Romain tradutor Francês
983 parallel translation
Kudüs'te, RomaIi gaddar Gratus'un geIisi, mutsuz ve sinirIi oIan haIk tarafindan bekIeniyordu.
A Jérusalem, l'arrivée de Gratus, un nouveau tyran romain, était attendue par le peuple maussade et furieux.
"Bir Yahudi'nin, bir RomaIiya karsi ne kadar sansi oIabiIir?"
"Quelle chance a un Juif contre un Romain?"
"Dostum Roma askeri MesaIa'yi ariyorum."
"Je cherche l'officier romain Messala, mon ami."
" YiIIar sonra seni, bir Roma askeri oIarak görmek ne kadar tuhaf.
" Comme c'est étrange après toutes ces années, de te voir en officier romain.
HaIkimi anIayan bir RomaIi. "
Un Romain qui comprend mon peuple. "
"Bir RomaIi oImus."
"Un Romain!"
RomaIi oImak, dünyayi yönetmek demek. "
Etre un Romain, c'est régner sur le monde. "
Sen RomaIi oIdugunu unut. "
Oublie que tu es romain! "
RomaIi köpek!
Chien de Romain!
"Bir RomaIi gibi konustun."
"Tu parles comme un Romain!"
"Bir RomaIi, Genç Arrius, sizinIe konusmak istiyor."
"Un Romain, Arrius le Jeune, voudrait vous parler."
"Onu ikna et dostum yoksa RomaIi MesaIa beni bütün Antakya önünde küçük düsürecek."
"Persuadez-le, mon ami, ou bien Messala le Romain m'humiliera devant tout Antioche."
"Ama Zafer için yarisan RomaIi Arrius oIarak degiI ama intikam için yarisan adsiz sürücü oIarak."
"Pas en tant qu'Arrius le Romain courant pour la gloire, mais comme un inconnu poussé par la vengeance."
Nehrin ötesinde varIikIi Roma sarayinda MesaIa oturuyordu yiIIar MesaIa'yi degistirmemisti.
De l'autre côté de la rivière, dans le quartier aisé romain, habitait Messala, un Messala inchangé par les années.
AItiya bir bir RomaIi ve bir Yahudi arasindaki fark. "
Six contre un... La différence entre un Romain et un Juif. "
"Senin bir RomaIi, benimse sadece bir Yahudi oIdugumu unuttun mu?"
"Oublies-tu que tu es un Romain et que je ne suis qu'un Juif?"
"FauI yapiyorsun RomaIi köpek!"
"Tu triches, chien de Romain!"
Ama kayıplar vermek zorunda kalırsak yabancı bir ülkede savaştığında pek çok Romalı'nın dudaklarından dökülmesi gereken şu Latin deyimini akıldan çıkartmayalım :
Mais s'il doit y avoir des pertes, rappelons-nous cette phrase latine... qui a dû venir aux lèvres de plus d'un Romain... ayant combattu en terre étrangère.
Ben, Don Antonio Jose Miguel de Prado, Kont Pimentel. Roma İmparatorluğu Şövalyesi. İspanya, Aragon ve Kastilya Kralı Majesteleri Philip'in Özel Elçisi.
Don Antonio José Miguel de la Prada, comte Pimentel, chevalier du Saint Empire romain, envoyé extraordinaire, de Sa Majesté Philippe, roi d'Espagne, d'Aragon et de Castille.
Ekselansları, Don Antonio Jose Miguel de Prado, Kont Pimentel. Roma İmparatorluğu Şövalyesi. İspanya, Aragon ve Kastilya Kralı Majesteleri 4.
Son Excellence, Don Antonio de la Prada, comte Pimentel, chevalier du Saint Empire romain, envoyé de Sa Gracieuse Majesté, Philippe IV, du roi d'Espagne, d'Aragon et de Castille.
Eğer Sezar, Meleğim ile tanışmış olsaydı, Roma İmparatorluğu'nun tarihi kökten değişirdi.
Si César avait rencontré Ange l'empire romain se serait...
Dünyanın tek hakimi, Kutsal Vatikan'dır.
Seul le souverain romain doit régner sur terre.
- Kesinlikle. - Cesur Romalılar... bugün birkaç dakika bile... kemikleri kavrulmadıkça bu maceraya atılamazlar.
- Même le Romain le plus acharné... ne pourrait s'y aventurer sans se faire griller jusqu'à l'os... en quelques minutes.
Boş kavanozu kitaplıkta,'Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü ve Yıkılışı'... adlı kitabın arkasında buldum.
Le pot vide était sous "Le déclin et la chute de l'Empire romain".
Roma İmparatoru, şu an ismini hatırlayamıyorum atını senatör yapmıştı.
Un empereur romain, dont le nom m'échappe, nomma son cheval sénateur.
Elbette, Roma'da doğduğun için Latincen iyidir.
Vous, un romain, Vous connaissez le latin?
Kolon yığını evler, rokoko oteller ve Yarı-Yunan iş merkezleri inşa edeceksiniz.
Vous ferez des maisons de style colonial, des hôtels Rococo, des bureaux de style gréco-romain.
Güzel telaffuz et, Roma şivesiyle konuşabilirsin tabi aktris olmak istiyorsan.
Pas d'accent romain, si tu veux devenir actrice! Ressaye.
O zamana kadar yiğit dostum, şunu aklına koy. Zamanın sırtımıza yükleyecek gibi göründüğü bu ağır baskılar altında Brutus kendini Roma'nın bir oğlu saymaktansa köylü olmayı yeğ görür.
D'ici là, noble ami, dis-toi bien que Brutus se ferait villageois plutôt que de passer pour romain à un tel prix en des temps qui s'annoncent difficiles.
Bir Romalıda olması gereken hayat kıvılcımı yok sende. Ya da var da kullanmıyorsun.
L'étincelle propre au Romain te manque ou tu n'en veux pas.
Nemize gerek daha sağlam senet, bir Romalının gizlice de verse dönmeyeceği sözden başka?
Nul autre lien que le respect romain de la parole donnée.
Efendin akıllı ve yiğit bir Romalıdır. Değerini küçümsemiş değilim hiç.
Ton maître est un sage et vaillant Romain, je le sais.
Romalı olmayı istemeyecek bir odun kafalı var mı içinizde?
Qui est assez barbare pour refuser d'être romain?
Her Roma yurttaşına, her birine ayrı ayrı yetmiş beşer drahmi bırakıyor.
Il donne à chaque citoyen romain, je dis bien à chacun, 75 drachmes!
Sök çıkar yüreğimi dışarı, bir Romalıysan.
Si tu es un Romain, frappe!
Sen ki öz be öz Romalısın, Brutus Roma'ya eli bağlı gider diyemezsin.
Ne pense pas, Romain, que jamais Brutus ira captif à Rome.
Bir Romalı gibi şerefli ol.
Avant tout, sois un Romain, mon fils, et sois un homme d'honneur.
Akıllı bile değilsin, seni Roma casusu.
Tu n'es même pas rusé, sale espion romain.
Pilatus bir Roma valisidir.
Pilate est le gouverneur, le gouverneur romain.
Tribün Gallio, sen bir Roma subayısın.
Tribun Gallio, tu es un officier romain.
Ardından birlikleri zehirleyen, imparatorluğu çürüten çılgınlık ve Roma'nın sonu.
Ensuite la folie, qui envahit les légions, qui pourrit l'empire, puis la chute de l'Empire romain.
Romalı tüccar ev dokuması almaya geliyor.
Un marchand romain vient acheter de la toile.
- Romalı tüccar.
- Un commerçant romain.
Romalı olarak şerefim üzerine yemin ederim.
Et je te le promets sur mon honneur de Romain.
İmparator muhafızlarını aptal durumuna düşüren Romalı haini istiyorum.
Je veux le traître romain qui est responsable de tout ça, qui a ridiculisé le garde prétorien.
- Ben bir hekimim ama önce Romalıyım.
- Je suis médecin, mais avant tout Romain.
Romalı bir askerin verilen emre uymasına sen suç mu diyorsun?
Tu maintiens que c'est un crime pour un soldat romain d'obéir aux ordres?
Romalı bir komutan geldi, Atilla.
Attila! Le général romain est là.
Bu Romalı bir general.
Voilà le général romain.
İsyan, Batı Roma İmparatorluğu'nun her köşesinde kaynamakta.
La révolte gronde dans tout l'Empire romain.
- Bir Romalı.
- Un Romain.