Romaine tradutor Francês
483 parallel translation
Sen Roma ordusunda yüksek rütbelisin sense değil!
"Tu es un homme de haut rang dans l'armée romaine..." "... toi, tu fais partie du rang! "
GüveniIen bir köIe, Simonides aceIeyIe Hur'un zenginIerini daha güvenIi bir yer oIan Roma Antakya'sina götürecekti.
Sémonide, l'esclave si fiable, ordonna vite que l'on emporte les richesses des Hur en un lieu relativement sûr, l'Antioche romaine.
Sehrin kaIbinde Roma iskencesiyIe kiriImis bir bedeni oIan Roma oyunIariyIa hiç iIgiIenmeyen AntakyaIi Cimri oIarak taninan bir tüccar vardi.
II y avait quelqu'un, au cœur de la ville, le corps brisé par la torture romaine, pour qui les jeux importaient peu, un prince marchand, l'Avare d'Antioche.
Romalı bir hanım... Boğadan inip kendini kaşıyor.
Une noble romaine qui descend de taureau en se grattant!
- Evet? Arşimet ve Romalı askerler arasındaki şey neydi?
Qu'a fait Archimède face à la flotte romaine?
Eski bir Roma dönemi parası. Yıllar önce bir eskici dükkanında bulmuştum. Fazla maddi değeri yok.
C'est une vieille pièce romaine que j'ai Dénichée chez un brocanteur de brindisi.
- Üniversite? - Üniversite. - Ben, Roma tarihi üzerine ders verirken.
Quand je donnais Des cours d'histoire romaine.
- Eski bir Roma parası.
Une vieille pièce romaine.
Harry Fabian Sunar : Atinalı Nikolas Viking Svenson'a karşı.
Renaissance de la lutte gréco-romaine... au ring du Strand
Bu gerçek Greko-Romen güreşi olacak.
C'est de la gréco-romaine.
Harry Fabian bir rakip değil. Sadece Greko-Romen güreşleri düzenleme sözünü tuttuğu sürece batması kesin.
Fabian n'est pas un concurrent... tant qu'il se cantonne dans la lutte gréco-romaine.
Greko-Romen, büyük sanat.
La gréco-romaine... est un grand art.
Sana bir daha hizmet etmeyeceğim, Romalı domuz.
Je ne te servirai plus jamais, espèce de brute romaine.
Doğu sınırındaki Danube topraklarında bir Roma lejyonu ilerliyor. Başlarında Atilla'yı gerçekten tanıyan ve onun yüreğindeki tutku dolu entrikaları çözecek tek kişi var.
Une mission romaine se déplace vers l'orient, dirigée par le seul homme connaissant Attila.
Ama Onoria'nın teklifi bizi Roma saldırılarından korur.
Ceci te protège d'une attaque romaine.
Atilla, Romalı bir kadın seninle konuşmak istiyor.
Attila, une dame romaine veut te parler.
Dikkat lütfen! Bu Romalı güzel gelinin şerefine, Roma'dan bir şarkı!
En l'honneur de notre belle Romaine, une belle chanson romaine.
Roma'nın çöküşü.
La décadence romaine!
Verona'daki Katolik kilisesini gördün mü?
Vous avez vu la citadelle romaine à Verone?
- Orada yazmıyor mu "Katolik" diye?
"religion catholique-romaine"?
Bu bir Roma şehri.
C'est une ville romaine.
Yaşlı şehre hakim iki şeyden biri olan Antonia Kalesi Roma iktidarının merkezi büyük altın tapınak ise yok edilemez bir imanın dış görüntüsüydü.
La ville était dominée par la forteresse romaine, l'Antonia. Et par le Grand Temple... symbole éclatant d'une foi profonde et impérissable.
Roma yelkeni.
C'est une voile romaine.
Seni kurtarma çabasıyla Tanrın, Roma filosunu da kurtardı.
Dans son ardeur à te sauver... ton dieu a aussi sauvé la flotte romaine.
Asil Romalılar, Tiber'in adamları, dünyanın efendileri Roma'yı dünyanın hakimi yapan cesaret nerede?
Nobles Romains, hommes du Tibre, maîtres du Monde... l'audace romaine, la témérité romaine, où sont-elles?
ZENGİN ROMALI KIZ, LISCA BIANCA'DA KAYBOLDU.
Riche héritière romaine disparue
Romalı değilsin.
Tu n'es pas Romaine...
Koca Roma ordusundan bile korkmadı.
L'armée romaine ne lui faisait pas peur.
Geçen yüzyılda, Roma'nın putperest zulmüne son verip... yeni bir toplumun kurulmasına yol açacak olan... Hıristiyanlık denen yeni dinin... doğumundan önce... Roma cumhuriyeti uygar dünyanın tam merkezinde yer alıyordu.
Au dernier siècle avant la naissance... de la nouvelle foi appelée chrétienté... qui allait renverser la tyrannie païenne de Rome... et fonder une nouvelle société... la république romaine était le centre de la civilisation.
İşte o yüzyılda... Fethedilmiş Yunan eyaleti Trakya'da... cahil bir köle kadın Spartacus adını verdiği... bir oğlan doğurarak sahibinin servetini biraz daha artırdı.
Le même siècle... dans la province grecque de Thrace, possession romaine... une esclave enrichit la fortune de son maître... en donnant naissance à un fils qu'elle appela Spartacus.
Romalı muhafızları yendik, ama Roma ordusu bambaşka bir şeydir.
Nous battons les gardes romains, mais l'armée romaine est autre chose.
Brundusium'dan yola çıkan her Roma gemisi onlara haraç veriyor.
Chaque galère romaine qui part de Brindes leur paye un tribut.
Bu kadınları Roma ahlakına olan saygımdan dolayı tutuyorum.
Je garde ces femmes par respect pour la moralité romaine.
Ama Lucullus ve ordusunu taşıyan... bir Roma filosunun yarın Brundusium'a varacağını da... biliyor musunuz?
Mais savez-vous aussi... qu'une flotte romaine transportant Lucullus et son armée... arrive demain à Brindes?
Kilikyalı korsanlar gelmiş geçmiş her Roma filosunu yok edebilirler.
Les pirates ciliciens peuvent détruire n'importe quelle flotte romaine.
Bu gece bir Roma ordusu Brundusium'da karaya inecek.
Une armée romaine débarque ce soir dans le port de Brindes.
Ama her ikimiz de Roma hakseverliğine inanıyoruz.
Mais nous croyons tous deux à la justice romaine.
Romalılar var, Mısırlılar, Vahşi Batı.
Nous en avons plusieurs : La romaine, l'égyptienne, celle du Far West...
Ne bileyim işte! Romalı mısın?
Mais t'es Romaine?
Roma vatandaşı olmanın yüksek ayrıcalığı!
le droit suprême à la citoyenneté romaine.
Roma vatandaşlığının yüksek değeri bir kere düşüp... sıradan, ucuz bir şeye dönüştüğü zaman ne olacak sizce?
Qu'adviendrait-il du prix jadis attribue à la citoyenneté romaine? Elle deviendrait une chose facile et commune, distribuée comme du pain.
Bizi yok etmek! Romalı olan her şeyi ve Romalı yaşam tarzını yok etmek!
nous détruire et détruire la civilisation romaine tout entière.
Ve böylece medeni sınırlarımız olacaktır. Roma Barışı. Marcus Aurelius'un söz verdiği gibi...
Alors nous aurons nos frontières humaines, la paix romaine promise par Marc-Aurèle.
İşte sizin büyük Roma ordunuz. Bir avuç altınla atın alındı.
La voilà votre grande armée romaine, achetée pour une poignée d'or.
Bunu biliyor musun? Sabrata isimli Roma şehri ve Rubiyat'da ki biri
Vous savez, une ville romaine appelée Sabrata et une autre, Rubia,
Latincesi budur.
C'est la loi romaine. Tu entends?
Roma'lı büyük bir hayırsever.
Notre dame patronnesse romaine!
Eski Roma'daki orjiler gibiydi.
C'était une orgie romaine!
Ama Odyssey Yunancadır ki!
- C'est un livre sur la peinture romaine, ça vous aidera. - "L'Odyssée", c'est en grec.
O, farklı bir mezhebin üyesiydi.
Elle était catholique romaine.
Bu insanlara Romalı olmanın ayrıcalıklarını ve özgürlüklerini verelim.
Donnons à ces hommes la liberté romaine.