English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ R ] / Rube

Rube tradutor Francês

176 parallel translation
Klondike'dan Rube Morris.
Rube Morris, du Klondike.
İhtiyar Rube Dawson'a gidemeyeceğimizi söylüyor.
Selon Rube, la route qui y mène est difficile.
- Kapıyı aç Rube!
- Ouvre la barrière, Rube!
- Rube!
- Rube!
- Sessizlik, Rube.
- La ferme.
- Rube, kim bu kadın?
- Qui est cette femme?
Haydi Rube, yürü bakalım.
Allez, Rube, bouge-toi.
Bir dakika, Yaşlı Rube'u Skagway'de bırakamazsınız!
Attends, on ne peut pas laisser Rube à Skagway.
Ben ve Rube'a söyle sürüyü sınırdan geçirsinler.
Dis à Ben et Rube de faire traverser la frontière au bétail
Rube'la tahsisatında altın arayacağım.
Je vais travailler sur le terrain avec Rube.
Selam, Rube!
Bonjour, Rube.
Rube, eve, Maggie'ye gittiğini sanmıştım.
Je croyais que tu devais rentrer chez toi. Que s'est-il passé?
- Rube, Sığır fiyatı nedir?
- Combien coûte ton bœuf?
O her zaman doğru söyler.
Rube ne ment jamais.
- Rube, bana bir içki ısmarlar mısın?
- Rube, tu me paies un verre?
- Bugün göreceğim. Belki Rube'a sormalıyım.
Peut-être que je devrais demander à Rube.
Biliyorum ama düşündüm ki, belki Rube bize yardım edebilir.
Rube pourrait peut-être nous aider.
- Rube'a ne dersiniz?
- Pourquoi pas Rube?
- Evet, Rube tam istediğimiz adam.
- Oui, il est parfait.
Rube şerif seçildiğinde bir söz verdik.
On a un accord. Une fois Rube élu, tout le monde va passer l'hiver ici.
Sana Rube ve tüm o kalabalığın aptal olduklarını söyledim.
Et je t'ai dit que ce sont tous des idiots.
Rube ve Hominy ile konuştuğundan beri.
Depuis que tu parles avec Rube et Hominy...
Renee, Rube ve Hominy'i sevdiğini düşünmüştüm.
Tu ne te plais pas ici, avec Renée, Rube et Hominy?
Rube, bir maktul var.
Tu as un meurtre sur les bras.
Dur orada, Rube.
Attends, Rube.
Rube ölmekten beter oldu.
Il préférerait être mort.
Haydi, Rube.
Rube, debout!
Rube nerede?
Où est Rube?
Rube ve ben işaret direğini birlikte çaktık.
C'est ma concession et celle de Rube.
Rube ne demiş umrumda değil. Geçen sene tahsisat direğini çakarken gördüm.
Il a obtenu cette concession l'année dernière.
Haydi, Rube.
Allez, Rube.
Kadın canıma okuyor Rube.
Elle me détruit, Ruben.
Biliyor musun Rube? Dört gün sonra 30 yaşımda olacağım.
Tu sais, Ruben, dans quatre jours, j'aurai 30 ans.
Gerçekten müteşekkirim Rube.
Tu as droit à ma reconnaissance, Ruben.
Bir rube'a benziyorsun.
D'une plouc.
İyi yıkanmış, telaşlı bi rube, hafif bi tadla beraber A weII-scrubbed, hustIing rube, with a IittIe taste.
D'une plouc endimanchée avec un peu de goût.
Onu zincire gönder Rube.
Faites-le grimper à la chaine.
- Bana Bay Carter deme, Rub de.
Appelle-moi Rube. Rube?
Ben de, sizleri tanıyorum çocuklar, diyorum.
"Rube, tu fais quoi là?" et je réponds : "Je vous connais."
Merhaba Rub, işte geldik.
Rube, on est là.
Sakın bana arkanı dönme, zenci!
Ne me tourne pas le dos, négro. Rube!
Merhaba Rub, nasılsın?
Rube, comment ça va?
- Hayır Rub, bekle!
Non, attendez! Rube!
Sevgili Rubin, biliyorum, mektup yazmayın demiştin. O yüzden yazmıyorum. Sadece sana iki şey gönderiyorum.
Cher Rube, vous ne vouliez pas de lettre, alors je n'écris pas mais je vous envoie deux choses :
Kapıyı aç, Rube.
Le voici.
Söylesene Rube!
C'est pas vrai, Rube?
Rube'u işittin.
Vous voyez?
Bak Rube geliyor.
Voici Rube.
- Öyle değil mi, Rube?
- C'est vrai, Rube?
Küçük bir maç ister misin?
Ça te dit, Rube?
Rub.
Rube.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]