Rotterdam tradutor Francês
86 parallel translation
Şehirlerinizi bombalayacağız Barcelona gibi Varşova Narvik, Rotterdam gibi.
On bombardera vos villes... comme Barcelone... On viendra. Varsovie.
Rotterdam'ı iki saatte yok ettik.
Rotterdam, on détruit en deux heures.
Onu Danzig'de, Rotterdam'da ve Atina'da garson olarak kullandık. - Konyak.
Il a joué les garçons à Danzig, Rotterdam et Athènes.
Roterdam'ı yerle bir ettik.
On a détruit Rotterdam.
Dün Rotterdam'daydım.
Hier, j'étais à Rotterdam.
"Sabah saat 3'te Amsterdam bombalandı... " binlerce ölü var.
" A 3 h, Rotterdam a été bombardée, des milliers de morts,
Biz zaten onları Rotterdam Hayvanat Bahçesine gönderme işlerini hallettik.
Nous nous sommes déjà arrangés avec le zoo de Rotterdam.
Hepsi çok yakında, Rotterdam Hayvanat Bahçesinden sözü aldık yavruları almaya çok istekliler.
Le zoo de Rotterdam nous contacta, trop vite à notre goût. Il était prêt à accueillir les lionnes.
İki tane Hamburg'ta, bir Rotterdam'da iki Antwerp'te, bir Hull'da, bir Stockholm, bir Kopenhag'ta ve üç tane de kuzey denizinde var.
Deux à Hambourg, un à Rotterdam, deux à Anvers, un à Hull, un à Stockholm, un à Copenhague et trois dans la Mer du Nord.
Peki ya Rotterdam'a?
Et Rotterdam?
KLM havayollarının 102 numaralı uçuşuyla Rotterdam'a gidecek olan yolcuları taşıyacak olan otobüs 10 numaralı kapıdan hareket edecektir.
Le charter KLM, vol 102 à destination de Rotterdam. Départ porte 10.
Reinhardt olabilir, Rotterdam işi, savaş öncesinden.
C'est peut-être du Reinhardt de Rotterdam, d'avant-guerre.
Rotterdam yerle bir edildi.
Rotterdam a été bombardée.
Conventry ve Rotterdam.
Coventry, Rotterdam...
Sonlara doğru evimiz, Rotterdam'daki Paskalya bayramlarına benziyordu.
À la fin, on se serait crus en Hollande.
Bak, Rotterdam'dan gelecek tek bir gemi olmalı.
C'est un bateau qui vient de Rotterdam.
Seni Rotterdam'ın pis kokulu mecralarında yaşayan kaşarlı fahişenin evladı!
Ton laideron de mère tapinait dans les caniveaux de Rotterdam!
Şirket Rotterdam veya Antwerp'e yöneliyor.
On irait le monter à Rotterdam ou à Anvers.
Kızılderili sigarası Rotterdam'da sarılmış
Un cigare indien roulé à Rotterdam.
Şu an Roterdam'da.
Il est à Rotterdam.
Seni gemide tanıştığım biriyle karıştırdım.
Je croyais qu'on s'était rencontrés à Rotterdam...
Rotterdam'da bulunan bir şirketin telefon numarası!
C'est le numéro de téléphone d'une société à Rotterdam.
Rotterdam?
- Rotterdam?
Rotterdam'dayım!
Je suis à Rotterdam.
Rotterdam gelmek üzereyim.
- Je suis en route pour Rotterdam.
Rotterdam'ı gittikçe daha çok seviyorum.
Rotterdam commence à me plaire.
Bu film, Estonya Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Kültürel Bağışlar Kurumu desteği ile çekilmiştir.
Le Fond Hubert Bals du Festival International du Film de Rotterdam,
bileti olmayan yüzlerce fanatik... Rotterdam'daki dünya kupasında...
Des centaines de supporters sans billets sont en route pour le match à Rotterdam.
7 00 : 01 : 03,014 - - 00 : 01 : 05,663 daha fazla sorun çıkarırlarsa zor kullanacaklarını ifade ediyor. sağduyululara hoşgörülü davranacağız.
M. Van Zunder de la police de Rotterdam parle de mesures draconiennes...
sorun çıkaranlara ise Rotterdam polisi göz açtırmayacak.
" Nous serons très fermes avec les fauteurs de troubles.
Cuma günü işlemler hazır olacak. St. Petersburgh'a gideceksiniz.
Vendredi, vous prenez un bateau pour Rotterdam, puis Saint-Pétersbourg.
Büyüyen global ekonomiye yeni ürünler sağlamak bunların nakliyatını daha hızlı, daha güvenli ve daha ucuza yapmak dünyanın en büyük limanı Roterdam'da modern robotlarla yapılıyor.
Pour amener des biens dans une économie globale en pleine expansion et pour livrer ces biens rapidement, sûrement et à moindre prix, la robotique moderne fait le gros du travail à Rotterdam, le plus grand port du monde.
Rotterdam, şu an da yıllık 350 milyon ton kargo ile çalışıyor Singapur'daki işlemleri saniyeler içinde görebiliyoruz.
Rotterdam gère aujourd'hui trois cent cinquante millions de tonnes de cargaison par an, laissant Singapour à des années-lumière.
Peki bu sistemde hamallar günde ne kadar çalışıyor?
Il travaille combien d'heures, un manutentionnaire à Rotterdam?
Fakat Rotterdam'da 4.000 kişi çalışıyor.
Mais, Rotterdam emploie quatre mille personnes.
Bir çok tehlikeli işleri insanların üzerinden alarak Rotterdam teknolojisi çalışan üzerindeki kazaları yüzde 60 oranında düşürmüştür.
Et en éliminant les travaux les plus dangereux, La technologie des Hollandais a permis de réduire Les accidents du travail et les blessés de soixante pour cent.
Ekip Rotterdam'da. Çanta Brüksel'de.
L'équipe est à Rotterdam, le sac à Bruxelles.
83 yılında, Rotterdam Festivali'nde filmin gösterileceği duyurulmuştu.
En 1983, le Festival de Rotterdam avait annoncé sa projection.
MI6'in elinde Rotterdam hücresinden yüksek dereceli bir istihbarat varmış,... yakında bir saldırı planlandığı biliniyormuş İngiltere'de olabileceği biliniyormuş. Muhtemel yer olarak yakıt deposundan bile bahsedilmiş.
Le MI6 disposait de précieuses infos sur la cellule de Rotterdam ils savaient à propos des attaques, ils savaient que ce serait en Angleterre, le dépôt de carburant était même mentionné comme cible potentielle.
Rotterdam'da ne kadar kalmanı istiyorlar?
Ils veulent t'envoyer à Rotterdam pour longtemps?
Öyleyse, gönüllüleri Rotterdam'a zorla mı gönderiyorlar?
Et elle force les bénévoles à partir à Rotterdam?
Rotterdam!
Rotterdam!
Eddie benimle Rotterdam'a taşınıyor!
Eddie part pour Rotterdam avec moi.
Rotterdam planlarımıza ne oldu?
Et notre projet d'aller à Rotterdam?
Belediye binasına lânet olası yeni bir çatı gerektiğinden Rotterdam'ın halis kasaba sakinlerinden 30,000 gulden mi?
Trente mille florins? Versés aux bons bourgeois de Rotterdam pour faire retaper le toit de leur foutu hôtel de ville?
Rotterdam'daki İngiliz askeri üssü JU87 B-2 ve JU88 A-4 tarafından bombalandı.
La base britanique de Rotterdam n'a pas résisté à nos JU-87B-2 et 88A-4.
Mesela, benim doğup büyüdüğüm şehir olan Rotterdam'da logoyu Wim Crouwel tasarlamış, pulları Crouwel tasarlamış, telefon rehberini Crouwel tasarlamış, okulda kullandığımız atlası bile Crouwel tasarlamış.
Par exemple, Rotterdam où je suis né et où j'ai grandi, avait un logo conçu par Wim Crouwel, des timbres conçus par Crouwel, des annuaires conçus par Crouwel, l'atlas, que j'ai utilisé à l'école, était conçu par Crouwel.
Rotterdam'dan değişimli öğrenci.Tam bir salak.
C'est un étudiant Erasmus de Rotterdam, il est cool.
Lars, tırda yalnız olmaktan yorulmuştu. Rotterdam'dan Jutland'e yıllarca yük taşımıştı.
Car Lars est exténué de solitude dans le camion quand il taille la route entre Rotterdam et le Jutland.
Biz evlatlık almadan önce,
Elle vivait dans un orphelinat à Rotterdam.
Rotterdam'daki... bir yetimhanede yaşıyordu.
Nous l'avons adoptée.