un écrivain par an, parfois 2.
Hayır, Robert. Lütfen, müsaade et.
Robert, laissez-moi faire.
Robert? Neden Hugo arabayla uzaklaşıyor?
Pourquoi Hugo est parti?
Kovmak mı? Robert, köpeğin kaçtı.
Robert, ton chien s'est enfuit.
Robert, sana onu buldun mu dedim?
Robert, j'ai dit, tu l'as trouvé?
Ya Robert'ın egzersizleri?
Et pour les exercices de Robert?
Oluş şekli çılgıncaydı, Robert.
C'était dément comment c'est arrivé, Robert.
Sen Robert ve Yvonne ile kalan aşk kuşlarındansın.
Vous êtes un des tourtereaux séjournant chez Robert et Yvonne.
- Robert...
- Robert...
Dün Robert E. Lee'nin teslim oluşunu izliyordum.
Hier, j'ai assisté à la reddition de Robert E. Lee.
- Emin olmanin tek yolu. - Mizmizlanma Robert.
- C'est le seul moyen d'en être sûr.
Disarida daha fazlasi var, degil mi?
- Ne pleurnichez pas, Robert. Il y en a beaucoup d'autres, pas vrai?
Robert, duygulu Sentetiklerin ekonomideki üst sinir degeri nedir?
Robert, quel est le plafond économique de la valeur émotionnelle d'un Synth?
Robert Zorin, Komutanım.
S'il-vous plait.
Robert?
Robert?
- Robert.
Robert.
Görüşürüz, Robert.
À plus tard, Robert.
Kimdin sen?
Robert Zorin, Commandeur.